DÜZENLEME MİLLETVEKİLLERİNİ DE KAPSAMALI
Eklenme: 13.02.2012 00:00:00

Bir Ceza Muhakemesi Kanunun 250.maddesidir. tutturulmuş gidiyor. Ağzını açan herkes Ceza Muhakemesi Kanunun 250.maddesine göre soruşturma yapan Cumhuriyet Savcısının istediği herkesi sorgulama yetkisinden söz ediyor.

Oysa Ceza Muhakemesi Kanunun 250.maddesinde hangi suçların şüphelilerinin özel yetkili Savcılar tarafından sorgulanacağı ve bu isnada maruz kalan kişilerin davalarına hangi yer Ağır Ceza Mahkemelerinin bakacağı konularını düzenlemiş bulunuyor.

Ceza Muhakemesi Kanunun 250.maddesine göre kurulmuş Mahkemelerde görev yapan Savcıların Selahiyetleri/Yetkileri nin ne olduğu bu madde de tasrih edilmiş/açıklanmış/ değildir.

Özel yetkili Savcıların yetkilerinin düzenlemiş olduğu Madde Ceza Muhakemesi Kanunun 251.maddesidir.

Bu maddede 250.madde kapsamına giren suçlarda soruşturma, Hkimler ve Savcılar Kurulunca bu suçların soruşturma ve koğuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet Savcılarınca bizzat yapılır. Bu suçlar görev sırasında ve görevden dolayı işlenmiş olsa bile, Cumhuriyet Savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır denilmektedir.

Gündemimizde olan MİT soruşturması sebebiyle ortaya çıkan garip durum nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunun herhalde 251.maddesine bir ilave yapılması ve aynı zamanda MİT Kanunun 26.maddesinde bir düzenlemeye gidilmesi düşünülüyor.

çünkü MİT kanunun 26.maddesinde MİT mensupları görevlerinden ötürü bir suç işlemişler ise soruşturma ve koğuşturmalarının Başbakanın iznine tabi olduğu açıkça yazılı bulunuyor.

Burada iki kanun maddesi arasında bariz bir çelişki olduğu aşikar.

Ama aynı durum suç işlediği iddia edilen Milletvekilleri bakımından da geçerli.

Bir MİT mensubunun suçlanmasından sonra soruşturma ve koğuşturmaya tabi tutulması isteği epey sıkıntı yarattı. Ve özellikle MİT Müsteşarı Hakan Fidana Sayın Başbakanın sonsuz duyduğu güven sebebiyle, onun özel yetkili Savcılar tarafından şüpheli sıfatı ile sorguya çağrılmasını Hükümet kabul etmedi.

Şimdi bu konunun düzeltilmesi, yani Ceza Muhakemesi Kanunun 251.maddesindeki bu suçlar görev sırasında ve görevden dolayı işlenmiş olsa bile, Cumhuriyet Savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır cümlesinden sonra gelmek üzere MİT görevlilerinin ve Başbakanın özel yetki ile görevlendirmiş olduğu kişilerin hakkında soruşturma yapılması, Başbakanın iznine tabidir cümlesi eklenmek isteniyor.

Bu yasa teklifi TBMM sinin bu haftaki gündeminin en önemli konusunu teşkil edecek. Kanun teklifi kabul edilir ise, MİT mensuplarının özel yetkili Savcılar tarafından bir suçlamaya maruz kaldıklarında soruşturulabilmeleri, Başbakanın iznine tabi olacak.

Benim bu konuda görüşüm belli. Bunlar yapılsın, yasa değişsin bir diyeceğim yok. Ancak bu durum MİT teşkilatının bütünü ile ele alınmasını, bu teşkilat mensuplarının kanunun ruhuna uygun hareket edip etmediklerinin araştırılmasına engel teşkil etmemeli.

Teşkilat yapmış olduğu çalışmalarında gerçekten hukuka uygun hareket etmiş mi, yoksa birçok olayda kaş yapayım derken göz mü çıkarmış, buna bakılmalıdır.

Şimdi MİT mensupları ile ilgili düzenleme yapılır iken, bana göre halkın temsilcisi olan ve insanlardan milyonlarca oy alan Milletvekillerinin durumu gözden kaçırılmamalıdır.

Bu durum bir fırsat olarak görülmeli ve Ceza Muhakemesi Kanunun 250.maddesi kapsamındaki isnatlarla yargılanan Milletvekillerinin de bu kapsama alınması,

Seçilmiş olan Milletvekilleri hakkında bu isnatlarla ilgili soruşturma başlamış ise, TBMM si Genel Kurulunun izni olmadan soruşturmaya devam edilmemesi,

Görevdeki Milletvekili ile ilgili olarak böyle bir isnat var ise, keza bunun da soruşturulmasına başlanmaması ve Milletvekilliği döneminin sonuna bırakılması yönünde bir düzenleme yapılması çok önemlidir.

Bu düzenleme yapılır ise şu anda tutuklu bulunan Milletvekillerinin tamamı hakkında soruşturma işlemleri durdurulur, doğal olarak tahliyeleri sağlanır ve ülkemiz Siyaseten önemli bir rahatlama yaşamış olur.

Yasa teklifi de TBMM sinden herhangi bir sorun yaşanmadan bu hafta çıkar.

Av.Cavit Torun

Ak Parti 22. Dönem Diyarbakır Milletvekili.