Ahmet Türk, "Bir musibet bin nasihattan yegdir. Bu bana "isabet etmiş" bir musibet te olsa, ben işin sonunun hayırlara vesile olacağını görüyorum. Her kesimden, her taraftan, ülkenin dört bir yanından insanlar aradı, geçmiş olsun dileklerini iletti ve olayı şiddetle kınadıklarını söylediler. Ben bu olay sebebiyle Kürt halkının onurunun incindiğini düşünüyorum, ama bu olaydan ötürü kırılanların sadece Kürtler olmadığını gördüm. Ülkenin her tarafında yaşayan Türklerin ekserisi bu eylemi telin etti.Ben bu olay sebebiyle, Türkiye insanının şiddete sıcak bakmadığını bir kez daha görmüş oldum.Maruz kaldığınız haksızlığın giderilmesinde, taleplerinizi usulünce anlatıp kabul ettirmede doğruluktan ayrılmaz iseniz, sorunların çözümünün daha kolay olacağını gördüm. Bu bakımdan ben buradan tekrar herkese demokratik ölçüler içerisinde kalarak tepkilerini dile getirmelerini, taşkınlığa sebebiyet vermemelerini özellikle rica ediyorum. Provakatörlerin ekmeğine yağ sürülmesini istemiyorum.Siz hak ve hakikat uğruna yola koyulmuş,büyük bir vakar içerisinde bunu anlatma mücadelesi veriyorsanız, herkesin sizi anlaması daha kolay oluyor" dedi Ahmet Beyin açıklamalarının satır araları doldurulduğunda tamı tamına bunları söylediğine şahit olduk. Ahmet bey benim başıma gelen bu musibet, bin nasihattan daha evla oldu, bir kısım gerçekleri görmede bana/BİZE/yardımcı oldu, Türkiye insanını anlamada bana farklı bir kapının açılmasına sebebiyet verdi. Bizim Kürt sorunumuz var, ama bu sorunun çözümünün daha fazla şiddeti gerektirmediğini gördüm. Çünkü sadece Kürtler değil,Türkiyenin her tarafından Türkler de arayıp geçmiş olsun dediler, haksızlığa pirim vermediklerini ortaya koydular. Bu bizim 1000 yılılk beraberliğimizin ne kadar sağlam temellere oturduğunu gösteriyor anlamına gelen açıklamalar yaptı. Ahmet beyin ben bu coğrafyanın bütüne aidim yolundaki mesajını herkesin çok iyi anlaması gerektiğini düşünüyorum. Mesaj sadece Türklere değil,Kürtlere de göndermelerde bulunuyor. Ben o mesajdan bunları çıkardım. 1-Türkler ve Kürtler 30 yıldan beri devam eden bu olaylardan çok ızdırap çekti. 2-Artık bunun bir şekilde durdurulması lazım. 3-Kanın kanla yıkanmayacağı görülmüştür ve kanın hiçbir sorunu çözmediği, ayrılıkları daha da derinleştirdiği anlaşılmıştır. 4-Derinleşen ayrılıklar, "Gayrılık" getirecektir diyenler,yanılmaktadır. 5-Var olan sorunu siyaset kurumu çözecektir, ben buna inanıyorum. 6-Burnumun acısı bugün olmaz ise yarın dinecek, ama gönüllere kazınan ölüm acılarını çekip almak mümkün değil.Ancak bunu daha fazla ziyadeleştirmemek bizim elimizdedir. 7-Barış, hak ve adalet ile sorunlarımızı dile getirdiğimizde,Türk halkının bize yabancı olmadığını gördüm. Haksızlığa isyanlarının burnuma atılan tokat ile sınırlı kalmadığını anladım. Bu olgun havayı berhava edecek tavırlardan hepimizin uzak durması lazım. 8-Şehit cenazelerindeki acıyı şimdi daha iyi anlıyorum. Eminin basiret sahibi insanlar Ahmet Türkün konuşmasından kim bilir daha ne dersler alacaktır. Gerçekten bir musibet bin nasihattan yeğdir. İSTERMİSİNİZ BU OLAY SİLAHLARIN SUSMASINI SAĞLASIN Görelim mevla neyler, neylerse güzel eyler. Hayırlı cumalar.
TEBRİK NOTU: Ağrı ili Taşlıçay ilçesinde bir köprü açılışı yapılıyor. Ağrı Valisi Mehmet Çetin bey, konuşmasını yapmak için kürsüye çıktığı sırada, ayakta durmaktan yorulan TELLİ (BACI) KILIÇASLAN gidip Valinin Protokol Koltuğuna oturuyor. Ön tarafta kerli ferli adamların arasındaki en büyük koltuğa Telli Bacı oturunca;çevredekiler hemen Onu yerine!!! almaya çalışıyorlar. Taşlıçay Kaymakamı Ercan Ateş,işgüzarların hareketine engel oluyor ve Telli BACI sahibi olduğu koltukta töreni izlemeye devam ediyor. Konuşması biten Vali Bey Telli Bacının yanındaki kotluğa oturup,onunla sohbet ediyor. Görüntünün bütünü o kadar güzel ki. Devlet Millet kaynaşmasının güzel çok güzel bir örneği. Zaten bütün koltuklar "ASİL"LERİN(bilirek Asil yazdım, yoksa doğrusu Asıldır) değil mi? Bu bir Cumhuriyet Resmidir ve 2010 yılının en güzel fotoğrafıdır. Tebrikler Sayın Kaymakam, Tebrikler Sayın Vali, Tebrikler TELLİ BACI.