O , Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulunmuş ve ülkenin en saygın hukukçularından kabul edilse de, bu ülkenin başına 367 faciasını açtığı için, hiç itibarı yok yanımda. En saygın hukukçu olmak, işine gücüne hiç hile karıştırmamak, haktan, adaletten ayrılmamak, her kim olursa olsun, hukukun tecviz etmediği kararlara imza atmamak anlamına gelir. Cumhurbakanı seçiminde , TBMM sinin en azından 367 oyla toplanması gerekir yavesini ortaya attı. Oysa bu 367 sayısı Meclisin toplanması için değil, Cumhurbaşkanını seçerken ilk turda alınması gereken asgari oy oranını ifade ediyordu. TBMM sinin hangi iş için olursa olsun 184 Milletvekili ile toplanması gerektiği, Anayasanın ve buna uygun olarak çıkarılmış olan iç tüzük hükümlerinin buyruğu  iken,onun çok bilmişliğine itibar edildi, TBMM si 367 oy ile toplanmadığı için ilk tur geçersiz sayıldı. Sonra ikinci tur seçimlerde de bu oran yakalanamadı. Ve Abdullah Gül bey adaylıktan çekildi. Sonrası malum. Ülke erkene alınmış seçime gitti.Anayasa ve yasalarda değişiklik yapılarak Meclisin hangi usulle toplanması gerekeceği karara bağlandı. Böylece TBMM sinin önünü tıkayan toplanmada aranması gereken acaib oran ortadan kaldırıldı. Türkiye bu süre içerisinde neler kaybetti,neler. Sayın Başsavcı 22 Arılık 2009 da ifade vermeye gidecekti. Mazeret mi bildirildi, yoksa yine bizim 30 yıllık hukukçuluğumuza rağmen bilemediğimiz, yeni bir hukuki fasıl mı açılarak Savcıların önüne koyuldu, anlayamadık ve Sayın Savcı ifade vermeye ancak 2010 yılında gitti. Yeni yıla yeni soruşturma ile başlamış oldu. O, ergenekon soruşturması sebebiyle Savcılara 4 saat süren ifade verdi. Bir kişinin soruşturmasında geçirilen 4 saat. Dile kolay. Koca ağır ceza davalarının ilk duruşması bile bu kadar sürmüyor. Bir kişinin sorgusu için geçirilen 4 saatlik süre bize aslında çok şey anlatıyor. Sizin bir yasa dışı örgütlenme ile ilginiz yok ise, üç beş cümle ile ifadenizi verirsiniz, iş olur biter. Ama bu iş öyle olmamış. Sayın emekli başsavcıya tam 4 saat süre ile sorular sorulmuş, cevaplar alınmış. Sorgulamadan çıkışta Sayın emekli savcı, sorular soruldu, cevaplar verildi. İçeriği hakkında bir şey söyleyemem, çünkü soruşturma gizli dedi. Gizli olan ne acaba. Sorulan soruların zorluğu ve muhtevası olmasın Sayın Savcım. Diğer yandan soruşturmayı yapan Savcı Çolakkadı, emekli başsavcı ile ilgili iddianamenin ne zaman hazırlanacağı ve bu iddianamenin Ergenekon soruşturması ve yargılaması kapsamında görülen hangi iddianame ile birleştirileceği hususuna verdiği cevapta, biz araştırmayı devam ettiriyoruz, o dediğiniz hususta daha sonra karar vereceğiz dedi. Bütün bunlar bize,bu soruşturmanın çok zor geçtiğini, Sayın Emekli Başsavcının sınıfta kalma ihtimalinin olduğunu gösteriyor. Son bir not. Sayın savcı ifade vermeye gitmeden önce, herkes benim konumumu biliyor, ona göre soruşturma yapacaktır dedi. Yani Zekeriyya Öz  v.s beni sorgulayamaz, Başsavcı kim ise o gelsin sorgulasın demeye getirdi.  Öyle de oldu. Ama sonuçta Oda bir Savcı. 5-10 dakika içerisinde işi geçiştirmedi. Tam 4 saat süre ile sorguladı. Başsavcı olduğu için daha kazık sorular sordu. Gülmeyin lo.