Hafta içerisinde İngiltere eski Başbakanı Tony Blair Parlamento üyelerinin karşısına geçti. 2003 yılında Iraka yapılan saldırının aslında İngiliz yasalarına uygun olmadığını açıkladı. Tony Blair" biz Iraka saldırı kararı verir iken Irakın elindeki nükleler silahlara dikkat çekmiş ,Irakın el kaide ile olan ilgisini ortaya koymuş, kamuoyunu böylece ikna etmiştik. Fakat bu doğru değildi. Zira Irakın elinde nükleer silahlar olmadığını ve Irak yönetiminin el kaide ile olan bağlantısının bulunmadığını tespit etmiştik. Ancak ABD ye yapılan 11 Eylül saldırılarının acısının bir yerleden çıkarılması gerekiyordu. Bunun için bir hasma ihtiyacımız vardı. Bu hasım kim olabilirdi? Tabiiki o an için İslam dünyasının en zayıf halkası olan Irak yönetimi. Saddam Hüseyinin kimyasal silahlar ürettiğini ve el kaideye destek verdiğini yaymaya başladık. Dünya kamuoyunu buna ikna ettik ve saldırdık. Evet Irakın nükleer silahlarının olmadığı ve El kaide bağlantısının bulunmadığı savaş sırasında da anlaşıldı. Bu durum şimdi sorgulanıyor, müttefiklerimiz ile birlikte Iraka haksız yere saldırdığımız konusunda eleşti yapılıyor. Benim bu eleştirilere bir diyeceğim yok. Ancak Saddam Hüseyin gibi bir diktatörün iktidardan uzaklaştırılmasının da az şey olmadığını herkes kabul etmeli" dedi. Tony Blair bu itiraflarda bulunurken çok terlemiş , elleri titremiş. Bunu kendi basın yayın organları yazdı, biz de haberdar olduk. Daha bu, onun dünyadaki hali, ukbada neler olacağına hep birlikte İnşallah şahit olacağız. Batı dünyası son 300 yıldır İslam ülkelerini hedefi haline getirmiş ve sürekli biçimde saldırıyor. Onların esas hedefinin İSLAM DİNİ VE ONUN GETİRMİŞ OLDUĞU UYGARLIK olduğunda hiç şüphe yok. Tarih boyunca düzenlenen Haçlı Seferlerinin tek bir gayesi var. O da İslamın ve onun müntesipleri olan Müslümanların yer yüzünden silinmesini temin etmek. Iraktan sonra Afganistan üzerinde yoğunlaşan saldırıların Haçlı seferlerinin devamı olduğunu biz Müslümanlar hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmıyoruz. Adamlar Iraka saldırı öncesinde Mısırlı Köleleri olan BM Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Hüseyin El Baradeyi onlarca kez buraya gönderdiler ve nükleer silahlar aradılar. Bu aramalardan hiçbir sonuç elde edilmemesine rağmen,Mısırlı köle Hüseyin El Baradey, çıkıp ta "Irakta kesinlikle nükleer silah yok, biz bunu tespit ettik" diyeceğine, Saddam Hüseyin bize sarayının yatak odasının kapısını açmadı ve bizim buralarda araştırma yapmamızı imkan vermedi gibi gerçekten gülünç gerekçeleri sıraladı. Irakta olmayan nükleer silahlar ve El kaide üyeleri burada barınıyor sebep gösterilerek gerçekleştirilen saldırıda 1 Milyondan fazla Iraklı hayatını kaybetti, milyonlarcası yaralandı, Irak yerle bir edildi. Şimdi aynı facia Afganistan üzerinde yaşatılıyor. Ya orada ne var. Taliban. Öldür babam öldür. Gazze Müslümanları üzerine atılan ve Sayın Başbakanın 2009 Davos toplantısında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perezin yüzüne vurduğu "siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz, Gazzede attığınız fosfor bombaları ile bir anda yüzlerce insanı yaktınız, öldürdünüz" görüşü,İsrailliler tarafından da kabul edildi.İsrail Silahlı Kuvvetleri ,verilen emirlere aykırı biçimde Gazzeye Fosfor bombaları atarak insanların ölümüne sebep olan iki askerin cezalandırıldığı itirafı geldi. Göreceksiniz gün geçtikçe batının , İslam Dünyasına karşı yaptıkları haksızlıklara karşı , itirafları çoğalacak, bunun önünün alınması mümkün değil. Çünkü batının bugüne kadar bize yaptığı saldırıların , kötülüklerin temelinde İslamı ve Müslümanları bizatihi hasım görmek yatıyor ve insan yerine koymadıkları bu mahlukları!!! Yer yüzünden bir şekilde silmenin gayretini taşıyorlardı. Ama kendi içlerindeki bozulmalar, çürüme, batı medeniyetinin! artık kokuşmaya yüz tutan hali, onları yeni bir Medeniyet arayışına itecektir. Bu arayışyın sonucunda onların gelecekleri nokta İslamdan başkası değildir. Bundan iki hafta önce yazdığım bir yazıda"İranlılar üretmekte oldukları Samand Marka Otomobillerin yeni versiyonunu Türkiyede ve Türkiye ile beraber üretmek istiyorlar. Bu konu ile ilgili görüşmeler sırasında İran Sanayi Bakanı yaptığı konuşmada, bizim batıdan kalır hiçbir yanımız yok. Bizim Kültür ve Medeniyetimiz, batılılar için gerçek bir çıkış kapısıdır. Fakat biz sanayi alanında geri kaldık. Onlar bu alandaki ileri konumlarını hep bize üstünlük taslamanın bir yolu olarak gördüler. Bu alandaki eksikliğimizi gidermek, bizim namus borcumuzdur" dediğini belirtmiş ve "Akrabayı koruyup kollamak, ana babaya saygı göstermek, onlara öf bile dememek,komşusu aç iken kendisi tok yatmamak, büyükler önünde ayak ayak üstüne bile atmamak, yalan söylemeyi, adam öldürmeyi, hırsızlığı, arsızlığı, fuhşu, riyayı, dolandırıcılığı, onu bunu kandırmayı büyük günah saymak, fakire , fukaraya yardım etmek, zekat , sadaka vermek, dicle kıyısında kaybolan bir koyunun sorumluluğunu iliklerinde hissetmek, bir kişiyi yaşatmanın bütün insanlığı yaşatmak, bir kişiyi haksız yere öldürmenin bütün insanlığı katletmek gibi yüzlerce sayabileceğimiz hasletin bizde olduğunu, batının bu değerlere çok uzak kaldığını" yazıma ilave etmiştim. Dünkü yazımda Prof Dr Ahmet Akgündüz beyden haberler verir iken, onun da bu konuda çok önemli tespitlerinin olduğunu bir nebze belirtmiştim. Artık batının aklı başında insanları , batının içerisine girdiği çöküntüden kurtuluşun İslamiyet ve onun ciddi müntesipleri olduğunu görüyorlar. Biz olmaz isek, onlar "tasaffi" ederek gerçek İslamiyeti yakın zamanda yaşayacaklar. Bu son krizde 250 Milyar dolar kaybeden Hollanda Kraliçesi,batılı kapitalist sistemin iyice sorgulanması gerektiğini, buradan artık istenilen çıkışın elde edilemeyeceğini belirtmiş.
SON NOT: Dün Irakta Hz. Hüseyin(R.A) hın katledilişinin 40.günü münasebeti ile düzenlenen törenlere katılan insanlar arasına giren birisinin beline bağladığ bombaları infitak ettirmesi üzerine 40 üzerinde insan hayatını kaybetti. Ölenlere Allah (c.c) rahmet etsin. Ben bu eylemi gerçekleştiren kişinin asla bir Müslüman olacağını düşünmüyorum. Hatta onun insan bile olduğuna kani değilim. Sen bu işi savaş sırasında düşmanına karşı yapabilirsin bile diyemiyorum. Çünkü savaşta da olsan aslolan düşmana karşı savunmayı sağlam tutmak , durduk yere ölüme koşmamaktır. Bu bir de bu tür katliamlar Müslüman olduklarında şüphe bulunmayan insanlara karşı yapılır ise, bunun din ile diyanet ile zerre kadar ilgisi olamaz. Bu alanda tüm İslam dünyası alimlerinin toplanıp(Sünnüsi, Şiisi,Alevisi,Caferisi) intihar saldırıları ile kimsenin kendi hayatını bile, feda edemeyeceğine fetva vermeleri lazım. Bu eylemler sürdükçe batılıların inançlarının İslamileşmesinin önünde en büyük engeli biz teşkil ederiz. Fakat ey Müslümanlar artık şundan emin olun ki, siz bile İslamın yayılmasına engel olamazsınız.Onlar MÜSLÜMANLARIŞIRKEN,bizim yatacak yerimiz olmaz. Ama unutmayın, herkesin ergenekonu kendisine.