BARIŞ KONUSUNDA ESED HİÇ DENENMEDİ
Eklenme: 13.09.2013 00:00:00

G 20 lerin yapacağı toplantı öncesi, Barışa bir şans verilmesi konusunda Rusyaya düşen görevin, Esedin bir an önce yönetimden çekilmesini sağlamak olduğunu yazdım.

Ama bu zirve sırasında barış adına bir tek kelime konuşulmadı.

ABD ve müttefikleri, Suriyeye sınırlı da olsa bir müdahaleden söz etti, Rusya ise Suriyeye BM ler Güvenlik Konseyinin kararı olmadan yapılacak bir müdahalenin karşılıksız kalmayacağını ve Suriye yönetimini desteklemeye devam edeceklerini ifade ettiler.

Havacılıkta geçen tabiri ile taraflar adeta it dalaşı yaptılar, biri birlerine dişlerini gösterdiler.

Bu kadar diş göstermeden sonra hiçbir şey yapılmamasını tabi ki kimse beklemedi. Batılı devletlerin yönetim tarzlarında olan kimi açıklamaların yapılmasından sonra her an her şeyin olabileceği beklentisine girdi insanlar.

BM ler silah denetçilerinin raporunun açıklanması yanında, ABD kongresinin, özellikle Temsilciler Meclisinin müdahale konusunda vereceği kararın, yapılacak girişime meşruiyet kazandıracağı veya toplumun ikna edilmesine yardımcı olacağı yorumları yapıldı.

Saldırı saati tıkır tıkır işlerken birden bire iki karşılıklı atak geldi.

Bunlardan birincisini kendilerinden barış sürecinde çok şey beklediğimiz Rusya yaptı. Rusya İranın, Suriye ile birlikte hazırlamış oldukları,Suriyede 2014 yılında yapılacak Devlet Başkanlığı seçimleri erkene alınsın, Beşşar Esed seçimlerde aday olmasın, seçilecek yeni yönetim dağılan Suriye toplumunu yeniden birleştirsin, inşa etsin önerisini ortaya attı. Onun bu hamlesine ABD derhal karşılık verdi. ABD Dış İşleri Bakanı Kerry, Suriye elinde bulunan kimyasal silahları bir hafta içerisinde BM lerden bir heyete veya ülkeye teslim etsin, bu silahlar imha edilsin, işte o zaman saldırı olmaz, ancak Esed bunu yapmaz, yapmayacaktır dedi.

Fakat o da ne, ABD nin önerisine Suriye balıklama atladı, ABD nin önerisini kabul ettiklerini Rusya Dış İşleri Bakanı Sergei Lavrova bildirdi.

Suriyenin 2014 yılı Başkanlık seçimleri öne alınsın, Esed aday olmasın yönündeki önerisinin mimarı İrandır. İran ABD nin saldırısı sonrası Esedin iktidardan gitmesi halinin, İrana büyük zarar vereceğini gördü.

Aslında İran bu ve buna benzer siyasi manevraları sürekli yapıyor. Uluslar arası ilişkilerde, ülkeleri ile diğer ülkelerin yaşadığı problemlerde, işi olabildiğince tırmandırıyor, ancak çatışmaya varacak bir ortamın oluşması ihtimali oluşunca, hemen bir manevra yapıp, siyasetin devreye girmesini sağlamaya çalışıyor.

İran destekli Suriyenin ülkede yaşanan iç savaşı sona erdirecek önerisi gelmese idi, ABD karşı öneri ile cevap vermeyecek ve Suriyeden kimyasal silahlarını BM lere teslim etmesini istemeyecekti. çünkü ABD Esed tarafında bir barış ümidi olmadığını hem kendi toplumuna ve hem de uluslar arası camiaya kabul ettirme çabasında idi.

Esedin kimyasal silahlarını BM lere teslim edip etmeyeceği, bu hususta kendisinden istenen ek önerilere cevap verip vermeyeceği kısa sürede belli olacaktır. Ümidimiz Esedin sahibi olduğu kimyasalları BM ler teslim etmesi ve bölgeye yayılması muhtemel bir savaşı önlemesidir. Fakat Suriyeye kalıcı bir barışın gelmesi isteniyor ise, elbette İran destekli Suriyenin yapmış olduğu 2014 seçimlerinin öne alınması ve Esedin bu seçimlerde aday olmaması gözden ırak tutulmamalıdır. İş yine gelip gidip Esedin bu süreçteki rolüne geliyor. Şimdi Uluslar Arası camiaya düşen en önemli görev, Esedin 2014 seçimlerinin öne alınması yönündeki önerisinin, kendisinin iş başından derhal çekilmesi ve görevini BM ler denetiminde bir Suriye heyetine devretmesini istemeleri halinde kabul edileceğini deklare etmeleri lazım.

Biz işte o zaman ABD nin de Rusya, İran ve Suriyenin de bu konuda iyi niyetli olup olmadıklarını öğrenme imkanı buluruz. çünkü kimse Esedin iş başından uzaklaştırılması yönünde bir fikir beyan etmedi şimdiye kadar.

BM ler Genel Sekreteri Banki Munu bu süreçte çok etkisiz gördüm. Öyle BM ler Genel Sekreteri mi olur. O olsa olsa bir daire müdürün sekreterliğini yapabilir.

BM ler gibi bir kuruluşun Genel Sekreterliğini yapabilecek güçlü bir iradeye sahip değil. Başı önünde yapmış olduğu konuşmaları ile kimseye güven vermiyor. Zaten varlığı ile yokluğu arasında bir fark yok. Üç çuval patatesi pazara götürecek olsa, iki çuvalını eşekler yolda yer.

Bir bölge ülkesi olarak Türkiyenin bu alanda inisiyatif alması ve yapılan iki önemli önerinin ıskalanmaması için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu açıklaması lazım. Suriyenin tam da vurulmaya hazır bir hale getirildiği süreçte, hiç bu kadar iç savaşı durduracak önerilere şahit olmamıştık.

Suriyenin vurulacağı, Suriye yanında bölgenin tam bir cehenneme döneceği günlerde bir barış avazının bizden, Diyarbakırdan çıkmasının şaşkınlığını yaşıyorum desem abartı mı olur?

Ben bu görüşümü seslendirdiğim ve yazdığım günlerde, iş Esedin gidişine mi bağlı diyenlere, evet işin en önemli ayağı o, zira Esedden sonra Suriyede o kesimden ortaya çıkan ikinci bir isim yok demiştim.