OLUMLU GÖREV UYUŞMAZLIĞI
Eklenme: 26.06.2010 00:00:00

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, işe başlarken nerede kalmıştık demiş. Valla biz senin nerede kaldığını nasıl bilelim.

Ama bizim de hukuk dilinde bildiğimiz şeyler var senin için,istersen onu deşifre edelim.

İlhan Bey Ergenekon örgütünün Erzincan ayağını teşkil eden gurupta yer aldığından bahisle hakkında işlem yapıldı, tutuklandı. 4 ay tutuklu kaldı ve talhiye edildi.

İlhan beye iki ayrı suçlama yapılmıştı.

Bunlardan birincisi sahte belge tanzimi, görevi kötüye kullanmak, astı olarak görev yapan kişilere karşı sui muamele/ki bu kişi de ilçe Savcısı oluyor ha/ idi.

İkinci suçlama ise İddia edilen Ergenekon suçlaması kapsamında kimi cemaatlerin evlerine, işyerlerine silahlar ,bombalar koymak, bu suretle ülkenin en önemli sivil toplum kuruluşundan birisi olarak görev yapan Fethullah Gülen cemaatini silahlı terör örgütü halinde yaftalayıp, millete ihanet etmek idi.

Bunlar fahşolunca Cihaner hakkında iki ayrı dava açıldı.

Tabii kendileri aslen ve asaleten bu ülkenin bir ilinin başsavcısı olduğundan hakıkndaki ilk suçlama ile ilgili dava Yargıtay 11.Ceza dairesine açıldı.

İkinci dava ise Erzurum ilinden münasebeti sebebiyle birleştirilmesi için İstanbul Savcılığına gönderildi.

Safahatı biliyorsunuz.

İlhan beyin avukatları bu iki davanın Yargıtay 11.Ceza Dairesinde birleştirilmesini talep etti. Bu talep CD ler üzerinden yerinde bulundu ve dosyalar birleştirildi. Oysa bu tür birleştirme kararları verileceği zaman bizim bildiğimiz esas Mahkemesine sorulur, biz bu dosyaları birleştirmek istiyoruz, siz ne diyorsunuz diye görüşleri alınır. Ama onlar Yargıtay 11.Ceza Dairesi ya, kendilerini üst Mahkeme olarak gördüler ve Erzurum Yargısından izin almadan dosyaları birleştirdiler. Oysa Yargıtay 11.Ceza Dariesi Cihaner davasına bür üst Mahkeme olarak değil, yargıladığı kişinin sıfatı sebebiyle bir Ceza Mahkemesi statüsünde idi.

Onlar alelacele dosyayı birleştirdiler, böylece Erzurum Mahkemesinin, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada birleştirme kararı verdiği dosyayı güya ortada bırakmaktan kurtardılar.

Fakat işin aslı öyle değil.

Hukukumuzda bir de OLUMLU GÖREV UYUŞMAZLIĞI DİYE BİR KURUM var. Yani İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi,Erzurum 2.Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararını uygun görür de dosyayı kendi Mahkemesinde birleştirir ise, işte bu olumlu görev uyuşmazlığı devreye girmiş olur. Dosyalar Yargıtayın uyuşmazlıkları inceleyen dairesine gelir ve son kararı burası verir.

Uyuşmazlık Mahkemesi de , görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik suçlamalarına bakan Mahkemede terör örgütüne üye olmak, Anayasal düzeni bozmak,Yasal çerçevede kurulmuş olan hükümeti görevini yapmaktan men etmek suçlaması yapılan dosyayı birleştirir mi? Mahiyeti, uygulanacak olan kanun maddeleri, dosyaların mağdur ve sanıkları tamamen farklı olan bu iki dosyayı birleştirmede nasıl bir hukuki yol bulur? Bunu hep birlikte görececeğiz.

Herkes pek tabii bu dönemde çok önemli sınavlardan geçiyor.

Kendilerine yazdığımız dilekçelerde hep Yüce Yargıtay diye hitap ettiğimiz bu kurumun bir dairesi olan Uyuşmazlık Mahkemesi, naklen yayınlarla taraf tuttuğu açıkça belli olan 11.Ceza dairesi gibi davranır ise, hukuku bir kez daha ayaklar altına almış olur. Ama öyle yapmaz da hukukun evrensel ilkeleri içerisinde kalarak kararını verirse,İlhan Cihaner suçsuz ise beraat, suçlu ise cezasını alsın gelsin derse, Cihaner de biz de nerede kaldığımızı gerçekten öğrenmiş olur ve hep birlikte kazanırız. Yoksa hep birlikte bir kez daha kaybetme tehlikesi ile başbaşa kalırız.