CENİNİN KALBİ YİNE KANADI
Eklenme: 7.10.2010 00:00:00

Geçen gün Ceninin Kalbi başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazının konusu İsrailli askerler tarafından şehit edilen Filistinli 11 yaşındaki Ahmet Hatipin dramı idi.

Okumayanlar için kısa özet yapalım.

Filistinli 11 yaşındaki Ahmet Hatip bundan bir süre önce bir Ramazan Bayramını arkadaşları ile kutluyordu. Elinde babasının almış olduğu bir gitar vardı. Ramazanın arkadaşlarından birisinin elindeki oyuncak tabancayı "GÜYA" gerçek zanneden İsrailli askerler ateş açmış ve Ahmeti yaralamışlardı.

Ahmet ölüm kalım mücadelesi verirken beyin ölümü gerçekleşmiş ve babası İsmail Hatip, oğlunun bütün organlarını bağışlamıştı.

Ahmetin organları İsrailli çocuklardan 5 ine hayat verdi.

Özellikle Ahmetin kalbi şu anda İsrailli bir Yahudi kızın göğsünde atıyor. İslam ve Müslümanlara düşmanlık beslemediği sürece, sağlıklı yaşamasını dileriz.

Ben Filistine barışın gelmesi için İsraillilerin empati yapmalarını, yani İsrailli bir Yahudi çocuğun, Filistinli mücahitler tarafından öldürülmesi halinde, organlarının ailesi tarafından, hasta Filistinli çocuklara vermelerinin mümkün olup olmadığını düşünmelerini istedim.

İsrailliler hiç tereddüt geçirmeden, evet biz bunu yapabiliriz derlerse, Filistine barış gelir dedim.

Ama işte , izzet ve onurumuza  yine şivan düştü.

İsrailli bir Asker, tutukladığı Filistinli Müslüman bir kadının gözlerini bağlamış, etrafında müzik eşliğinde göbek atıp, gerdan kıvırıyor. Yanı başındaki asker arkadaşları ile siviller de tempo tutuyor.

İşte esas mesele budur.

Saldırıya maruz kalmadığımız sürece savaşta bile düşman kadınlarının, çocuklarının, yaşlılarının öldürülmesi biz Müslümanlara yasaklanmıştır.

Buradan açık ve net bir şekilde soruyorum.

Yakın zamanda da Müslümanlar birçok yerde savaşa icbar edildiler. Kıbrısta, Bosna Hersekte, Balkanlarda, Irakta, İranda, Filistinde ve Afganistanda.

Bu savaşların hangisinde Gayrı Müslim bir kadına Ebu Gureyb hapishanesinde, işgal altındaki Filistin topraklarında yapılanlar reva görüldü? Erkekler, kadınlar çırılçıplak soyulup, üst üste atıldı? Anadan üryan bir şekilde boyunlarına tasma takılarak, hayvanlar gibi yerlerde süründürüldü?

"Lekum diynukum ve liye diyn" senin dinin sana, benim dinim bana iman ve inancını kendi aramızda yayma, onu sahiplenme, aksine davranışı akim bırakma yönünde, kültür ve medeniyetimizi geliştirme becerisini gösteremediğimizden, batının yaşam biçiminin zebunu olduk. Onlar da bu yeni yetme kölelerine, hayalimizden geçiremeyeceğimiz vahşeti reva gördüler.

Ceninin kalbi İsrailli çocukların göğsünde sağlıklı atsa da, yüreğimiz kanamaya devam ediyor.