BİZ MÜSLÜMAN MIYIZ?
Eklenme: 29.01.2013 00:00:00

Cezaevleri tıklım tıklım dolu.

Aklınıza hangi suç tipi gelirse gelsin, hepsinden bizde var.

Daha dün gazetelere yansıdı. Adam gidip kumar oynuyor, borca batıyor. Kumar borcunu ödemek için 14 yaşındaki kızını arkadaşlarına pazarlıyor.

O şerefsizler de ya arkadaş, tamam oyun oynadık, sen para kaybettin, hepsi bu. Daha fazla ileriye gitmeye gereke yok, demiyor.

Artık baba kılıklı o maymun mu kızını arkadaşlarına teklif etti, yoksa hayvanlardan daha alçak o goriller mi babadan böyle bir şey istediler bilmiyoruz.

Bildiğimiz bir şey var ise, baba kızına esrar çektirmiş, yanına arkadaşlarını almış, eve getirmiş, yavrucağızı onlara pazarlamış.

İnsan bu kadar adi olabilir, insan bu kadar hayvanlaşabilir.

Hayır hayvanların hakkı açısından Rabbimiden özür beyanımız vardır.

Onlar her türlü hayvandan daha aşağıdırlar. Zaten Kuranı Kerim de öyle tavsif ediyor. Onlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha aşağıdırlar diyor.

Be herif baktın işin içinden çıkamıyorsun, aileni de al kaç git oralardan, sığın başka yerlere, insanların zimamına sığın, insanların vicdanına kendini teslim et, merhametine sığın.

Git bir Cami hocasına, ya hoca gidecek bir yerim kalmadı, bir halttır işledim, kumar oynadım, borca battım, şimdi beni sıkıştırıp duruyorlar, namusum, şerefim ile oynuyorlar, bana bir çıkış kapısı bul. Kaçıp gideyim buralardan, söyle.

Bir komşuna yalvar, yakar birilerine. Emniyete sığın, Jandarmaya teslim ol, memleketin vekilleri var. Onlara git, yardım iste ulaşabilirsen.

Bunların hiçbirisini yapmıyor ve ifadesinde ne diyor biliyor musunuz, Kumar oynadım, borca battım, borcumu ödeyemedim, kızım da güzeldi, ele avuca gelecek halde idi, ben de başka sermaye bulamayınca, o yolu denedim. Allah belanı versin.

Bunlar basına yansıyan binlerce hadiseden sadece biri veya bir kaçı. Topluma yansımayan daha neler olup bitiyor, Allah bilir.

Yoksa cezaevleri neden ağzına kadar tıka basa dolu. Birçok cezaevinde insanlar yatakları üçlü kullanıyorlar. 8 saat ara ile ve vardiyalı olarak. İğrençliğin bu kadarına tahammül etmenin imkanı yok.

Hangi tedbiri alırsanız alın, hangi kararla cezaevlerini boşaltırsanız, boşaltın, hiç mümkünatı yok, kısa sürede ağzına kadar doluyor.

Son on yılda çıkarılan çeşitli kanunlarla, on binlerce insan cezaevlerinden salındı. Ama yine dolu yine dolu.

Sebep mi?

Demek ki, biz istediğimiz kadar cezaevi yapalım, bunların hakkından gelsinler diye Polisler, Jandarmalar göreve başlatalım, büyük büyük Üniversiteler kurup Hakimler, Savcılar yetiştirelim, sistem varlığını devam ettirdiği sürece, köklü bir değişikliğin meydana gelmesi mümkün değil.

Türkiyenin eğitim sistemi maalesef hala Marksist, Materyalist bir felsefe üzerine kurulu.

Okullarımıza haftada bir iki saat din, iman, kitap, Kuran dersi koymamız(tabii çoğu seçmeli) veya Allahı anlatmamız bizlere çok şeyler kazandırmayacaktır. Olmuyor, olamıyor. Fiziğin de, Kimyanın da, Biyolojinin de arkasında yatan hakikati, yani Kainat Kitabının yaratılmasındaki gerçeği anlatamaz isek, VEYE KENDİLERİNE BUNLARI İMAM HATİP OKULLARI İLE MANEVİYATA ÖNEM VEREN DİĞER BİR TAKIM OKULLARDA ANLATTIĞIMIZ İNSANLARA, HERKESTEN çOK ATACAĞINIZ ADIMLARA SİZİN DİKKAT ETMENİZ LAZIM, CAMİ HOCASININ TAVUĞUNUN çALINMASI BİLE PROBLEMDİR, DEĞİL Kİ, HOCA çALMAYA KALKIŞA, BU ASLA KABUL EDİLEMEZ DEMEZ İSEK, İHALELERİN YÜZDE ONDAN AŞAĞISINA VERİLMESİNE RIZAMIZIN OLMADIĞINI SAĞIR SULTAN BİLE DUYACAK HALE GELİRSE, OLACAK BUDUR.

Bizim camiadan kimilerini biliyorum, başları çok diktir, insan konuşmaya korkar. Ama gidin para meselesini konuşun, şu iş hallolur, bu iş şöyle düzenlenir ise, bizim de hakkımız bu kadar olur deyin, anında yelkenleri suya indirirler, yüzlerinde mayışık bir gülümseme belirir ki, insansanız mideniz bulanır. İnsan bu kadar mı adileşir, insan bu kadar mı pespayeleşir

Evet Türkiyede çok şey değişiyor, ama yolsuzluk, ama rüşvet, ama iltimas, ama adam kayırma, ama haksızlık, ama adaletsizlik, ama yüzde ondan aşağı iş görmeme hiç değişmiyor.

1970 li yıllarda Seher Şeniz diye filimlerde vamp kadınlık rollerine çıkan bir kadın vardı. Yaptıkları rol de olsa, yaşadığı hayata dayanamamış, intihar etmişti. Seher Şeniz intihar öncesinde bir beyaz bornoza şu mektubu yazmıştı.

Nihayet bu iğrenç dünyadan gitmeyi başardım. Ölmenin, ölmeye çalışmanın bu kadar zor olduğunu söyleselerdi alay ederdim. 15 yaşında anladım insanların ne mal olduğunu. Ben fahişe olmak için yaratılmamışım, hassas ve duygusalım. Öldüğümü kimse bilmesin. Peruklarımı yakıp, küllerini savurun. Müslüman geleneklerine göre gömülmek istemiyorum. Beni beyaz bir bornoza sarıp her yerimi kapatın o kadar.

Seher Şeniz de herhalde Müslümandı veya Müslüman anne babadan doğmuştu. Öyle veya böyle Müslümanlar arasında yaşadı. 15 yaşından itibaren Müslüman kimliklerini yanlarından hiç eksik etmeyenlerin gadrine, tecavüzüne uğradı ve sonunda intihar etti. Yaşadığı yıllarda kim bilir kimlerin tecavüzüne uğradı ki, yaşadığı çevrenin insanlarından nefret etti. Beni Müslüman geleneklerine göre gömmeyin derken, bana tecavüz edenler mi beni yıkayıp, kefenleyip, temizleyecek!!! Demeye getirdi. Sadece beni beyaz bir bornoza sarın ve HER TARAFIMI KAPATIN derken, gerçek bir Müslüman inancı ile kendini Müslüman belleyenlere, giderayak Müthiş bir tokat atıyordu.

Aslında Müslümanlar daha fazlasını hakkediyor.

Bir an için kaçacak delik arıyorsunuz, ama sonra işinize devam ediyorsunuz. Buyurun devam edin