EMRİ HAK VAKİ OLMADAN
Eklenme: 24.12.2009 00:00:00

27 Nisan 2007 tarihinde gece yarısı Genelkurmay Başkanlığının İnternet Sitesine konulan bildiri Light Muhtıra olarak adlandırıldı.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıtın imzasını taşayın bildiri , kurum ve kuruluşlara, dernek ve vakıflara, özellikle Hükümete yönelik sert eleştiriler taşıyor, işte o bildiğimiz içeriği ile herkesin aklını başına toplamasını istiyordu.

Bildirinin yayınlandığı günün öncesinde ,TBMM sinde Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu yapılmıştı. Bu bildiri ile TBMM sine adeta Cumhurbaşkanını istediğiniz gibi seçmeyin ,yoksa başınıza iş açarsınız diyordu.

Ama bu bildirinin yayınlanmasından hemen sonra Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek bey resmi açıklama yaptı ve bu bildirinin muhattabının asla hükümet ve TBMM si olmadığını münasip bir uslüp ile ifade etti.

Cemil Beyin bu resmi açıklaması, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Askerlerin muhtıra, ihtilal, harekat , süreç adını verdikleri darbe ve darbe girişimlerine ilk cevaptı. Asker rest çekmişti, ama Hükümet te, gecikmeden bu resti görmüş, ne yapacaksan yap demişti.

O da bir şey yapamamıştı.

Light Muhtıra sonrasında bilindiği gibi Dolmabahçe Sarayında Sayın Başbakan ile Genelkurmay Başkanı bir toplantı yaptılar.

Bu toplantı 05.Mayıs.2007 günü gerçekleşti.

Toplantı sonrasında Genelkurmayın sitesinden 27 Nisan bildirisi kaldırıldı.

Yapılan toplantı mühimdi ama, esas önemli olan, yayınlanmasının üzerinden bir hafta geçmeden söz konusu bildirinin Genelkurmay sitesinden kaldırılması oldu.

Bundan sonra bir çok kişi yazdıkları yazılarda(Fikri Sağlar gibi) Genelkurmayın Light Bildirisinin siteden silinmesini, Dolmabahçede Başbakan tarafından önüne konulan dosyalara bağladılar. Güya o dosyalarda Başkanın eşinin büyük harcamalar yaptığı ve bunları Genelkurmaya fatura ettiği iddiası idi. Başkanlık her fırsatta bu söylentileri yalanladı. Özellikle Başkanın eşi Filiz Hanım , ben harcamalarımı yaparken, kılı kırk yarararım, ucuzluk dönemlerinin gelmesini beklerim , bu da nereden çıktı , karşı duruşunu sergiledi.

 

O görüşmede söylentiler bununla sınırlı kalmadı. Özellikle siyasette kimlerin gideceğinin de konuşulduğu ifade edildi. Ama görüşme içeriği ne Sayın Başbakan tarafından ve ne de dönemin Genelkurmay Başkanı tarafından açıklanmadığından, konuşmalar spekülasyondan öteye gidemedi.

Fakat Fikri Sağların "o görüşmede Başbakan ,Yaşar Büyükanıtı, eşinin yaptığı harcamaları gösteren dosyayı sunmakla köşeye sıkıştırdı" açıklaması üzerine, Büyükanıtlar Fikri Sağlar aleyhine,Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesine 100 bin Tl lir bir tazminat davası açtı.. Mahkeme 17.000 liraya karar verdi. Yargıtay 4.Hukuk Dairesi bu kararı bozdu.

Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin bozma kararını biliyorduk, fakat bozmanın içeriğinden haberimiz yoktu. Biz bozma kararında sadece "basının hadise ve olayları özgürce değerlendirme hakkının bulunduğu ve bu amaçla yapılan yayınların aşırı eleştiri niteliğini taşısa bile hoşgörü ile karşılanması gerektiği" gerekçesine dayandığını zannediyorduk.

Ama öyle değilmiş.

Yargıtay 4.Hukuk Dairesi bozma kararında ,davalıların Ergenekon davası sanıklarından Hurşit Tolonun evinde arama sırasında davacılar hakkında da bazı kanıtların elde edildiğini iddia ettikleri ve bu kanıtların 13.Ağır Ceza Mahkemesinden istenerek incelenmesinin talep edildiği anlaşıldığından, o kanıtların dosyaya alınması ve bütün kanıtlar birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir" demiş.

Şimdi biraz açalım.

2.Ergenekon ididanamesinden Yaşar Büyükanıt ile ilgili bilgi ve belgeler konusunda şu bölüm yer alıyor. "Şüpheli Mehmet Şener Eruygurun genel başkanlığını yaptığı ADD Genel Merkez binasında , Genel Başkan odasında ele geçirilen  5 nolu CD içerisinde Orgeneral Büyükanıt isimli klasör içerisinde 5 adet klasör, 1 adet pdf dosyası, 2 adet word dosyasının olduğu , yine aynı bilgi ve belgelerin  şüpheli Ahmet Hurşit Tolonun Ankara ili Çankaya ilçesi, Yukarı Bahçelievler Mahallesi, Kazakistan Cad. No:163/34 adresinde ele geçirilen ELBA marka ALI0043 seri mumaralı CD içerisinde de olduğu tespit edilmiştir." Deniliyor.

İşte şenlik de burada başlıyor.

Yüce Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin bu kararı uyarınca, Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 13.Ağır  Ceza Mahkemesinden dosyaları getirip incelediğinde, bir çok karanlık noktanın aydınlanmasını sağlayacak.

 

O CD lerin, bilgisayar Disklerinin çözümü sonucunda hepimizin belki küçük dilini yutacağı açıklamalar fahşolur ise, yani Fikri Sağlar bu dosyalardan yararlanarak Filiz Büyükanıt ile ilgili harcama dosyalarını yayın konusu yapmış ise,

Büyükanıtlar ,Fikri Sağlara tazminat davası açarak dimyattaki pirinci elde etmeye çalışır iken,bu fahşolması muhtemel bilgiler ile evdeki bulgurdan olacaklar.

Fakat Yaşar Paşa, ben yeri geldiğinde 05.Mayıs.2007 tarihli o görüşmenin içeriğini açıklayacağım. Ama her şeye rağmen orada konuşulanların nelerden ibaret olduğunu anlamak istiyor iseniz, benim kaleme aldığım ve yayınladığım 27 Nisan 2007 bildirisinin satır aralarını okumalısınız diyor. Bizim orada okuduğumuz,işte Kürtler düşmandır, Müslümanlar mürtecidir ve hasımdır , bir insan Ne Mutlu Türkün Diyene demez ise haindir gibi ahvali adiyeden bildiğimiz şeyler.

Yaşar Bey her fırsatta söylediğini bir de Dolmabahçe Sarayında ifade etmiş ise, çıksın emri hak vaki olmadan bir daha tekrar etsin, niye gizliyor ki?