DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKMAK
Eklenme: 11.09.2012 00:00:00

Osmanlı Devletinin kurulduğu yer olan Söğüt’te dün her yıl olduğu gibi bu yıl da kuruluş törenleri vardı.

Osmanlı Padişahlığı(İmparatorluğu)tam 6 yüz yıl hüküm sürdü.

600 yıl dile kolay.

Avrupalıların Ottoman Empire dedikleri İmparatorluk, kuruluş ilkelerine sıdk ve selametle bağlı oldukları dönemlerde, dünyaya emsali bulunmaz örnek teşkil ettiler.

Osman bey Bilecik’in Sögüt ilçesinde İmpatorluğunun temellerini attı ve 33 yıl süreyle hüküm sürdü.

Kanuni Sultan Süleyman’ın 46 yıl süren hükümranlığının 40 yılını at sırtında geçirdi.

Bu durum, o muhteşem padişahın gece gündüz demeden ve durup dinlenmeden ilayı kelimetullah için cihat ediğinin en güzel misalidir.

Kanuni zamanında impatorluk toprakları 14.983.000. kilometrekareye çıkmıştı.

Sultan 4.Mehmet Zamanında en geniş sınırlarına kavuşan Osmanlı toprakları 19.900.000  Kilometrekareye çıktı.

Yükseliş dönemi padişahlarının hayatlarına bakıldığında, gösteriş ve debdebeden uzak bir yaşam sürdükleri açıkça görülüyor.

O dönem padişahlarının ismi sadece padişahtı. Ama onlar Yüce Yaradanın bir kulu olarak hareket ettiler, var güçlerini O’nun ismi Celalini yükseltmek için harcadılar.

Yemediler yedirdiler, giymediler giydirdiler, içmediler içirdiler.

Ülkesi işgal edilen Fransa Kralu Fransuva, ülkesi işgal edilip, kendisi de esir düşünce, Kanuni Sultan Süleymandan yardım istedi.

Kanunu Sultan Süleyman ona aynen şunları yazdırıp gönderdi.

“Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren, Allah'ın yer yüzündeki gölgesi Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Azerbaycan'ın ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin Ve Kudüs'ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Süleyman Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım.

Sen ki Fransa vilayetinin kralı Fransuva'sın.

Hükümdarların sığındığı KAPIMA elçinizle mektupla gönderip ülkenizi düşman istila edip şu anda hapiste olduğunuzu bildirip kurtuluşunuz konusunda bizden yardım talep ediyorsunuz.

Söylediğiniz her şey dünyayı idare eden tahtımızın AYAKLARINA arz olunmuştur.Her şeyden haberdar oldum.Yenilmek ve hapsolunmak hayret edilecek bir şey değildir.Gönlünüzü hoş tutup üzülmeyesiniz.

Böyle bir durumda atalarımız düşmanları mağlup etmek ve ülkeler fethetmek için seferden geri kalmamışlardır. Biz de atalarımızın yolundayız ve daima memleketler ve alınmaz kaleler feth eylemekteyiz.

Gece gündüz daima atımız eyerlenmiş ve kılıcımız belimizde kuşatılmıştır. Yüce Allah hayırlara bağışlasın.Allah’ın istediği ne ise o olsun.Bundan başka haberleri gönderdiğiniz adamınızdan öğrenebilirsiniz.Böyle Biliniz”

O imparatorluktan, küffar insanına sultanlıktan geriye kalan bizlerin içerisine düşmüş olduğumuz durum malum.

Şimdi biri birimizi yiyip bitirmeye çalışıyoruz.

Atalarımızın köleleri olan Fransuvaların yeni yetmeleri, 24 Nisan 1915 olaylarını bahane ederek, hakkımızda kanunlar çıkarıyor, Ermenilerin gerçek manada bir kıyımı söz konusu değildir diyenleri hapse atacağını söylüyor.

Sarkozy zamanında çıkan kanun, her nasılsa, Fransa adaletinden geri döndü, Anayasa Mahkemesi kanunu iptal etti.

Ama onun yerine gelen Hollande, şimdi Fransa’da ders kitaplarına bizim atalarımızın nasıl insan kıyımı yaptıklarını!!! Ders olarak okutacakmış.

Fransuvanın mektubuna verilen cevapta “Söylediğiniz her şey dünyayı idare eden tahtımızın AYAKLARINA arzedilmiştir” diyen Kanuni Sultan Süleymanın varisleri olarak durumumuz ortada.

Biz Osmanlı’nın kuruluş yıl dönümlerini götürüp Söğüt’e hapseder isek, atalarımızın kölelerinden daha çok laflar işitiriz.

Törenler sırasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kötü düştü, ama düştüğü yerden çabuk kalkmasını bildi.

Zaten o ülkücüleri, eskiden olduğu gibi meydanlara sürmemekle düştüğü yerden kalkmanın ne olduğunu bilen ender insanlardan birisi olarak karşımızda.