MHP ŞİMDİ YANDI
Eklenme: 10.02.2010 00:00:00

Ak Parti Aydın İl Eski Başkanı İsmail Hakkı Esen, bundan 3 yıl kadar önce yapmış olduğu bir konuşma sırasında, Sayın Başbakana Peygamber benzetmesi yapmış. Bu benzetmenin hangi ortamda, nasıl bir coşku ile yapıldığını elbette bilmiyoruz. Keşke yapmasa idi, keşke bu tür spekülasyonların oluşmasına fırsat vermese idi.

Boğazın dokuz boğum ve her bir boğumda kırk bin düğüm bulunduğunu insanlar hatırdan çıkarmazlarsa, bu tür falsolara sebebiyet vermezler. Bu açıdan herkes kılı kırk yararak konuşmalı , hele siyasetçi ise kılı gerçekten kırk bin yarmalı.

Bakınız YUNUS EMRE ne diyor.

Keleci bilen kişinin

Yüzünü ağ ede bir söz.

Sözü pişirip diyesin,

İşini sağ ede bir söz.

Söz ola kese savaşı,

Söz ola kestire başı.

Söz ola ağulu aşı,

Bal ile yağ ede bir söz.

Bu harika dizelerin anlamı gayet açık, ama biz yine de manzum anlamını vermeye çalışalım. Yunus "kendini bilen insanın konuşması yüzünü ağ/ak eder. Sözü öyle evirip,çevir, kırk bin zihin mihengine vurarak söyle ki, işin sağ olsun/zarar görmiyesin. Kimi sözler vardır ki, savaşı keser, kimi sözler de vardır ki, başın kesilmesine sebep olur. Kimi sözler de ağulu/zehirli yemek gibidir. Fakat senin konuşmalarından ortaya çıkan sonuç, yağ ile bal gibi olmalı" diyor.

Yine atalarımız, yersiz konuşmaların getirdiği zararı vurgulamak için, "söz gümüş ise, sükut altundur" demişler.

Başka bir kelamı kibarda da "Hedefi olmayan,nereye nişan aldığını bilemez".

Toplumumuzda yağcılık çok eski bir hastalıktır. Bunun bir öte adımı riyakarlıktır.

Bir Arap sözünde "Erriyau huve min evahiri ğavailunnefsi ve bevatinu mekayidiha" Riya, nefsin gailelerinin ve gizli hilelerinin en sonuncusudur, denilmiş.

Bu gizli gaileleri kuranlar ve hileleri tezgahlayanlar, kendilerini yakmakla kalmazlar,karşısındakileri de zirü zeber ederler. Onların esas amacı büyük menfaatler elde etmek veya elde bulundurduklarını kaybetmemektir.

Sayın Başbakan gibi yüksek mevkilerde bulunan insanlar , bu türden yalakalıklarla hergün karşılaşıyorlar.

Doğru olanı, güzel olanı duyguları bir mükaleme/karşılıklı konuşma/esnasında belki bir cümle ile ifade etmek  olabilir. O da , bir tehlike, bir yanlış anlaşılma var ise,bunun izalesi için yapılmalıdır. Yoksa durduk yere gülüm böyle, gülüm şöyle demenin bir anlamı yoktur.

İsmail Hakkı Esen 3 yıl önce "sarfettiği" o sözlerin , bundan 10 ay kadar önce MHP Gurup Başkan Vekili Oktay Vuralın eline geçtiğini öğrenince, noter kanalı ile bir ihtarname göndererek, bu konuşmasının bir zühulden kaynaklandığını, aslında Başbakana "Melek" gibi tabirini kullanacağına, ağzıdnan Peygamber gibi adam tabirinin çıktığını, bu itibarla söz konusu metnin kullanılmamasını ihtar etmiş.

Demek ki, iş öylesine dal budak salmış ki, noter kanalı ile ihtarname göndermeye kadar varmış.

Ama MHP nin  ağzı laf yapan insanlarından birisi olan Osman Durmuş, Aydın İl eski başkanının bu konuşmasını yazılı metin haline getirerek, TBMM  genel kurulunda gündeme taşıdı.

Aydın Ak Parti İl Eski Başkanının noter ihtarnamesi ile konuşmasınının siyasi malzeme yapılmaması hususundaki talebi doğru ise, ona rağmen bu konuşma yapıldı ise,olayın artık bir MHP OPERASYONU olduğunda zerre kadar kuşku kalmadı.

Bundan önce de MHP liler Sayın Başbakanın Brükselde olduğu bir sırada Başörtüsü Meselesine direkt atıf yaptığı belirli bulunan Anayasanın 10 ve 42.maddelerindeki değişikliği gündeme taşımışlar ve İktidar Partisini bu konuda sınava çağırmışlardı. Konu Başbakana soruldu.Anayasanın tamamının değiştirilmesi gündemde olmasına rağmen, kısa vadede başörtüsü ile Üniversiteye girmede yaşanan problemi , CHP olmasa bile ,  MHP ile Anayasa değişikliği yaparak  sorunu çözeriz denildi. Olan oldu. İş Partinin Kapatılması davası açılmasına kadar vardı.

İl Başkanı noterden ihtarname çekerek,sarfettiğim sözleri lütfen  kullunmaya kalkışmayın demesine rağmen, MHP bir organizasyon ile konuyu TBMM si gündemine taşıdı, hassasiyetleri kaşıdı,Sayın Başbakanı cevap vermek zorunda bıraktı, ortam gerildi, kavga çıktı.

Anayasa Mahkemesinin Ak Partinin kapatılmasına yönelik talebin reddinden sonra, Laikliğe aykırılığın odağı olma konusunda , parti yetkililerinden ve mensuplarından şimdiye kadar , basının ve muhaliflerin,kaşıyıp sahneye sürebileceği bir olumsuzluk gümdeme gelmedi. Bundan sonra da geleceği yoktur.

O açıdan Milletimiz, iktidarın, iş yapmaktansa ortamı gergin tutmak gibi bir amacının olmadığını çok iyi anlıyor.

Ya MHP nin bu ikinci operasyonu.

Evet MHP kendisine çekilen ihtarnameye rağmen, sahnelediği bu oyun sebebiyle, gerçekten milletin "ilencine" maruz  kalacaktır.

En mukaddes değerleri siyasi rant için,bir organizasyon halinde kullanmak, onlara hiçbir şekilde pirim kazandırmıyacaktır.