ÇİÇEK BAHÇESİ(2)
Eklenme: 29.05.2012 00:00:00

Ak Parti kadın kolları 3.Büyük Kongresinde Sayın Başbakan özellikle anaların gözyaşlarına değindi. Terör örgütüne ve uzantıları olarak kabul edilen siyasi teşekküllere yüklendi.

Terörün yurt içi ve yurt dışı bağlantılarına dikkat çekti. Örgütün bir taşeron sıfatı ile dünya bezirganlarının ekmeğine yağ sürdüğünü söyledi.

Terörle mücadeleye onların anladığı dilden devam edeceğini, ancak Kürt Kardeşlerimizin sorunlarını da çözmeyi kendimize vazife biliyoruz, Kürt meselesi diye bir meselenin kalmaması için yoğun gayret içerisindeyiz dedi.

Yetimlere, dullara, yoksul ailelere yapılan yardımlardan rakamlarla örnekler verdi ve gelinen noktanın 10 yıl öncesine göre hayal bile edilemeyeceğini ifade etti. Kocası ölen hanımlara iki ayda 500 lira para ödeyeceklerini, bunun tespitlerini yapmakta olduklarını anlattı.

Yanımdaki Milletvekili arkadaş Ağabey siz bölgenin insanısınız, bu terör nasıl önlenecek esas mesele bu, ne yapalım da bu sorunu ülke gündeminden çıkaralım diye sordu.

Benim hemen aklıma insanlara Rabbul Aleminin bütün lisanları öğrettiğini ifade eden ayeti kerimeler geldi. Onları söyledim, işin ilacı budur, başkacada çaresi yoktur, dedim.

İşte o ayetler.

Bakara 30. Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemiyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.

31. Allah Adem'e bütün isimleri, öğretti. Sonra onları önce meleklere arzedip: Eğer siz sözünüzde sadık iseniz, şunların isimlerini bana bildirin, dedi.

32. Melekler: Y Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alm ve hakm olan ancak sensin, dediler.

33. (Bunun üzerine: ) Ey dem ! Eşyanın isimlerini meleklere anlat, dedi. Adem onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, muhakkak semvat ve arzda görülmeyenleri (oralardaki sırları) bilirim. Bundan da öte, gizli ve açık yapmakta olduklarınızı da bilirim, dememiş miydim? dedi.

34. Hani biz meleklere (ve cinlere): dem'e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kfirlerden oldu.

35. Biz: Ey dem! Sen ve eşin (Havva) beraberce cennete yerleşin; orada kolaylıkla istediğiniz zaman her yerde cennet nimetlerinden yeyin; sadece şu ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden zalimlerden olursunuz, dedik.

İblis Allahın ayetlerine yüz çevirdi, İzzeti İlahiden kovulan şeytanlardan oldu.

Teröre kızalım ve asla kabul etmeyelim.

Peki Allahın ayetlerinden bir anlamda yüz çevirmek anlamına gelen başkalarının sahibi olduğu lisanı öğrenmelerine engel olmak, eğitimi almalarının önüne geçmek, bu alanda gıdı gıdı mesafe almayı bir ihsan gibi görmek, yukarıdaki ayetler muvacehesinde ne anlama geliyor? Dedim.

Haklısın ağabey kimi mukayeseler yapıyorum da gerçekten üzülüyorum, aramızda bunları bize anlatacak birileri yok,yok, yok dedi.

Bu konuda son olarak bak Kürtlerin isteklerine benzer taleplerle şimdi Gürcüler de ortaya çıktı ve kültürlerinin korunmasından, lisanları ile eğitim alma hakkına varıncaya kadar bir sürü istekleri var. Ve TRT 1 Kanalında onların bu isteklerini ifade etmelerine imkan vermek için programlar yapılıyor, peki bunu ne ili izah edeceğiz dedim.

Neyse ağır konulardan biraz uzaklaşalım. Sayın Başbakan Salona geldiğinde, dovn sendromlu genç bir insanı görevliler yanına getirdiler. 30 lu yaşlarda olan bu insan Başbakana sarılarak defalarca yüzünden, gözünden öptü. Onun o haline çok öykündüm.

Rabbim bu ya, aradan yarım saat geçmeden aynı rahatsızlığa müptela bir başka genç bizim çevremize gelip gitmeye, merdivenlere oturmaya başladı.

Birkaç defa döndü, bana güldü.

Sonra kayboldu. Aradan 15 dakika geçti, yine geldi. Yine dönüp dönüp bana bakmaya ve gülmeye başladı. Ben de hep ona güldüm.

Sonra kalktı geldi, o kadar insan içerisinde bana sarıldı,öptü, öptü. Bende mukabelede bulundum. Harçlık istedi verdim.

Vekil arkadaşlar omzuma vurarak tebrikte bulundular.

Program bitişinde Batman eski Milletvekili Ahmet İnal bey ile çıkmak istedik. Sağa çıkışa yöneldik. Kapatmışlar. Sol çıkışa yöneldik, kapatmışlar.

Ahmet İnal bey memur arkadaşlara vekiliz çıkacağız dedi. Kimlik istediler, Ahmet bey gösterince benden kimlik istemekten vazgeçtiler.

çıkışa yöneldik. Tertibat alınmış, Sayın Başbakan çıkıyor.

Biraz kenarda kıyıda durduk. Sayın Başbakan geldi Oooo merhaba dedi, elimizi samimiyetle tuttu.

Biraz el ele yürür gibi olduk.

çiçek bahçesinden size enstantaneler aktardım.

Ak Partinin sade bir parti olmanın ötesinde İHLAS ve SAMİMİYETLE ülke sorunlarını çözmeye ADANMIŞ insanların HİCRETİ Nİ taşıyan bir KERVAN olduğuna bir kez daha inandım.

Allah utandırmasın.