BU KANAL BAŞKA KANAL(2)
Eklenme: 6.03.2011 00:00:00

Halk TV Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Nedim Şener ve adamlarına devrinde sorun yaşanınca, 4 aşamalı bir planın devreye sokulması kararlaştırılmış.

İşte o ifadeler: "Kılıçdaroğluna destek zorunlu. Liderlik çekişmesi yaratılmak istendiği açık. Haber içeriklerine dikkat! Sav'ın oğlunun ..... ilişkileri... CHP'ye zarar verilmemeli. Hanefi ile ilgilenmeye devam etsin... Avukatlarla irtibatına dikkat etsin. Halk TV'yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2... Gürsel bize yakın. Halk TV için de çabalıyor. Ancak hoca sevmiyor. Fethullahçı diyor."

Deniz Baykal'ın Mayıs 2010'da internete düşen kaseti için 'Varan 1' tabiri kullanılmıştı. Videonun sonunda 'Varan 2 çok yakında' ifadesi yer alıyordu. Oda TV'de ele geçirilen 'Ulusal Medya 2010' isimli belgede Halk TV'nin, Oda TV ve Sözcü gazetesi ile ortak hareket edeceği vurgulanıyor.

CEMAAT, PKK'YA YAKIN GÖSTERİLECEK

Oda TV'de ele geçirilen bir belge PKK'yla ilgili. Yalçın Küçük tarafından Oda TV yetkililerine gönderildiği öne sürülen belgede, PKK'nın amaçları doğrultusunda yayın politikası izlenmesi isteniyor. İşte o tavsiyeler: "Örgütün Öcalan'ın kontrolünde olduğunu sürekli vurgula. Örgütü zayıf gösterecek yayınlardan uzak dur. PKK'ya sıkıntı çıkaracak haberler yayınlanmasın. Kürtlerin tek muhatabı Öcalan vurgusu yapılacak. Cemaat PKK ile anlaştı, yakınlaşıyor konusu işlensin. Şehit cenazelerini hükümete karşı kullanalım. Cemaati yurtdışı istihbarat örgütleri ile bağlantılı gösterelim özellikle İsrail ve Amerika."

Şimdi kalkmışlar bu işe basın özgürlüğü diyorlar.

Oda TV de, Yalçın Küçük de ve Nedim Şenerde ele geçen belgeler basın özgürlüğünün neresine konulacak

Yalçın Küçükün yıllardan beri örgütü kullanmaya çalıştığını pek kimse anlamadı galiba. Evet Yalçın Küçük "Selam Kandildeki gerillaya, Selam Kardeşime" dediği zaman onun örgüte sempati beslediği ve yanında olduğu düşünüldü. Yalçın Küçükün dünya görüşleri itibariyle örgüt ile yakınlaşan yönleri vardır. Hayat felsefeleri biri birine benzer. Ancak Yalçın Küçükün varmak istediği hedef ile örgütün hedeflerinin biri biri ile tamamıyla çakıştığını zannetmiyorum. Yalçın Küçük dinsiz, inançsız, diktatoryal yönü ağır basan, fakat sonuçta her şeyin, herkesin "KENDİSİNE" çalıştığı ben merkezli, Narsist bir Türkiye oluşturmanın peşinde bir insan, yani elmanın bir yarısı. TÜRKİYENİN BÖLÜNMESİ PAHASINA ELMANIN DİĞER YARISI BAŞKASINDA OLSA UMURUNDA DEĞİL.

Yalçın Küçük, Kemalist Laikler, seçkinci vurguncular, haya perdesi yırtılmış dünyaperestler , vur patlasın, çal oynasın dümbelekçilerden oluşan bir Türkiye yaratmaya çalışıyor.

Bazen Apocu, bazen hapocu, bazen Baykalcı, bazen Doğu Perinçekçi, bazen Kılıçdaroğlucu olmasının yegane sebebi, tutunmaya çalıştığı her dalın elinde kalmasıdır.

Hz. İbrahim yıldızları görmüş, sayıları ne kadar çok, rabbim bunlar demişti. Ay dolunay haline geldiğinde yıldızlar batmış, bu daha büyük rabbim bu demişti. Sonra Güneş çıkıp ayı bastırdığında, yok yok bu daha büyük rabbim bu demişti. Sonra o da batınca, ben uful edeni(batanı) yok olup gideni ilah olarak kabul etmem, batmayan, bitmeyen bir rab isterim deyip, Allaha yönelmişti.

Ama Yalçın Küçükün böyle bir derdi yok. O hakikat arayışında değil. Hakikatin ihtiyacı varsa, gelip beni bulsun duygusu içerisinde bir gezegen. Bütün yolların kendisine çıkmasını istiyor. Egosu tatmin olsun da "ÜLKEYE" ne olursa olsun.

Örgütü büyük göster,

Örgütü zayıf düşürecek yayınlardan uzak dur,

Örgütün sürekli olarak Öcalanın kontrolünde olduğunu vurgula,

PKK ya sıkıntı yaratacak yayınlar yapma,

Cemaat(Fethullah Gülen)in PKK ile anlaştığı haberlerini yap,

Kürtlerin tek muhatabı Abdullah Öcalandır yayınlarına devam,

Şehit Cenazelerini hükümete karşı kullan,

Gürsel Tekini bile Fetullahçı olarak nitele( üç beş çarşaflıya altı ok rozeti takmıştı, herhalde sebebi bu)

Cemaatin Yurt dışı istihbarat örgütleri ile irtibatlı olduğunu, özellikle ABD ve İsrail ile temaslarını sürdürdüğünü yayınlamaya devam

Bu mu gazetecilik?

Yalçın Küçükün Soner Yalçın, Nedim Şener gibileri vasıtası ile sürdürdüğü işe gazetecilik diyecek, gerçek bir ehli vicdan var mı?

Türkiyeye ölümlerden ölüm beğendirme amacında olan bu insanların yaptıkları samimi söylüyorum yanlarına kar kalmamalı.

İdare de, gelen yoğun baskılara asla kulak kabartmamalıdır.