BİR İLAH GİBİ
Eklenme: 25.04.2011 00:00:00

Beraris, Sajen, Rulin, Raden. Neyran hanım bunları doğurdu ve maalesef Neyran Hanım bu çocukları öldürdü. Neyran hanım İstanbulluymuş, şöyle kıymetli ailedenmiş, böyle değerli bir insanmış. İki evlilik yapmış. İkisi de Kahramanmaraştan. Onun ilk evliliğinden Seylan ve Berja isimlerini verdiği iki çocuğu, ikinci evliliğinden de Beraris, Sajen, Rulin ve Raden adını verdiği dört çocuğu olmuş. Çocuklara verilen isimlere bakıldığında; Neyran Hanımın her iki evliliğinde de oldukça etkin olduğu görülüyor. Kocalarının isimleri Hüseyin ve Nejdet. Ama o her iki evliliğinden olan çocuklara acaip isimler vermiş. Güzel Sanatlar Akademisi mezunu Neyran hanım, heykeltıraşlık yapıyormuş. Baba Nejdet Sağocak, çocuklar annelerine aşırı derecede düşkündüler, ne yaptıysam bir türlü benimle sağlıklı ilişkiler kurmalarını temin edemedim. Anneleri ölünce tümden hayattan koptular. Daha önce İstanbulda içeceklerine ilaç koyarak intihara kalkışmışlar, ama ölmemişler. Sonra Kahramanmaraşa geldiler. Ben bu duygularını törpülemek için çok gayret gösterdim. Etraftan intihara yardımcı olacak eşyaları kaldırdım. Fakat intiharlarına engel olamadım. Onlara çektiğim mesajda "intihar ederlerse esas o zaman annelerini öldürmüş olurlar" dedim. Berarisin kardeşleri üzerinde çok etkileri vardı. Onun dediklerini yerine getirmişlerdir diyor. Anne Neyran Hanım çocuklarına verdiği o çok istisnai isimlerle önce onları toplumdan, çevrelerinden kopmasına sebep olmuş. Taşları yonttuğu gibi çocukları da bir "nesne" gibi görüp "işlemiş" ve bir "ilah" gibi onları kendisine bağlamış. DÜŞÜNÜN BİR KERE İLAHIMIZ, RABBİMİZ OLMAZ İSE BİZİM İÇİN DE HAYAT BİTMİŞ OLMAZ MI? Peygamberimiz "Çocuklarınıza güzel isimler bırakın. Kıyamet gününde onlar kendi isimleri ve babalarının isimleri ile çağrılacaklar" diyor. Allah Resulü "Asiye" olan bir kadının isminin "isyan  eden/İsyankar/ anlamına gelmiş olması sebebiyle "Cemile" olarak değiştirmiştir. O çocuklar bu ülkede ömürleri boyu eminin ki isimlerini kimseye söyleyememişlerdir. İsmin ne, Beraris, neee Beraris te ne? İsmin ne Sajen. Ne? Sajen mi? o da ne? Rubine, Radene sen nerelisin, hıristiyanmı, yahudimisin diyenler çok olmuştur. En azından hiç kimse bu çocuklara Müslüman gözü ile bakmamıştır. Şimdi birisinin bu ülkede rahat yaşaması için ille de Müslüman mı olması gerekiyor diyenler elbette vardır. Benimi cevabım tabii ki hayır. Adamın ismi Benjamin olur, Sarkis olur, Timotheus olur, olur da olur. Çünkü bunların bu toplumda belirli bir aidiyetleri vardır. Sosyolojik ve ontolojik olarak "cisimlerini" anlamlandıran "isimlerinin" belirli bir karşılığı vardır. Hırıstiyan, Yahudi, Müslüman, Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Abaza, Laz v.s. Çeşitli bilim çevrelerine sorulmuş, bu isimler Hırıstiyanlıkta, Yahudilikte, ırki anlamda Kürtlükte var mı , yok mu diye. İşin ehli insanlar verdikleri cevaplarda, bu isimlerin dinleri veya ırkları ile  böyle bir irtibatının olmadığını söylemişler. Sosyolojik ve ontolojik aidiyeti sıfırlayan, dini ve ırki bağlılığı bütünü ile yok eden bir betimleme ile dünya sahnesine sunulan Beraris, Sajen, Rulin, Raden, kendilerini var ettiğine inandıkları Neyran/akan nehir/ olunca, hayat sularının kesilmiş olduğuna, yaşamaları için herhangi bir neden kalmadığına inanmışlar ve büyük bir cesaretle!!! Hayatlarına son vermişler.