Xece Ebas o yazıma iki yorum katmış. Birincisinde Hele Şükür/Çok şükür diyor. İkinci yorumunda ise bakın neler demiş "QATLİAM. Cawid Torun Bey. Mecliste 5 yıl wekillik yaptın(!) ve sesimizi güzelce duyurdun(!) ve layıkıyla(!) bizi temsil ettin ve şimdi de konuşuyorsun.

5 yılda Kürt sorununun çözümü için ne yaptın? Sadece Başkanın emri ile elin hawaya kalktı ve robotlaştırma makinalaştırma şahsınızda tezahür oluşturdu. Diyarbekirde nisan 2006 da onca insan QATLEDİLİRKEN ne yaptın? Emniyet Müdürlüğüne terörle mücadelede moral vermek için ziyarette bulundun.

İnşallah samimi dawranıyorsundur. Zararın neresinden dönersen kardır.Seçime değil, insana yatırım yapın ve aslınızdan utanacak kadar asılsız olmayın" Yorumları olduğu gibi yazdım. Yorumda kullanılan harfler, kelimelerin kullanılış biçimi, imla ve düşünce bozuklukları tamamen yorumcuya ait. Yorumcu benim iyi bir vekillik dönemi geçirmediğimi, temsil kabiliyetimin olmadığını, başkanın işareti ile robot gibi hareket ettiğimi, elimi kaldırıp indirdiğimi, Diyarbakırda 2006 yılında katledilen insanlar için hiçbir şey yapmadığımı, üstelik, Emniyet Müdürlüğüne terörle mücadele ekiplerine moral vermek için gittiğimi söylüyor. Ben sadece Kürtlerin hakları konusunda değil, ülkemdeki tüm insanların hakları ile ilgili olarak TBMM si İnsan Hakları İnceleme Komisyonunda ender hizmet veren insanlardan birisi oldum. Gece yarıları karakolları denetlemek ve varsa hak ihlallerinin giderilmesini temin etmek gibi ufak tefek çalışmaları bir tarafa bırakalım. Büyüklerine gelelim. Şırnak ili Uludure ilçesi Andaç köyünde Jandarma tarafından durduk yere öldürülen iki vatandaşımızın vuruldukları dağlık, sarp araziye gittim, keşif yaptım, iki köylümüzün aşırı güç kullanılarak öldürüldüğünü rapor haline getirdim. Komisyon kabul etti, kişiler hakkında işlem başlatıldı. Aydın Cezaevinde çocuk koğuşunda yaptığım incelemede Fiili livata yapıldığını tespit ettim. Koğuşun dağıtılmasını sağladım. Bu haber Türkiyedeki tüm cezaevlerinin korkulu rüyası haline geldi. Cavit Torun incelemeye gelecek diye idarecilerin ödü kopmaya başladı. Tedbirler aldılar.Cezaevlerinde önemli düzelmeler oldu. Diyarbakır E Tipi cezaevini birkaç kez incelemeye tabi tuttuk. Burada her konuda düzelme oldu. Diyarbakır Kulp İlçemizde 1993 yılının sohbaharında Şenyayladan Peynir yapmaktan dönen köylülerden 11 kişinin katledilmesi olayının incelemesini yaptım.Benim yaptığım incelemeye kadar örgüte mal edilen bu olayın örgüt işi olmadığını, örgütün aynı yıl ilkbahar ayında aynı sayıda insanı öldürmesi olayı ile bu olayın farklı olduğunu ortaya koydum. Sorumluları isim , isim tespit ettim. Raporum kabul edildi ve uluslar arası hukuk literatüründe yer aldı. Gümüşhane ili Şiran ilçesi Elmaçukuru köyünde iki köylü gencin bir Jandarma yüzbaşısı tarafından gerekçesiz ölümü olayının incelemesini bizzat olay mahalline giderek, kar altında keşfini yaptım. Ve bu olayda Jandarma Yüzbaşısının bizzat silah kullanan kişi olduğunu ispat ettim. Kişi Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesinde 30 sene ceza aldı, ordudan tardedildi. Ankaraya Türkiyenin her tarafından İnsan Hakkı ihlallerini görüşmek için gelen 80 Avukatı TBMM sinde kimse kabul etmiyordu. Ben içlerinden bir heyeti TBMM si insan hakları komisyonu odasında kabul ettim. Gelen sorular üzerine insanların eski ceza kanunun 13.maddesine göre aldıkları cezanın ne kadarını ve hangi koşullarda nerede çekeceklerinin belli ve  bunun dışındaki uygulamaların kanuna aykırı olduğunu söyledim. Günaydın Gazetesi Manşetten "Sayın Torun Apoyu al evine götür" dedi. Şemdinli olayında Ergenekonun izlerini tespit ettim. Serçe Parmak bir şeyi biliyor ise, baş parmağın her şeyden haberi vardır değerlendirmesinde bulundum. Vekilliğime mal oldu. Ve 2006 yılının Nisan ayında Diyarbakırda meydana gelen olaylarda Sayın Başbakanın evlerinde yapılan toplantıda  ne yapalım diye görüşüm  sorulduğunda "Sayın Başbakanım biraz merhamet" dedim. İlimizin asayiş ile ilgili sorunları konusunda Emniyet Müdürlüğümüzü zaman zaman ziyaret ettim. Doğrusu insan hakları konusunda beraberce ciddi çalışmalar yaptık. Mesela Kapkaç olayından ötürü Mardin kapı semtinde öldürülen vatandaşımızın mezarlıktaki cenaze törenine her türlü saldırıyı göz önüne alarak o zaman İl Başkanımız olan Abdurrahman bey ile bir ben katıldım. Mezarlıktaki insanlara söz verdim, bu katiller ya sabaha kadar bulunacak veya Emniyet Müdürümüz kendisine daha iyi bir çalışma yeri bulacak dedim. Sabah saat 09.30 da katiller bulundu. Bu kardeşiniz 4,5 yıllık vekillik hayatında birgün olsun Meclise devamsızlığı olmadı. Çalmadı, çaldırmadı, harama hileye sapmadı, yalan dolan peşinde koşmadı, yüzünüzü yere baktırmadı, sizi utandırmadı. Şehrimde hiçbir kesimden, hiçbir insan utan demedi. Sizinle gurur duyuyorum. Fanatikleri de biraz okumaya ve insafa davet ediyorum. Hayatımın en az tartışmaya açık yönü, yapmış olduğum sizin vekilliğinizdir. Ergani, Çermik(kale) Çüngüş barajları, Kral Kızı Barajının sulama kanalları, Silvan Barajı, Diyarbakır Çermik, Adıyaman Gerger yol geçişi,Şanlıurfaya kadar yapımı biten otoyolun Diyarbakır üzerinden İrana , oradan Kafkas dünyasına uzatılması çalışmalarını şimdi de gücüm kadar takip ediyorum. Çermik te adıma yaptırdığım okulun borçları çok şükür bitti. Duyururum.