NE BEKLİYORUZ?
Eklenme: 26.03.2012 00:00:00

Dün,

Güneydoğu demokrasi derneği(Gündem-Der)yönetimi olarak,

Diyarbakır Green Park Otelinde basın emekçileri ile kahvaltı yaptık.

Toplantıya ulusal ve yerel basın alanındaki arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu katılmışlardı.

Saatlerin bir saat ileri alınmış olmasına karşın,toplantıya 30 basın mensubunun zamanında,duyarlılık göstererek katılması demokrasi ve derneğimiz adına bizi çok mutlu etti.Kendilerine teşekkür ederiz.

Basın mensubu arkadaşlarımızın büyük çoğunluğunu yakinen tanıyorum.

Bölgede gazeteciliğinde ne kadar zor olduğunun farkındayım.

Gerçekten,gece-gündüz demeden hayatlarını tehlikeye atma pahasına koşturan arkadaşlarımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Basın toplantısının sonuç bölümünde belirtmiş olduğumuz açıklamaları sizlerle paylaşmak istedim,bakalım sizler katılacak mısınız?

Bilindiği üzere,Türkiye Demokrasi tarihi birçok olumsuz olaya şahitlik etmiştir.Demokrasi tarihi,aynı zamanda,insan hakları,eşitlik,özgürlük mücadelesi tarihidir.

Gerçekten,bu ülkede,Başbakanlar,bakanlar,gazeteciler,yazarlar,aydınlar,sivil toplum liderleri ve toplumun herkesiminden insanlar hayatlarını kaybettiler,

Düşüncelerinden ötürü özgürlüklerinden yoksun bırakıldılar,işkencelere maruz kaldılar,yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda bırakıldılar.

Bu çerçevede ülkemizde demokrasi mücadelesinde birçok kaybın,maddi ve manevi zararların olduğu inkar edilmez bir gerçekliktir.

Yapılan yanlışların faturaları,hak etmedikleri halde halka çıkartılmış,müsebbibi olmadıkları halde mağdurları olmuşlardır.

Yapılan hukukdışı müdahaleler,darbeler,muhtıralar ve diğer hukukdışı işlem ve eylemler,oluşumlar halk adına onların iyiliği adına yapıldığı belirtilmişse de,

Aslının öyle olmadığını hepimiz gayet iyi bilmekteyiz.

GEçMİŞE NE KADAR SAPLANIP KALMAK YANLIŞ İSE DE,

GEçMİŞTEN DERS çIKARTMADAN BU ACILARI YOK SAYARAKTA

DEMOKRASİNİN GELİŞEMEYECEĞİ AçIKTIR.

Bu bağlamda,bölgemizin demokrasi tarihinin,bundan farkı olmadığını,hatta,çekilen acıların ve yapılan hataların önemli bir kısmının bölgemizde yaşandığını not etmek gereklidir.

Derneğimizin,tüzükte belirtilen ana iki hedefi bulunmaktadır;

Birincisi, demokrasinin bir yaşam biçimi haline dönüşmesini ve kökleşmesini sağlamak amacıyla; eğitim,kültür, çevre,sağlık,sanat,bilim,teknoloji,ekonomi,siyasal ve bunun gibi toplumu ilgilendiren tüm alanlarda ve sorunlar hakkında çalışmalar yapmak hususudur.

İkincisi, Güneydoğunun ve insanının tüm alanlarda sorunlarını,demokrasi temelinde çözerek, kalkınması için çalışmalar yapmak amacıyla ile kurulmuştur.

-Bir darbe ürünü olan 1982 ANAYASASInın,Türkiyede demokrasinin önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu düşünüyoruz.

-Ülkemizde bir çok sorunun temelinde yer alan bu sorunun çözümünde;ilk defa sivil,demokratik ,halkın gerçek istemlerini içeren,eşit ve özgür vatandaş temelinde çoğulcu bir anayasanın yapılmasının temel,öncelikli ve zorunlu bir unsur olduğunu düşünüyoruz.

-Ancak,anayasa ve yasalarda gerçekleştirilecek değişikliklerin yanında,demokrasinin hayat bulması ve kökleşmesi için, kamu otoritelerinin işlem ve uygulamalarında,vatandaşa bakış açılarında,eşit yurttaş yaklaşımının önemli olduğunu düşünüyoruz.

Zira, En İyi Yasa Kötü Uygulayıcının Elinde En Kötü Yasa;En Kötü Yasa İyi Uygulayıcıların Elinde En İyi Yasa Olduğu gerçeğinin hatırdan çıkartılmaması gereklidir.

-Bu bağlamda kamu görevlilerinin mevzuattan ve uygulamadan kaynaklı olarak sürgün anlayışı ile bölgeye gönderilmesi uygulamasından vazgeçilerek;

-Liyakat anlayışı ile,terfi,ekonomik ve diğer kaygılardan arınmış ,demokrasi ve insan hakları,hukuk devletine inanmış,hümanist kişilerin gönderilmesi sağlanmalıdır.

-Siyasiler,akademisyenler,medya mensupları ve toplumun tüm kesimlerinde kürt sorunu olarak kabul edilen sorunun, demokrasi ve insan hakları temelinde,yukarıda belirtilen tüm alanlarda,birleşik kaplar misali ile çözülebileceğine olan inancımız tamdır.

-Bu bağlamda,bölgede merkez-yerel idareciler ve sivil toplum kuruluşlarının, demokrasi temelinde birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

Zaman içerisinde fikirler zenginleşecek,

Tartışılacak,

Tabi,

Konuşulacak,tartışılacak,çözüm önerileri sunulacak çok konu var.

Sorunlar çok,ama zaman yok.

Vatandaşın tahammül edecek takati de yok.