Diyarbakırspor 42 yıllık mazisi olan bu kulüp. 2 yıldır çok kötü yönetiliyor, hem de ayaklar altında .Bilgi birikimleri, spor geçmişi ve  vizyonları olmayan ,kendi özel işlerinde dahi başarısız olan yöneticilerin oluşturduğu yönetimler Diyarbakırsporu adeta dipsiz kuyuya attı.Bu yönetimleri göreve getiren siyasi irade büyük tepki çekiyor.  Artık bıçak kemiğe dayandı. Laftan anlayan yok, umursamaz tavırları var .Dünya umurlarında değil öyle ise  yapılacak tek şey var ;güzelikle olmuyor ise  anlayacakları dilden olmalı .Yani  darbe olmalı.Yamalı bohça misali olan   yönetime el çektirilmeli. Taraftarların  ve şehrin tepkisi daha fazla gözardı edilmemeli.

Gelelim maça..Diyarbakırspor yine farklı bir kadro ile sahaya çıktı.Geldiğinden beri takıma hiçbir katkısı olmayan Ufuk Bayraktar ile Gökhan Solak ve Zafer Şakar ilk 11de Onur , Gilman Lika  ve Ali Aliyev ilk 18de yoktular. Suat Kayanın klasik mazereti olan saha zeminine bu hafta yenileri eklendi. Yenilgiyi saha zemini, hakem hataları  ve taraftarın protestosuna bağladı .Oysa  işin aslı böyle değildi .Takıma aldırdığı 40a yakın sporcunun çoğu  bu ligin ayarında değil.  Transferlerde  başrol oynayan Suat Kaya  mazaretler üretmeye devam ediyor. Oysaki Diyarbakırsporun şartları ,kulübün yapısı belliydi. Kimse bu teknik heyeti zorla  göreve getirmedi .Öyle ise  mazeretlere sığınma hakları yok. Şişkin olan kadroda azaltma yoluna giderek hatalardan dönmeleri gerekir. Forma adil dağıtılmalı ve hak edenler kadroya alınmalıdır. Maçın hakemi kritik hatalar yaptı. Hakem Barış Şimşek verdiği ve vermediği kararlarla bazen maçın önüne geçti. Kartalsporlu Ogunseyenin Erhan Çatalçama attığı kafanın karşılığı futbol kuralları kitabında kırmızı kart. Barış Şimşek pozisyondan uzaktı. En yakın olan yardımcı hakem Bahtiyar Birinci ve 4.hakem Ekrem Gerginci ,Şimişeki  doğru bilgilendirmediler. O da kırmızı yerine sarı kartı gösterdi. Şimşekin bu pozisyondaki tek hatası sarı kartı göstermesiydi. Çünkü böyle pozisyonlarda ya kırmızı verirsin ya da es geçersin,sarı kart vermek cinayettir. Bu hata dışında Barış Şimşek gayet iyi maç yönetti. Maçı 1000-1500 dolayında taraftar izledi. Az sayıdaki taraftar da yönetimi istifaya çağırdı. Az sayıdaki kişinin eylemi bile ses getirdi. Demek ki 5 -10 bin kişi gelseydi tepkiler daha farklı olurdu. Takım bu kadar zor durumdayken maça gelmemek aslında Diyarbakırspora ihanettir. Maça geleceksin,desteğini vereceksin,sonra en doğal hakkın olan protestoyu yapacaksın. Kentteki heyecan bitmiş. Bu işin böyle yürümesi mümkün değildir. Diyarbakırspor, borç batağında, dipsiz bir kuyuya doğru gidiyor. Yönetim ya görevi bırakmalı ya da bıraktırılmalı. Olası bir kayyum yönetimi kulübü bugünkü şartlardan daha iyi yönetir kanaatindeyim. Diyarbakırsporun bu hale gelmesinde spor taban birlikleri,eski yönetimler,siyasiler,yerel yönetimler,Diyarbakırsporu peşkeş çeken Taraftarlar Birliği Derneği,her ipte oynayan ve internet sitelerinde-yerel tvlerde yazıp çizenler,sağda solda Diyarbakırsporu yıpratanlar,kongre salonlarında neyi oyladıklarını bilmeden el kaldıranlar ve Diyarbakırsporda görev almak için kılıktan kılığa girenlerin büyük vebali vardır. Diyarbakırspora müdahale edilmezse iş Erzurumspor,Vanspor,Malatyaspor ve Kocaelispora doğru gidecektir. Tarihi Diyarbakırsporla eşit olan Erzurumspor ,2.Lig ve 3.Ligde sahaya çıkamayacak duruma geldiği için amatöre düştü. Bu kulüpler neden bu halde?.Çünkü 1 veren 5 yazıyor. Kulüplere hizmet etmeye gelmiyorlar,ceplerini doldurmak ve kötü olan işlerini düzeltmek için geliyorlar. İşin özeti bu. Yalnız şunu da unutmayalım;bu kulüpler amatöre düştüğünde kimse parasını alamıyor. 1 verip 5 hatta 10 yazanlar,o 1i de alma hakkını kaybediyor. Diyarbakırsporun bu hale gelmesini arzu etmiyoruz,.Sadece alacaklarını şişiren,bu yüzden kulübün başına bela olan ve kulübün geleceğini ipotek altına alanlara hatırlatma yapmak istedik !..