CUMA NAMAZLARI
Eklenme: 28.03.2011 00:00:00

Baharla birlikte yazın ortalarına kadar Diyarbakırda Cuma namazları sonrası yaşanacakları herkesin çok iyi bir değerlendirmeye tabi tutması gerekir.

Cuma namazlarında insanlar hutbe ve vaazların etkisiyle  manevi "dolumun" son noktasına ulaşırlar.

Bu vaaz ve hutbelerde hocalar genellikle insanlarımızın haksızlığa maruz kaldıklarını, zulme uğradıklarını, bunun giderilmesi için gayret gösterilmesi gerektiğini vurgulu bir biçimde izah ederler.

Özellikle Allah rızası için sefere çıkmak, gerektiğinde bu dünya canını feda etmekten çekinmemek gerektiğini ve bu mücadeleden kaçanların Allahın rızasına muvafık davranmaktan uzak kalacaklarını anlatırlar.

90 lı yıllar öncesinde Türkiye Müslümanları(bir bütün olarak Türkler ve Kürtler) global bir İslami anlayış ile, ülkelerinin ve dinlerinin batılı emperyalistlerin zulmüne maruz kaldığını, bunlara karşı mücadele verilmesinin Cihat olduğunu düşünüyor ve yüksek sesle bunu ifade ediyorlardı.

Bu görevin yapılabilmesi için bireysel hareketlerin ehemmiyeti yoktu, olamazdı da.

Bırakın bireysel hareketleri, cemaatler ve cemiyetlerin bile bu alanda fazla bir şey yapmasının imkanı yoktur diye düşündüler. O halde ne yapılmalı idi, sorusunu hep kendilerine sordular ve çözüm aradılar.

Bu girişin asıl gideceği noktayı daha sonra yazmayı düşünüyorum.

Ciddi savrulmaların Diyarbakır özeline gelince;

1-Ehli Sünnet vel Cemaat yörüngesinden ayrılmayanlar( Risalei Nur Cemaatleri bunun en önemli misalidir)

2-Ehli Sünnet vel Cemaat yörüngesinden ayrılmamakla birlikte geçmişi adam öldürme, yaralama, gasp gibi isnatlarla sıkıntılı olan Hizbullah örgütlenmesi, bu örgütlenmenin global İslami anlayıştan çok Kürdi renge ehemmiyet vermesi, ancak asla PKK yanında yer almaması,

3-Yeni yeni PKK anlayışına öykünen, PKK nın yaptıklarının sonuna kadar haklı, Devletin yaptıklarının ise sonuna kadar haksız olduğuna inanan, onu anlamaya ve elinden geldiğince anlamlandırmaya çalışan Kürt Müslümanlar.

İşte bu Kürt Müslümanların Diyarbakırda BDP nin konut evi önünde yapmış olduğu oturma eylemi sırasında CUMA NAMAZINA DURMALARINI, başta Ak Parti olmak üzere tüm Türkiye Müslümanlarının ele alması, değerlendirmesi, işin nereye doğru gittiğini anlamaya çalışması gerekiyor.

BDP lilerin yapmış oldukları oturma eylemi sonrasında kılınan Cuma Namazı, Camilerde kılınacak Cuma Namazı sonrası gösterilere dönüşür ise, hepimizin işi çok zorlaşır.