ARTIK "SUS"MA ZAMANI(2)
Eklenme: 27.01.2011 00:00:00

Balyoz eylem planı kapsamında yargılama devam ederken gelen ihbar üzerine Gölcük Donanma Komutanlığında çuvallar dolusu belgeler ele geçirildi ve bu belgelerin yargılamaya yepyeni bir anlam katacağı ifade edilmeye başlandı.

Kamuoyu ele geçen belgeleri ağzı bir karış açıkta izlemek zorunda kaldı. Gerçekten bir ordu kendi milletine nasıl böyle bir tezgah kurar, insanlarını akla hayale gelmedik yöntemlerle nasıl sürklase eder anlamak mümkün değil.

İşin doğrusu düşman orduları ancak böyle bir şey yapar diyeceğim ama, onların işgal ettikleri topraklarda gazetecileri öldürmek, mukaddes mekanları bombalamak gibi bir eylemlerinin olacağını asla düşünmüyorum. Zira savaşlarda bile mukaddes yerler, tüm ordular için dokunulmaz yerlerdir. O sebeple değimlidir ki, dünyanın her yerinde yapılan savaşlara rağmen camiler, kiliseler, havralar ayakta kalabilmiştir.

Fakat bizimkiler gerçekten çok farklı. Düşman ordularının hayaline gelmeyen konuları planlayıp, uygulamaya koymayı adet haline getirmişler.

Genel harpten ziyade, özel harp taktik ve tekniği ile ordunuzu donatırsanız, alacağınız sonuç budur.

Selanikte Atatürkün evi bombalandı der,  6-7 eylül hareketlerini oluşturur,

Harbiyeliler öldürüldü denilerek 1960 ihtilali başlatılır,

Aydınlar öldürülür 28 Şubat sürecine zemin hazırlanır,

Apoya savaşı tırmandır, o zaman dikkate alınırsın söylenir. Olaylar tırmanır, vay Kürtler ayrılık için bunu yapıyor denilerek, adamların anasından emdiği süt burnundan getirilir.

Camiyi, Peygamberimizin Hırkai Şerifini düşman gören bir zihniyet

Türkiye/Osmanlı dahil/ tarihinde ilk kez bu zihniyet ile YÜZLEŞİYOR.

Yasa dışına çıkan, hukuku çiğneyen, insanları böcek gibi gören bu zihniyete şimdiye kadar yaptıklarının hesabı soruluyor. Bu yargılama sürecinden sonuç alınır ise, bu tarakta bezi olanların tümünün yaptığının hesabını vereceği, mesela 27 Nisan Bildirisini yayınlayan yaşar büyükanıtın Mahkeme önüne çıkacağı görülüyor.

Ama ona rağmen Genelkurmay aşağıda satır başlarını bulacağınız açıklamayı yapıyor.

 

1-Devam eden bir soruşturma kapsamında Gölcük donanma komutanlığında, Cumhuriyet Başsavcılığı nezaretinde, 6 Aralık 2010 tarihinde bir arama yapılmıştır.

2-Aramaya askeri personel nezaret etmiştir.

3-Bu aramada bir takım doküman ve malzeme ele geçirilmiştir.

 

4-Balyoz davasının eki niteliğinde olan bu belgeler, 19 Ocak 2011 tarihinde 10.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanık Avukatları ile davaya müdahil olanlara dağıtılmıştır.

5-Bu belgelerde isimleri geçen kişiler, kimi medya organları tarafından peşinen suçlu gibi gösterilmiş ve medya yargısı yapılmıştır.

 

6-Bu yayınlarla kişilerin "masuniyet karinesi" ve "özel hayatın gizliliği" ciddi şekilde ihlal edilmiştir.

7-Türk Silahlı Kuvvetleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve anayasal değerlere bağlı bir kurum olarak, AKSİ YÖNDE YAPILAN TELKİNLERE RAĞMEN, yargı sürecini sabır, sükûnet ve itidalle izlemektedir.

8-Bağımsız yargı er geç hakikati ortaya çıkaracaktır.

Bağımsız yargının er geç hakikati ortaya çıkaracağından şüphe yok. Ama söyler misiniz bu nasıl açıklama böyle.

Millete kurulan komploların, cami bombalama, hırkai şerif imha etme, gazeteci öldürme, stadyumları toplama kampları haline getirme, yeni cezaevleri oluşturma suçlarının nesi "MASUN" ve neresi "ÖZEL HAYAT" ? Onların özel hayatı dediğiniz konular, milletin anasını belleme üzerine inşa edilmiş.

Kendilerine "AKSİ YÖNDE TELKİN YAPILIYORMUŞ" ama yargı sürecini sabır,sükûnet ve itidalle izliyorlarmış???

Ben eskiden her halükarda Askerler akıllarını kullanırlar diye bir düşünceye sahiptim. Ama Ankaraya gelmekle birçok alanda olduğu gibi bu alanda da düşüncelerim allak bullak oldu. Kendilerine aksi yönde telkin yapılıyormuş, yani hadi harekete geçin ne duruyorsunuz deniliyormuş, ama onlar sabır, sükûnet ve itidalle gelişmeleri izliyorlarmış!!!

Genelkurmay Başkanlığı kendilerine kanun dışına çıkın telkinini yapanları Savcılığa şikayet etseydi, gerçekten akıllılık etmiş olurdu. Ama onlar, bunca belgeye, silaha, delile rağmen "bize yanlış yapılıyor, fakat sabrediyoruz, itidalimizi koruyoruz" diyorlar.

SABIR DEDİKLERİ ŞEY ABA ALTINDAN GÖSTERDİKLERİ SOPA.

Ben bu sopayı yiyecek bir vatan evladı kaldığını asla düşünmüyorum.

Ve bu bildirinin, darbeye zemin hazırlayan önemli bir mataryel olduğunu görüyorum. Savcıları göreve çağırıyorum.-