İKTİDARA ALTERNATİF OLMAK İSTİYORSANIZ
Eklenme: 9.03.2012 00:00:00

Hükümetin 4+4+4 sayıları ile formüle ettiği yeni eğitim sistemini açıklandığı gün, Kemal Kılıçdaraoğlu hem de kongrelerinde yaptığı ve dünya alemin izlediği konuşmasında, bu sisteme şiddetle karşı çıkacağız demişti.

Onun bu konuşmasını yaptığı günden iki gün önce Diyarbakırdan Ankaraya CHP si genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile uçtuk.

Tabii ki hukukumuz çok eski yıllara dayanıyor. Ben vefa duygusunu çok önemseyen bir insanım. Üzerinden yıllar geçse de ben o duygunun hiç örselenmesine sebebiyet vermem.

Sezgin Bey ile çeşitli konuları görüştük/konuştuk.

Belirli bir saygı içerisinde o söyledi ben dinledim, ben söyledim o dinledi.

Benim söylediklerim, bir anlamda eleştirilerim içerisinde, CHP sinin gerçek bir sol parti gibi davranmadığı, toplumun çok önem verdiği ve olmaz ise olmaz kabul ettiği konularda karşı duruş sergilediği, gerçek Askerden çok, Ergenekonvari oluşumlarla görüntü vermekten çekinmediği, bu tür davranışların toplumu CHP sine karşı mesafeli durmaya sevk ettiği hususları vardı.

Mesela dedim Sezgin bey, yakında yeni eğitim sistemimizin 4+4+4 e evrilmesi ile ilgili yasa teklifi TBMM sine gelecek. Ne olur buna karşı çıkmayın.

Bakın bu yeni sistemde evet İmam Hatip Okullarının Orta kısımlarının açılması ve belki de diğer klasik orta ve liselere mecburi din dersleri yerine seçmeli Kuran dersi verilmesi gibi konular gelecek.

CHP sinin geçmişinde bu meselelere mesafeli davranmak gibi bir sorun var.

Ama bakın bakalım bu mesafeli tutum ona ne kazandırdı.

Milletin, CHP sinin geçmişine bakarak onları iktidar yapar isek, yine başımıza bu tür sıkıntıları çıkarır, aman onlardan uzak duralım daha iyi gibi bir havası var, siz bari ataşe körükle gitmeyin ve zinhar din ve diyanet ile ilgili konularda milletin kafasını yeniden karıştıracak bir çıkışta bulunmayın.

Bakın 28 Şubat sürecinde TBMM sinde 54 saat süreyle kesintisiz olarak yapılan toplantı sonrasında kabul edilen 8 yıllık kesintisiz eğitim, milletin bağrına bir hançer gibi saplandı.

Bu milletin kahir ekseriyeti eğitim ne kadar uzun olursa olsun, onu çok dert etmez ve evladını okula gönderen her ana baba en iyi eğitimin verilmesi için çırpınır.

Ama bu millet 8 yıllık kesintisiz eğitimi getirenlerin esas amacının milletin evlatları daha iyi okusun, daha iyi yerlere gelmesinin olmadığını biliyor. Tek amaçları vardı, İmam Hatip Okulları ile dindarlaşan yeni nesillerin önünü kesmek. 28 Şubat sırf bu iş için yapıldı ve başardı !!! desek yeridir.

Mesut Yılmaz bu yasayı çıkartmak benim siyasi hayatıma da mal olsa, boynum da gitse vazgeçmem demişti. Dediği gibi de oldu, siyasi bir mevta haline geldi. çenesinin altından çıkan ikinci üçüncü boyunlarına bir baksın, ne hale geldiğini daha iyi görür.

Sezgin bey siz eğer gerçekten iktidar alternatifi olmak istiyor iseniz, bu yasanın daha iyi biçimde çıkmasını sağlamaya bakın, ama yasaya karşı çıkmayın dedim.

Allah var, Sezgin bey bu konuda olumsuz bir şey söylemedi ve CHP sinin kendi iç dinamiklerinin olaya nasıl yaklaşacağını şimdiden kestirmek güç dedi.

Kürtçe eğitimi de konuştuk.

Sezgin bey biz bu aşamada Kürtçe öğretimin önündeki engellerin aşılması konusunu zaten deklare ettik dedi.

Ben de işin bu yönünün gecikmeksizin hallinin herkese düşen bir görev olduğunu, feraset sahibi kişilerin işin vakti merhununun gelip geçtiğini anladıklarını düşündüğümü ifade ettim.

Bu konuşmadan üç veya dört gün sonra CHP kurultayı yapıldı. Kurultayda CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu, biz bu yasaya şiddetle karşı çıkacağız demez mi?

Yeminle söylüyorum bu sözü duyar duymaz tüylerim diken diken oldu ve kesin, Sezgin Bey bu alanda henüz genel başkanına ulaşamadı diye düşündüm.

Evet kurultay sonrasında Kemal Bey 4+4+4 sistemine ilişkin olarak yeni açıklamalarda bulundu. çocuklarımızın eğitiminin hiçbir şekilde ihmale gelemeyecek kadar önemli olduğunu, gelin bu yasayı hep birlikte en güzel şekilde işbirliği ile çıkaralım, işte ben ön koşulsuz olarak elimi Ak Partiye, Sayın Başbakana uzatıyorum deyince, tamam dedim Sezgin bey genel başkanına ulaştı ve kurultaydaki açıklamasının yanlışlığını kendisine anlattı dedim.

Öyle veya böyle Kemal beyin bu konuma gelmesi çok önemlidir. Zira Kemal bey çocuklarımızın iyi bir din eğitimi alması mı amaçlanıyor, oturalım bunu da konuşalım diyor. Belli ki Kemal bey biz bu yasaya şiddetle karşı çıkacağız demekten pişman olmuştur ve bunun CHP sine hiçbir getirisinin olmadığını görmüştür.

Ak Parti de hiç yüksünmeden Kemal Beyin getirilmek istenen sistem ile ilgili olarak ne düşündüğünü gitsin konuşsun ve ondan bu alanda diyeceklerini yazılı olarak istesin. Gerçekten bakalım nasıl bir çalışmaları var ve onlar ülke evlatlarına nasıl bir yenilik getirmek istiyorlar, öğrensin.

Ama laf aramızda Kemal bey 8 yıllık kesintisiz ilk eğitimden asla vazgeçilmez gibi bir yaklaşım da sergiliyor. İşte o zaman yaptığı işin adı Mesut Aymazlıktır/Yılmazlıktır/.

Bu işte inat etmek, direnmek Mesul Aymaza/Yılmaza/ ne kazandırdı ise, sana da kazandıracağı odur.

Diyeceğim son söz şu.

Bu ülkenin bir kısmını teşkil eden Kürdünü ve tamamını teşkil eden Müslümanını anlamazlıktan gelen hiçbir siyasi hareketin iktidar şansı yoktur.

Sayın Başbakanın eşi Emine Hanımın Uludere köylerindeki o göz yaşı rol mol değil kardeşim. Bu iş çankayada oturmakla olmuyor.

Anlasanıza.