Çarşamba gecesi NTV de Canlı Gaste Proğramını sunan Can Dündar, tam anlamı ile Türkiyeyi, iktidarı, Ak Partiyi yerden yere vurdu. Canlı Gastesine attığı manşet, RÜZGAR TERSİNE DÖNÜYOR/ du. Yani Mavi Marmara Gemisine İsrail komandolarının saldırması, 9 kişili yakın mesafaden yaptıkları atışla katletmeleri, bunun üç misli insanı yaralamaları sonucunda İsraile karşı dünya kamuoyunda oluşan nefretin, Sayın Başbakanın çıkışları sebebiyle tersine döndüğünü gece boyunca ispat etmeye çalıştı. Gece boyunca ekranda RÜZGAR TERSİNE DÖNÜYOR manşetini tuttu. Yani Türkiye kaybediyor,İsrail kazanıyor. İnsan böyle bir zihniyete nasıl sahip olabilir, hangi sebep veya saik insanı böyle hareket etmeye zorlayabilir. İnsan biraz olsun Allahtan korkar. Kuldan utanır. Şehitlerimizin cenazeleri hala sıcaklığını koruyor. Şehitlerin aileleri taziye günleri boyunca içlerine attıkları acılarını hergeçen gün biraz daha yoğun biçimde hissetmeye başladılar. Bu halka , onun aziz düşüncesine, iman ve inancına olan karşı duruşunuzu bu kadar açığa vermenizin sebebi nedir? İnsan, onların bu acılarına hürmeten biraz zamanın geçmesini beklemez mi? İsrail bizim kadar senin de izzetine, haysiyetine, onuruna, insanlığına,şerefine saldırıda bulundu. Onun bu yaptığını dünya alem kınarken, en büyük müttefiği ABD nin bile kınama konusunda alınan karara imza atması söz konusu iken, sen kalkmışsın RÜZGAR TERSİNE DÖNÜYOR, YANİ İSRAİL KAZANIYOR, ONU KINAYANLAR VE TÜRKİYE KAYBEDİYOR. EL İNSAF. O arada beyefendi İsraile bağlandı, İsrailli fanatik bir gazeteci bayan ile konuştu. Gazeteci, gaztecilik görevini bıraktı, samimiyetimle söylüyorum tam bir düşman gibi ifadeler kullandı. Bu ifadeler onun. "siz ne yapıyorsunuz, sizin Başbakanınız ne yapıyor, İsraile karşı nasıl böyle konuşuyor,Türkiye halkını israile karşı kışkırtıyor. İsrail Halkını kendi hükümetine karşı kışkırtan konuşmalar yapıyor. Biz İsrailliler olarak büyük bir hayal kırıklığı içerisindeyiz. Sadece kırgın değil,kızgınız da. Onun buna ne hakkı var. Biz ülke olarak kendimizi korumak zorunda değilmiyiz. Bize saldırılıyor, bunu defetmek için yaptığımız mücadele saldırı olarak değerlendiriliyor. Özellikle Türkiye bu tür saldırıların yapılmasında baş rol oynuyor. Ben on sene kaldığım Türkiyeyi tanımaz oldum" gibi cümleler kullandı. Can Dündar da ona dönüp "sizin kaygılarınızı anlıyoruz, zaten Türkiyede de artık konu biraz daha farklı biçimde yorumlanmaya başladı. Sizin sesinizi uzun zamandan beri duymamıştık ve sizi özlemiştik, yakın zamanda görüşmek dileği ile" diyerek sözünü bitirdi. Ardından İrailli bayan Gazeteci(tabii hiçbir asker onun gibi konuşmasını silah haline getirip , takır takır çene çalmazdı) "Can bey harika proğramlar yapıyorsunuz, sizi internet üzerinden sürekli takip ediyoruz,yakında sizi ziyaret edeceğiz" diyerek son iltifatını yapmaktan geri durmadı. Dondum kaldım. Niye kimse bunun proğramına bağlanmıyor, bu adamın ağzının payını vermiyor diye hayıflandım. İlgili ve yektililer Çarşamba akşamı yayınlanan Canlı Gaste Proğramının CD sini alıp incelesinler, manzarayı göreceklerdir. O proğramın canlı konuğu olan Dışişleri Eski Bakanı İlter Türkmen "TABİİ BU OLAYDA(MAVİ MARMARA GEMİSİNE YAPILAN SALDIRI) 9 İNSANIMIZI KAYBETTİĞİMİZİ VE ONLARCA İNSANIMIZIN YARALANDIĞINI GÖZDEN IRAK TUTAMAYIZ DEDİ. Tabii o da bu cümleleri kullanırken tebessüm ediyor ve olabildiğince İsrailin saldırılarının belirli bir hoşgörü içerisinde yorumlanması gerektiğini ihsas ettiriyordu. İlter Beyin en son sözlerinden birisi de "İki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşaması için, Türkiye tarafından İsrailin özür dilemesi bekleniyor. Tabii İsrail bunu yapmayacaktır,çünkü uluslar arası ilişkilerde heye yoka böyle özür dilemeler beklenecek şeyler değil" deyiverdi. Niye beyefendi? İsrailin uluslar arası sularda 9 insanı öldürmesi, 30 yakın insanı yaralaması ahvali adiyeden bir iş mi? Bu bir korsanlık değil mi? El konulan gemiler hala İsrailin elinde. İsrail, özür dilerse teli mi dökülür. O zaman Türkiye kaybettiği onur ve haysiyetini nasıl telafi edecek, söyler misiniz? Sayın Başbakan bunlara Monşer dediği zaman kızıyorlar. Dün akşam O da kendisine monşer denildiğini, ama bu monşerlerin şimdiye kadar çok güzel işler yaptığını söyledi. Sen güzel işler yapanlardan birisi olsaydın, Can Dündara döner "İsrailli Gazeteciye neden 9 masum insanı öldürdünüz, onlarca aileyi perişan ettiniz, yine onlarca bebeyi yetim bıraktınız diye sormadın, işin doğrusu bu yaptığını yanlış buluyorum" derdin. O söyledi biz de inandık. Bu monşerler gerçekten bugüne kadar dedikleri gibi güzel işler yapmış olsalardı, dünya ile dost olurduk,dost. Bizi dünya aleme düşman etmişler, kalkmışlar biz şimdiye kadar çok güzel işler yaptık diyorlar.
İLGİYE TEŞEKKÜR : Biliyorsunuz vekilliğim usulen bitse de aslen bitmedi. İşinize gücünüze gece gündüz koşturuyorum. Bunlar şahsi işler olduğu gibi kamuyu ilgilendiren işlerle de elimden geldiğince ilgileniyorum. Eski Derik Ovabağ yolu üzerinde bulunan DİLAVER KÖPRÜSÜNÜN nasıl da her sene ölümlere davetiye çıkaran bir duruma geldiğini yazmıştım. Vali Muavinimiz Cemal Kansu Beyin verdiği bilgiye göre bu KÖPRÜNÜN YAPIMI SAYIN VALİMİZİN DE BULUNDUĞU TOPLANTIDA PROĞRAMA ALINMIŞ. Ayrıca Toplantı esnasında Sayın Çınar Kaymakamımız kendi imkanları ile eski Derik Yolunun Mirhesinik tepesinden ayrılan Bayırkonak(Kori) yolunun bu sene asfaltlanacağını beyan etmiş. Ben buradan bütün Mülki erkana, milletimizin çok önemsediği yol,köprü, su , kanalizasyon yapımı gibi konularda gösterdikleri hassasiyet sebebiyle teşekkür ediyorum, başıralar diliyorum.