ABD'DEN SES VARMIŞ
Eklenme: 24.05.2010 00:00:00

Verso araştırma şirketinin sahibi Erhan Göksel,CHP nin başına gelen olaylar sebebiyle TürkiyeÕye gönderdiği mesajda, ABD nin Türk siyasetini yeniden kurgulamaya başladığını, CHP yi bunun için dizayn ettiğini, yakında Ak Parti bakımından da böyle bir girişimi başlatacağını, ardından TürkiyeÕnin koalisyonlar dönemine gireceğini,onun ölümü sebebiyle bir kez daha/daha doğrusu ilk kez/ anmak zorunda kaldık. Erhan Göksel hakkın rahmetine kavuştu. Bizim geleneğimizde Òölüleri hayırla yadetmekÓ gibi bir mecburiyetimiz var. Ölenin bu dünya ile olan hesabı kesilir, bundan sonraki dönemde işi artık AllahÕa kalmıştır. Erhan bey TürkiyeÕye gönderdiği mesajında Brezinski, Abromovitch gibi Amerikan bilim ve düşünce insanlarının CHP sinin başına gelen olaydan hareketle, ABD, Türk siyasetini yeniden kurgulamaya başladığını ve bunun arkasının geleceğini , yani aynı işlemin Ak Partinin de başına getirileceğini açıklamıştı. Bundan 20 gün önce BaykalÕın CHP nin başından gideceğini, yerine Kemal KılıçdaroğluÕnun geleceğini kimsenin hayal etmesi mümkün değildi. Hatta CHP nin başına işler açan o görüntülerden sonra bile, Kemal Kılıçdaroğlu dobra dobra ben adayım dememişti. Şöyle söyleniyordu;  şimdi Kemal Bey çıkar da aday olduğunu açıklarsa, bu işi kendisinin tezgahlamış olduğu korkusu yayılır ve Baykal büsbütün güçlenmiş olarak yine işin başına gelir ve Kemal beyin de bu münasebetle siyasi hayatı biter. Bu serencamda Kılıçdaroğlu adaylığını açıklamadı, hatta Baykal için yapılan gösterilere bakarak bu yönde bir tavır sergilemekten ürktü bile. Ortalık biraz yatışınca, Kemal beyin ve ahfadının bu işin içerisinde olmadıkları herkes bakımından kanaatbahş hale gelince, BaykalÕa son darbe vuruldu ve Kemal Kılıçdaroğlu bir anda ileri fırladı. Kemal Kılıçdaroğlunun Parti içinde öne çıkması, CHP nin yıllırdan beri hizipçi düşüncesinin oluşturduğu boşluğa, küskünlerin bir anda yerleşmesine sebep oldu. Yani CHP kendi jargonu içerisinde şimdilik biraz güçlendi. Şimdi sıra çok güçlü olan Ak Partiyi zayıflatmakta imiş. Peki bu nasıl olacak? İşin doğrusu ben Ak Parti bakımından , CHP bağlamında zayıf düşürülmesine müncer olacak bir bilginin kamuoyuna düşeceği endişesini hiç, ama hiç taşımıyorum. Bu işleri kurgulayan ABD ise, zaten 1 Mart tezkeresinin reddi sebebiyle, sürekli olarak Ak Partiye diş bileyen Coniler, hadi o dönemde kozlarını paylaşacak bir girişimde bulunmadılar, hiç olmaz ise 22 Temmuz 2007 seçiminde ellerinden geleni ardlarına koymazlardı. Bir şey var ise ortaya çıkarırlardı. Yani 22 Temmuz 2007 seçimlerine kadar temiz duranlar, onca tecrübe edindikten, deneyim kazandıktan sonra mı  kirlendiler!!! ABD den gelen sese göre, mevhum kirlilik ortaya dökülecek , Ak Parti zayıflayacak, tek başına iktidar olmaktan düşecek, muhalefeti hazmedemeyen Sayın Başbakan parti başından ayrılacak. Bu hengamda CHP ile MHP koalisyon oluşturacak. Başkanını kaybetmiş Ak Parti her geçen gün biraz daha zayıflayarak AnapÕlaşacak, meydan yeniden ABD li toplum mühehdislerine kalacak, zayıf koalisyonlarla Türkiye'yi idare etmek daha kolay olacakmış. Bu senaryoyu yazanlar CHP nin birinci oğlanı ile komşu kızını oyunun parçası haline getirmekte zorluk çekmediler. Ama filmin diğer yanında gerçek oyuncuları bulmalarının mümkün olmadığı ortada ise, oyun yarım kalmış olmadı mı? O yüzden ben bu işi çok da ABD ye bağlama yanlısı değilim. Sayın Başbakanın işaret ettiği gibi Baykal'ın çok ama, çok yakın çevresine bakması gerektiğini düşünüyorum. Mesela Nesrin BaytokÕun eşini. Adam hala eşinin dizlerinin dibinde. Üstelik oturmuş eşi ile birlikte filmi ha bire başa sarıyorlar. Bu laflar onun "Diyorum sana insanlar inanmak istemeyecek ama görüntüler o kadar GÜZEL ve AÇIK Kİ. Arkası dönük bir adam. Arkası dönük bir kadın çekiliyor. Yapacak bir şey yok. Yani açık konuşuyorum. Bütün manzarayı çekmişler. -Üstüne çıkmışsın bir an." Kadın "O bir hareketti yani" Adam "Tamam bir şey demiyorum da açı şu.. Kesinlikle sırt, arka, yüz,kafa çıkmışmıdır?" Kadın "Muhakkak, O kadar çıkmıştır. Bir ara otururken bile görünüyorum. Şimdi yani bize yalanlamaya yer bırakmayacak kadar Deniz beyi de beni de" Erkek "Gerçi ses kaydı yok. Ses kaydı yok. Ses olsaydı kötü olurdu" Bunca olaydan sonra, birde eşinin dizlerinin dibine oturarak, Dallas dizilerini aratacak, hatta o dizilerin yapımcılarını isyan ettirecek konuşmaları bir insan nasıl yapar? Bu olayın dünyada bir eşi benzeri yok. Bilgisayar alım satımı ile uğraşan böyle bir insan, hele işleri bir de sarpa sarmış ise, pekala filmi de çeker, servise de verir. Ahlaksızlığın ABD yi de aşan bu yönü sebebiyle, ben Erhan GökselÕin iddia ettiği gibi senaryonun ABD tarafından yazılıp oynanmadığını, bu açıdan Türkiye'nin yeniden zayıf koalisyonlar dönemine gireceğini hiç düşünmüyorum. ABD , iki kez Ak Partiyi ciddi manada parçalamak istedi. 1 Mart tezkeresi ve 27 Nisan Bildirisinin sonucu ile. Türkiye halkı buna fırsat vermedi. Çünkü bu halk zayıf koalisyon hükümetlerinden, onların aklı bağlı, basireti kapalı yöneticilerinden çok çekti. Yakalamış olduğu istikrarı kolay kolay bırakmadı/bırakmaz da/ Kılıçdaroğlu/CHP/ güçlense de,ABD nin sesi buralarda pek yankı bulmadı. Ama belli ki, herkes bundan sonra daha çok çalışacak.