16 Ağustos günü Silvan ilçemizden çok acı bir haber ile sarsıldık.

Seyyar satıcılık yapan Hacı Oruç isimli vatandaş, gün boyu çalışmış, çabalamış, akşam evine gelmiş ve eşine iftarda yiyecek ne var diye sormuş.

Hacı Oruçun eşinden hiçbir şey yok cevabını almış.

Rivayetlere göre bir süre küçük yaştaki 4 çocuğu ile ilgilenen, onları okşayıp öpen Hacı Oruç, diğer odaya çekilmiş.

Onun odadan çıkması makul süreyi geçince, eşi odaya girmiş ve tavanda asılı vaziyette görümüş. Hemen eşinin boynundaki ipi kesmiş. Konu komşu eve yardıma koşmuşlar, onun nefes alıp verdiğini görmüşler, acilen Hastahaneye kaldırmışlar. Burada da gerekli müdahaleler yapılmış , fakat Hacı Oruçu kurtarmak mümkün olmamış.

Bu habere tabiiki hepimiz çok ama çok üzüldük.

Ramazanda ,aziz mübarek günde sabahtan akşama kadar çalış, çabala evine dön, iftar vaktine az bir zaman kalmış olmasına rağmen, evde yiyecek tek bir lokma ekmek olmasın Elbetteki insanlar böyle bir şeye çok zor katlanırlar.

AMAGERÇEKTEN EVDE YİYECEK HİÇBİR ŞEY YOKMUYDU? BÖYLE BİR ŞEY İNTİHAR SEBEBİ OLABİLİR Mİ?

Hem Hukukçuluğumuz, hem gazeteciliğimiz, hem de hayatın bin bir türlü sıkıntısını çekmiş, akla hayale gelmedik üzüntüler yaşamış birisi olarak, olaya biraz şüphe ile bakmak hakkımızdır diyerek, Silvan Kaymakamı Doğan Demirtaş beyi aradım.

Önce geçmiş olsun dileklerimi ilettim ve kendisinden bu olayın gerçek yüzünün ne olduğunu sordum.

Kaymakam bey büyük bir samimiyetle ve içtenkikle sorularımızı cevapladı.

Hacı Oruçun daha önce babası ile birlikte oturduklarını, ailenin imkanlarının kısıtlılığı sebebiyle kendilerine ev yapımında kullanmaları için 22.500 tl yardımda bulunduklarını söyledi.

Merhum Hacı Oruçun daha sonra babasından ayrılarak başka bir eve taşındığını, sahibi olduğu el arabasında baharat satarak geçimini sürdürdüğünü söyledi.

Kaymakam bey 500 aileye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonundan 100 tl yardımda bulunduyoruz, ama  Hacı Oruçun 9 aydan beri bu fondan yararlanma konusunda müracaatı yoktu.

Aile kendilerine ev yardımı yapılmasından ötürü bu fonlardan haberdar olmasına rağmen, yardım talebinde bulunmamasının çok da büyük imkansızlıklar içerisinde olmadıklarını gösteriyor dedi Kaymakam bey. Ama biz planlamamız içerisinde yine bu aileye Eylül ayı için yardımda bulunacaktık,

Peki sorun Hacı Oruçun psikolojik bir rahatsızlığından mı kaynaklanıyor diye sorduğumda, evet böyle bir problemin olduğunu biliyoruz. Hacı Oruçun küçük kardeşi de aynı sorunu yaşıyor, fakat biz onları her açıdan kontrol altında tutmaya karar verdik. Sizin gibi çeşitli illerimizden vatandaşlarımız bizi arayarak bu aileye nasıl yardım yapacaklarını soruyorlar, biz bir hesap açtırdık, buraya yatırılan paralarla Hacı Oruçun geride bıraktığı eşi ve çocuklarına iyi bir istikbal temin etmeye çalışacağız diye ilave etti.

Silvan Kaymakamlığının açtırmış olduğu hesaba siz de gerekli yardımı yapabilirsiniz. Allah şimdiden kabul etsin.

Evet sevgili okurlar Devletemiz gerçekten çok değişti. Bundan 10-15 sene öncesi ile kıyaslanmayacak kadar vatandaşları takip altında. Yani Allaha şükürler olsun,Türkiye insanların açlıktan öldüğü ülkelerden birisi değil.

Nerede ise el uzatılmayan fakir fukara, garip gureba yok gibi.

Olayın gerçek yönünün böylece bilinmesini istedim.

Çınar ilçemizin Kori/Bayırkonak/ köyü muhtarı Seyithan Karacadağ aradı, amca yolumuzun asfaltı iki güne kadar bitiyor. Şimdi Kaymakam Serdar Köse beyin yanında idim, her şey yolunda dedi.

Kaymakam beyin bu gayretli tutumu için kendisini aradım, teşekkürlerimi bildirdim.

Kaymakam bey "vekilim sizin gibi insanların bu tutumu ve yapılanları nazara vermesi,bizi de çok motive ediyor. İnşaallah KARABUDAĞI ÇINARA BAĞLAYAN 23 KİLOMETRELİK YOLU DA BU SENE ASFALTLAYACAĞIZ dedi.

Kaymakamlarımız Sayın Başbakanın talimatlarını ve İç işleri Bakanımızın uyarılarını çok ciddi biçimde dikkate almışlar, yerlerinde oturarak görev yapma döneminin geçtiğine inanıyorlar.

Kendilerini tanıma imkanı bulduğum Çermik,Çınar ve telefonla tanıştığımız Silvan Kaymakamlarımızın topluma hizmet konusunda canla başla çalışmaları hepimizi çok memnun ediyor. Ben de bir hizmetin hayata geçmesine şahit olduğumda, inanın tüylerim diken diken oluyor. İnsanların mutluluğuna meftun olmak böyle bir şey herhalde.