ABD NİN DOSTLARI DÜŞMANLARIDIR
Eklenme: 7.02.2013 00:00:00

ABD ne yaparsa iyi yaptın, sen zaten her zaman en doğrulardan yanasın, o nedenle yanlışın asla söz konusu değildir diyenler, gerçekten ABD ye, onun halkına dostluk yapmış oluyorlar mı?

Dünyada oldum olası güç ve iktidar sahiplerine kimsenin tek bir laf etmesi mümkün olmamış. Bu sivil hayatta da böyle, devlet hayatında da böyle.

İktidarı, gücü ele geçirenler şöyle düşünüyorlar. Benim elime geçirmiş olduğum iktidar ister siyasetin getirisi olarak uhdeme girmiş olsun, ister zenginlik, ister ise değişik yollardan/zorla, tehdit, baskı, alavere, dalavere/ olsun, bu benim bir anlamda büyüklüğümü gösteriyor. Ben en büyük olmasa idim, insanlar beni destekleyip, iktidara getirirler mi idi? Hiç şüphe yok ki, benim bilgi ve becerilerim, liyakatim, çalışkanlığım, çabam beni buralara getirdi, o halde en iyi olan ben im. Ağzımdan çıkan kanun olmalıdır, tüm dünya alem benim ağzımın içine bakmalıdır, söylediğim her şeye eksiksiz itaat edilmelidir, yoksa canınızı yakarım.

Zengin olanlar hakkı güçte arıyorlar. Zengin olunca her türlü hakkın kendi hakları olduğuna inanıyorlar. Verdikleri kararlarda, attıkları adımlarda hiçbir zaman yanlış yapmayacaklarına inanıyorlar. Yanılgının semtlerine uğramayacağı kanaatini taşıyorlar.

İktidarı alavere, dalavere ile ele geçirenlere zaten kimsenin söyleyeceği bir söz yok.

Hükmetme gücü siyaset yolu ile ele geçirilip de, yönetimde ölçü hak ve adalet olmaz ise, yöneticilerin ahlaki sapıklığı, cins ve nevinin ağırlığına göre, bir süre sonra ortamı fitne, fücur ve fesada uğratır, haksızlıklar alır başını gider sukut/çöküş/ mukadder olur.

Yönetim erki, maddi refahın, zenginliğin bir getirisi olarak ortaya çıkmış ise, zaten bizim oraların deyimi ile yandı gülüm keten helva. Bırakın batı dünyasını, zengin olup da afrasını,tafrasını atmayan Müslüman!!! Yok.

İsrail kavmi Hz.Yakup Aleyhisselamın çocuklarından Hz.Yusuf Aleyhisselamın Mısıra gidişi, Firavun ailesine satılışı, Allahın(c.c) lütfü ile Mısır Hazinesinin başına geçişi ve kıtlık yıllarında kardeşlerinin gıda almak için Mısıra gelişleri burada yaşananları uzun uzadıya anlatacak değilim. Sonunda İsrailliler Mısıra iki peygamberle gelmiş olmalarına rağmen, Firavun ailesinin kölesi olmaktan kurtulamadılar. Hz.Musa Aleyhisselam onları Mısırdan çıkartmak için gayret gösterdiğinde, firavun ve avanesinin büyük zulmüne maruz kaldılar. Firavun Hz.Musa ve kardeşi Hz.Haruna, ya ben sizi beslemedim mi, bakıp gözetmedim mi, şimdi bu Mısırdan çıkıp gitme de nedir, ben sizin en büyük rabbinizi(bakıcınız, görüp gözeteniniz) değil miyim demiş, karşılığını Kızıldenizin sularına gömülmekle bulmuştu.

Cebbarlık taslayan her muannidin sonu budur. Tarihte hiçbirisinin sonuna kadar ayakta kaldığı görülmemiştir. Er veya geç yok olup gitmeye mahkum olmuşlardır.

Bütün bunları şunun için yazdım. ABD Dışişleri Bakanlığı adına konuşan Victoria Noland, Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunun, Suriyenin İsrail tarafından bombalanması üzerine, şu Suriyenin haline bakın, 23 aydır kendi ülkesini, vatandaşlarını, karadan, denizden havadan bombalıyor, ama kendisini uçakları ile bombalayan İsraile bir çakıl taşı bile atmıyor sözüne çok içerlediklerini, bu sözün asla kabul edilemeyeceğini, kendilerinin ortamı yumuşatmaya çalıştıkları ve Ortadoğuda yeni bir savaşın çıkmasının önüne geçmek için büyük bir mücadele içerisinde oldukları bir sırada, Türk Dışişleri Bakanının yaptığı açıklamanın asla kabul edilemeyeceğini beyan etmiş.

Şu ABD nin yaptığına bir bakın.

İsrail Suriye arasında barış görüşmeleri Türkiyenin aracılığı ile tam gaz ilerliyor, arada kalan bir iki pürüzün halline çalışılıyor denildiği sırada,

İsrail Gazzeyi bombalıyor, iki gün içerisinde 1500 sivil insanı, kadın, kız, çoluk çocuk, yaşlı demeden öldürüyor, 4500 kişiyi yaralıyor, ABD hemen açıklama yapıyor, İsrail kendisini korudu. Peki ne oldu da İsrail kendisini korudu? Güya İsrail topraklarına bir iki el yapımı füze düşmüş, ölü ve yaralı yok, ama İsrail kendisini korumuş

Avrupadan çeşitli ülkelerden insanların katılımı ile Gazzelilere Mavi Marmara gemisi ile insani yardım götürülüyor, Türkiye bu meselede ön almış durumda. Vayy vaay, vaaayyy siz misiniz bu işlere kalkışan, Gemi basılıyor, onlarca ülkenin insanı gemide yardım malzemesi taşır iken, sadece Türk vatandaşları adeta seçilip öldürülüyor, ABD den açıklama, İsrail kendisini korudu ve onun kendisini koruma hakkına sahip çıkıyoruz

Tabii ki unutmayacağız, Irak gibi bir ülke yerle bir edildi. Bir milyona yakın insan ölü veya kayıp. Aileler, namuslar param parça. Saddamın nükleer silahlarına karşı yapılan harekatın sonucu bu. Peki sonra kendileri yaptıkları resmi açıklamalarda, Bush yönetimi bilerek kandırıldı, Irakta nükleer silahlar yokmuş dediler değil mi? kusura bakmayın, biz büyük bir yanlış yaptık ve hata ettik yönünde söylenmiş tek bir laf duydunuz mu? Hayır duymadınız ama, Suriyedeki gelişmeler üzerine, biz Suriye ile sıcak bir temas içerisine girmeyiz, Irakta başımıza gelenleri unutmamız mümkün değil lafını çok duydunuz değil mi?

Yani açıkça Irakta yanlış yaptıklarını kabul ettiler. Peki bunu niye kabul ettiler, Irakta bir Milyon insanın ölümüne sebep olmaktan duydukları acıdan ötürü mü söylediler, hayır. Peki onları bu itirafa götüren olay ne idi? Iraklıların bir Milyon insanının kaybına karşılık, ABD nin 6 bine yakın Askerini kaybetmesi ve Trilyon doları bulan askeri harcama. Bir de Irakta nükleer silahlara rastlanmamış olması. Kendi insanlarının ve paralarının kaybı ve yalan dolanın ortaya çıkması, ABD lileri bu itirafa götürdü. Siz eğer insanlıktan nasibinizi tümden kaybetmemiş iseniz, yaptığınız bir yanlıştan ötürü karşı tarafın kayıplarına da acımanız ve Iraklılardan özür dilemeniz gerekmez mi?

Afganistanda Irak benzeri bir harekat sürüyor. Yine yüzbinlerce insan öldü. ABD petrol şirketlerinde çalışan Hamit Karzai getirilmiş, yönetimin başına oturtulmuş. Afganistanın menfaati için!!! hah hah haahhh. Zahir Afganlılar ABD lilerin emmi oğlu ABD nin Afganistanda ne işi var? ABD liler bu da soru mu diyeceklerdir. Orada Taliban var, silahlanıyorlar ve bize ileride tehlike teşkil edecekler, gelecek tehlikeyi önlemek için ordayız. Pek tabii bunlar uluslar arası ilişkilerde kabul edilecek laflar değildir, ABD lilerin yaptığı akıllı bir iş değildir.

Bakınız ABD dünya uluslarının nerede ise tamamının ittifakı üzerine Bosna Hersekte bir girişimde bulundu. Sırp kasaplarının canice katliamlarını durdurdu. Hepimiz Clinton yönetimini alkışladık. Kimse, ya işinize geldi değil mi, demesin. Biz ABD nin Saddamın zülmüne karşı, sırf onu durdurmak amacı ile yapılacak her eylemi destekleyeceğimizi söyledik. Saddam Kuveyti işgal edince, ABD li Shwarskoop yönetiminde yapılan harekatta, hadi Saddamı bitirin dedik. Ama onlar öyle yapmadı. Sırf Saddamı düşürmek işlerine gelmedi. Saddamı düşürmek an meselesi iken, geri çekildiler. Beklediler 10 sene sonra ve durduk yere bir ülkeyi yok ettiler, petrole kondular.

Demek ki, haktan sapınca, adaletten kayınca, bir sürü saçmalık icra ediliyor ve ABD ye hadi diyen dostları!!! aslında onlara büyük kötülük yapıyor.