HALİ BUNDAN SONRA DAHA YAMAN
Eklenme: 5.11.2010 00:00:00

16 Ekim 2010 tarihli CHP DARMAN DUMAN başlıklı yazımızın kimi kısımları şöyle: "CHPnin kuruluş felsefesinin altında, batılıların kiliseye karşı verdikleri mücadelenin bir benzerinin, Türkiyede İslam dinine ve kurumlarına karşı verilmesi gerekir mantığı yatıyor.

CHP liler, İslam dinini bilip anlamadıkları veya kısmi bilgiye sahip olmakla birlikte İslam dininin kurallarına uymayı doğmatizm olarak değerlendirdiklerinden, bu dine , kurumlarına ve müntesiplerine karşı hep mesafeli olmuşlardır.

CHP bu tutumunu değiştirmediği sürece bu ülkede iktidar olma şansı yoktur.

CHP iktidar olmak istiyor ise oy oranı % 70 leri bulan mütedeyyin kesim ile anlaşmaktan ve onların istekleri doğrultusunda pratik ve pragmatik adımlar atmak zorundadır.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP nin başına geçince, statükocuların oluşturduğu iğneli fıçıların üzerinde yürümeyi denedi. Ama öylesine bir muhalefet ile karşılaştı ki, anasından emdiği sütü burnundan getirdiler.

Kemal bey şimdiye kadar içerisinde olduğu partinin gerçek yüzünü sanıyorum bu şekilde hiç görmemişti.

Başörtüsü konusundaki düşüncelerinden çark et,

Cumhurbaşkanının eşli davetini reddet,

Kürt sorununu görme,

Alevilerin sorunları gibi netameli konulara değinme,

Seyyid Rızanın katli ile ilgilenme" dediler.

Bu tavırlar ile Kemal beye ya bizim dediğimizi yaparsın veya senin bu partinin genel başkanlığını yapman imkânsızdır mesajı çok açık ve net bir şekilde verilmiştir.

CHP şu anda darman dumandır.

Hali bundan sonra daha yamandır" demişiz.

İyi söylemişiz, gelişmelere baktığımızda yeni bir şey söylemeye sanırım ihtiyaç yok. Ama Önder Savın hacca gitmek isteyen yaşlı vatandaşımıza, senin ne işin var hacı da. Boşu boşuna paranı Araplara kaptırma, zaten yaşlanmışsında, bakarsın Muhammed seni bırakmaz/yani ölür kalırsın oralarda/ diyerek gırgırını geçmişti.

O tekebbürü sayesinde sanki dağlara tırmanır, yücelerden "cücelere" el sallarım havasını verdi bugünlere kadar.

Fakat doruklara varmadan, gerisin geriye yuvarlanmaya başladı.

Artık önünü görmesi imkânsız.

Hanefi Avcı için "yalancının mumu yatsıya kadar yanar, hatta varmadan söner gider" diyordu Fethullah Gülen hoca.

Bütün yalancılar biri birine benzer.