Eric Edelmanın ABD nin Ankara Büyükelçisi olduğu günlerde, Irak işgali bütün hızı ile devam ediyordu.
Ankaranın 1 Mart Tezkeresini reddetmesi sebebiyle ABD ile olan münasebetler olabildiğince düzey kaybına uğramıştı.
Tam da bu esnada Eric Edelman Türkiyeye büyükelçi olarak gönderildi.
Eric Edelman anne tarafından İstanbullu Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 14 Aralık 1952 yılında dünyaya geldi.
Eric Edelman; John Hannah, Lewis Scooter Liby gibi Yahudilerle Irak savaşının önemli ölçüde koordinatörlüğünü yapmıştı.
11 Eylül saldırısı öncesinde Irakı, İranı, Suriyeyi nasıl işgal edeceklerini planlıyorlardı.
İşgal altında bulunan Afganistanın işinin bitirilmesinden sonra Irak, İran ve Suriye bir şekilde işgal edilmeli, buralarda var olduğu düşünülen terörist hareketler sona erdirilmeli idi.
Onlara göre İsrailin aleyhine olan her şey terörist bir gelişme idi.
Yahudiler Kubbetüssahra üzerine inşa edilmiş olan Caminin yıkılması ve yerine Süleyman Mabedinin yapılmasını planlıyorlardı.
Ama bunu kendi başlarına yapamazlardı.
Bunun için saf Hırıstiyanlığın yaşanmasını öngören/buna belki selefi hırıstiyanlık anlayışı de diyebiliriz/ Avengelistlerle işbirliği yapılması gerekirdi.
Hz Muhammed(sas) in Miraca çıkarken Mescidi Aksaya geldiği ve Kubbettüsahranın üzerine inşa edildiği kayaya ayağını son olarak bastığı ve buradan Miraca yükseldiği yönünde Müslümanların inancının yok edilmesi sağlanmadıkça, Hz.İsanın yer yüzüne yeniden gelmesi mümkün olmayacak yönündeki inancın bir an önce gerçekleşmesi için, Kubbetüssahra Camii yıkılmalı ve yerine Süleyman Mabedi inşa edilmeli idi.
Bunu Yahudiler tek başlarına yapamazlardı.
Yahudilere bu konuda en büyük desteğin Hırıstiyan dünyası tarafından verilmesi lazım. O halde Hırıstyanlar ile Yahudiler işbirliği yaparak sapkın!!!(Haşa) bir inanış olarak nitelendirdikleri İslamın en önemli mabetlerinden birisi olan Kubbetüssahra Camiinin yıkılması sağlanmalıydı.
Afganistanın işgalinden sonra Irak, İran ve Suriye işgal edilir ve arkasından Kubbetüssahra Camisi yıkılırsa, hiç kuşkusuz bir dünya savaşı çıkardı.
Bu dünya savaşı sonrasında bütün şer!!! Unsurlar temizlenir ve YENİ DÜNYA DÜZENİ kurulmuş olurdu.
ABD ticaret merkezine 11 Eylül 2001 tarihinde yapılan saldırı, Eric Edalman, John Hannah, Lewis Scooter Liby,Richard Perle gibi isimlerin eline önemli kozlar verdi. Terörizmin kaynağı Ortadoğu ve özellikle İslam ülkeleri idi!!! 20 Mart 2003 tarihini zor beklediler.
Irakı özgürleştirme operasyonu adı altında batılı ülkelerden oluşan bir koalisyon oluşturuldu. Ve bu koalisyon 20 Mart 2003 te harekete geçti.
Irak işgali öncesinde ABD savunma bakanı Colin POWEL BM lerde yapmış olduğu konuşmada, Saddamın elinde batıyı yok edecek kimyasal silahlar ve 2000 kilometre menzilli füzeler olduğunu söyledi ve dünyayı Iraka yapılacak saldırının haklılığına inandırdı.
Neyse işgal başladı, yalanlar fahşoldu.
Irak saldırısı ile ilgili olarak söylenenlerin tamamının yalan olduğu işgal sonrasında ortaya çıktı.
Saddamın büyük balondan başka bir şey olmadığı anlaşıldı. Ama ona rağmen işgal tam 9 yıl sürdü.
Irak işgali sebebiyle bir Milyon kişi hayatını kaybetti. Ama şimdi sinsi bir propaganda ile bu sayının 100 bin olduğu söyleniyor.
Sizi gidi yalancılar sizi.
5 binden fazla ABD askeri öldü.
ABD liler savaşa 1 trilyon dolar para harcadılar. Ben bu rakama inanmıyorum. En az 5 ila 10 trilyon dolarları gitmiştir. Dünyanın en büyük dış borçlu ülkesi haline gelmelerinin sebebi hiç kuşkunuz olmasın Irak savaşıdır.
Irak ekonomisi 50 ila 60 Trilyon dolar arasında bir kayba uğradı.
Dünya ekonomik kayıpları bu rakamlara dahil değildir. Mesela Türkiyenin kaybını hiç hesaba katanlar var mı? veya bu konuda bir araştırma yapıldı mı? bilmiyorum.
Irak savaşı sebebiyle doğu ve güneydoğu illerimiz büyük sefalete maruz kaldı. Aslında bu savaş bir bütün halinde Türkiyenin belinin bükülmesine sebep oldu.
Türkiyenin batısı, doğudaki insanları eliyle Iraka mal satıyor, tabir caiz ise Irak üzerinden büyük kazanç sağlıyordu. Türkiye 1 Mart Tezkeresini reddedince, ABD nin büyük gadrine uğradı ve Irak ile ticaret yapamaz hale geldi.
Bu işler devam ederken, ABD nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, Büyükelçilik müsteşarı John F.Kunstander aracılığı ile beni Büyükelçiliklerinde, yabancı misyon şeflerine verdikleri bir resepsiyona davet etmişlerdi.
John beni Büyükelçilik girişinde karşıladı ve bir anda üstünlük sağlamak gayesi ile benimle Irak savaşını tartışmaya başladı.
O psikolojiyi hemen kavradım ve Sayın Kunstander bizde böyle bir usul yok, bir yere oturalım öyle konuşalım dedim.
Masalar kuruldu, misafirler yemeğe oturdular. Bize özel bir mekan tahsis ettiler.
Edelman ara sıra geldi, bir isteğimizin olup olmadığını sordu. Ev sahipliğinde kusur etmeyelim dedi.
Hemen cevabı yapıştırdım, siz evinizde çok naziksiniz, ama genellikle başka evleri dağıtmakta çok mahirsiniz dedim. Cevap diplomatik değildi, ama ne yapayım, benim de üslubum bu idi.
Özet olarak Kunstandere Saddamın gitmesi iyi oldu, ama onun dışındakilerin tümü kötü. Siz Saddamı yok etmeye değil, Irakı ve buradan hareketle diğer bölge ülkelerini işgale gelmişsiniz. Bölge insanındaki algı bu.
Emperyalist duygularınız yeniden depreşti.
Siz Iraktan bir şey elde edemezsiniz. Gün gelecek bu topraklardan çıkıp gideceksiniz. Ama inanın arkanızdan tef çalacaklar, mağlup olacaksınız.
2004 yılındayız. Bu işi ne kadar erken sonlandırırsanız, o kadar iyi. Zaman aleyhinize işliyor dedim.
Daha sonra Bush benimle ve Mehmet Elkatmış ile görüşmek üzere özel bir temsilci gönderdi ve Irakın işgali ile ilgili olarak görüşlerimizi aldı. Ona da aynı şeyleri söyledim.
Evet işte ABD liler bayraklarını indirdiler ve ülkelerine döndüler.
Dünya insanlık tarihinin en hazin yaşanmışlıklarını arkalarında bıraktılar.
Mesela Ebu Gureyb Hapishanesi, mesela çırılçıplak soydukları Iraklı direnişçilerin boyunlarına, ABD li kadın Conilerin tasma takarak yerlerde sürüklemeleri,
Küçük Muhammedin 13 yaşındaki kız kardeşine annesinin, babasının ve kardeşlerinin gözleri önünde onlarca ABD askeri tarafından tecavüz edildikten sonra ailenin bütün fertlerinin katledilmelerine ilişkin, olay yerinden kaçarak canını kurtaran Muhammedin anlattıkları,
Ve mesela çıplak Irak askerlerinin üzerine salınan köpeklerin sebebiyet verdiği vahşet görüntüleri, bunlar kaldı.
Ve birde insanları ayrışmaya maruz bırakılmış, aralarına Saddam dönemine rahmet okutacak kadar büyük kin ve düşmanlıklar salınmış insanların birlikte yaşamaya çalıştığı, buna mecbur oldukları, harap ve viran bir ülke.
ABD nin eline sağlık, çok güzel bir şey yaptı diyen birisi varsa, ABD galip gelmiştir, yoksa mağlup olmuştur.
Bunları yazınca bizi ABD düşmanlığı ile suçluyorlar. ABD de yaşayan kendi halinde insanlar dahil, insanlığın dostu olmak, neden ABD düşmanlığı olsun.