NECAŞİYE İSLAMA GİR KURTUL DEMİŞTİ DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Eklenme: 19.12.2012 00:00:00

Cumhuriyet ilanıyla insanlarımızın Allah ile irtibatının kesilmesi için yoğun gayret gösterildi. Özellikle okullar tam bir iman ve inançtan arındırılma merkezleri gibi çalıştı. İmam Hatip Okullarına giden öğrenciler bunu çok iyi anlayacak durumda idiler. İlk Okulu birlikte okuyup orta okulu başka okullarda okumaya başlayan arkadaşları ile aralarına kısa sürede büyük engeller girmeye başlamış, İmam Hatipliler adeta düşman safına konulur hale gelmişti.

Hele maarif kolejleri olarak bilinen şimdiki Anadolu Liselerinde okumaya başlayanlar, bu okul öğrencilerine imamlar deyip duruyor, bunu aşağılayıcı bir sıfat olarak kullanmaktan asla çekinmiyorlardı. Bizi aşağılıyorlardı.

1960 ihtilali ile birlikte ülkede yeniden cadı kazanları kaynamaya başladı. Din ve dindarlık en kötü vasıflar olarak görülür oldu.

İnsanların Allah ile irtibatları kesilmeye görsün, artık o, Ayeti Kerimede ifadesini bulan Ulaike Kelenami Bel Hum Edall- Onlar hayvanlar gibidir ve belki de onlardan daha aşağıdırlar hitabının muhatabı olur.

Savaşlarda yaşananlar bir tarafa bırakmak istiyorum, ama yine de gücüm yetmiyor. Yani savaşta bile İslam Hukukuna göre, kadınlara, acizlere, zayıflara, yaşlılara, miskinlere, çocuklara dokunulmaz, onlara zarar verecek davranışlar içerisine kimse giremez.

İslam savaş tarihine bakıldığında, hiçbir Müslümanın bilerek, isteyerek, çocukları, kadınları, yaşlıları, miskinleri muhatap almadıkları açıkça görülür.

Türkiye, Cumhuriyet ile birlikte insanlarını ve özellikle evlatlarını din ve diyanetten arındırdı!!! Uzaklaştırdı desek daha doğru olur.

Onlar da gidip önce Kemalist, sonra Marksist, Leninist, Stalinist, Maoist oldular. Bu zihniyetin çocukları envai çeşit örgütler kurdular. Maocular, Marksist Leninistler, DHKP-C, TKPML, TİKKO, DHKD, DDKO, DDKD, ACİLCİLER, PKK, PKK KONGRA GEL, KCK, STALİNİST CEHPE, çAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEKLERİ, ATATÜRKçÜ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI ve aklıma gelmeyen daha onlarca örgüt ve kuruluş.

Toplum envai çeşit kampa bölündü.

Nerede ise biri birine düşman olmayan kimse kalmadı.

Sivas olayları, Kahraman Maraş olayları, Madımak Otelinde yangın çıkartılması sonucunda insanlarımızın cayır cayır yandması, hemen ardından Başbağlar katliamı, Kahve baskınları, Aydın Cinayetleri, Üniversite saldırıları, Yargı Mensuplarının odalarının basılması suretiyle katledilmeleri aldı başını gitti.

Bu eylemler dur durak bilmiyor.

Allaha ve ahiret gününe gerçek manada iman edenler bir karıncayı bile ezemez. Kimi dindar görünümlü kişilerin bu ülkede işledikleri cinayetler(Hizbullahın yaptığı katliamlar) hiçbir Müslümanın gönlünde makes/karşılık/ bulmadı. Dindar insanlar bu eylemleri asla desteklemediler. Onlar gerçek bir azınlık olarak kaldılar. Ve Müslümanların yanında bir kıymetleri olmadı. O yüzden şimdi tövbe billah biz bu işlerden vazgeçtik deyip siyaset sahnesine çıkmaları iyi bir şeydir ama, hala güven vermiş değiller.

Bugün Türkiye Müslümanlarının büyük çoğunluğunun gönlüne enfüsi bir ilham gibi Allahı fısıldayan Bediüzzaman gibi, Fethullah Gülen gibi kaynak ve değerler, ülke içerisinde insanlarımızın biri birine karşı silah çekmesini asla kabullenmediler ve bu tür hareket sahiplerini asla hoş görmediler, onların bir oyunun parçası olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu anlatıp durdular.

Ben zaten şahidi olduğum bir çok şeyi zaman zaman nazara vermiştim, Silvan Adliyesinin önünde sakallı kişilerin din diyanet adına bas bas bağırarak sattıkları kasetlerin sahipleri, bir yerlerden, şimdi ifade ediliyor ve deniliyor ki, MİT ten destek almış. MİT bu ülkede ve o günlerde İslamı yaymak için bir gayret içerisine mi girmişti? Ne gezer. Önce Kürdü Kürde, sonra Müslümanı Müslümana kırdırttılar. Bir kalemde birçok iş başarıldı. Kürdler kendi aralarında, Müslümanlar kendi aralarında biri birlerine düşman oldular. Biri birlerinin hatıralarında silinmez lekeler bıraktılar.

Allah ve ahret inanmayan insan, hiç kuşkunuz olmasın bu eğitim sistemi ile gerçek bir canavar kesilmeye namzettir. çünkü insan düşünen, sorgulayan, sorunlarına mukni cevaplar arayan ve bunun sonucunda itminan bulmak isteyen bir varlıktır.

Maddi sorunlarını istediğiniz kadar çözün, ruhunu doyurmamışsanız, geleceği hakkında, dünyadaki hayatının bitmesinden sonraki dönem hakkında, tatminkar cevaplar vermemişseniz, haliniz haraptır.

Kör topal da olsa örfü ile adeti ile, gelenekleri ile İslami bir havanın içerisinde yaşayan Milletimizin evlatları kolay kolay hiçbir sebep yok iken, silahlanıp da okul basmıyor, masum yavruları öldürmüyor.

Batı dünyası bizim bu kadarcık manevi havamızdan yoksun olduğundan neler yapıyor, neler. Irakda, Afganistanda batılı Devletlerin neler yaptığını gördük. Hadi onlar bunu savaşla izah ediyorlar. Savaşlarda kimi masum insanların hayatını kaybedebileceğinden dem vuruyorlar. Yapılanlara baktığımızda işin hiç de öyle olmadığı bal gibi ortada. Afganistanda bombalanan evlerden fışkıran bebek cesetleri ve bu bebeklerin oyuncak bebeklerinin görüntüleri zihniyetinizi pek ala ele veriyor, yalanınız kurusun.

Ya Belçikada ve ABD de okullar, yurtlar, yuvalar basılarak öldürülen onlarca masum yavru. Ahhhh ahhh. Rabbim size rahmet etsin, inşallah sizi cennetine koysun. Ana babalarınıza sabır versin ve ülkenize ve hepimize.

ABD li bir görevli son saldırı üzerine evet bu bir vahşet(vahşet ya) buna bir çözüm bulmalıyız ve bu katliamları durdurmak için, yeni bir anlayışa, yeni bir inanca ihtiyacımız var dedi. çok doğru, buna bir çare bulmalısınız, ürettiğiniz, ihraç ettiğiniz pisliklerin cezasını hem siz ve hem de bütün dünya çekiyor.

İslama dönüşten, onun bitip tükenmek bilmeyen iman pınarına bedenlerimizi ve ruhlarımızı teslim etmekten başka çaremiz yok.

Peygamberimiz Habeş Kralı Necaşiye de, Bizans Hükümdarına da göndermiş olduğu mektuplarda kısaca İslama Girin Kurtulun diyordu.

Aradan 1400 yıl geçti. 14 bin yıl geçse de değişmez.