SEN KIYMETİN BİLMEZ İSEN (1)
Eklenme: 6.05.2010 00:00:00

Anayasanın değiştirilmesi istenen önemli maddelerinden bir tanesi Siyasi Partilerin kapatılmasını, TBMM sinde gurubu bulunan partilerin temsil ettiği 5 er kişiden oluşan kurulun üçte iki çoğunlukla kabul oyuna bağlalyan maddesi 327 oyla reddelince, tabiiki hepimiz hayretler içerisinde kaldık. Bu neden böyle oldu, kimler red oyu kullandı, red oyu kullanan kişilerin gerekçeleri neler diye tartışıldı. Önce hepimiz gayet açık bir şekilde kabul etmelilyiz ki, siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin olarak TBMM sinin kendisine yetki tanıyan maddeyi reddetmesi gerçekten garip karşılandı. Sen Milletvekili olacaksın, içerisinde vücut bulduğun partilerden birisinde görev yapacaksın, siyasi partiler Demokratik Siyasi Hayatın vazgeçilmez parçaları olduğu yönündeki "en önemli hukuk kuralını" bilmesen de az çok duymuş olacaksın, senin partinin kapatılması bir Savcının iki dudağı arasında olacak ve sen "bu hukukun!!!"gelmiş olduğu garip serüveni devam ettirmek isteyeceksin Kimse kusura bakmasın, ben o kişiye Milletvekili de demem, o kişinin Demokratlığına da dönüp bakmam. Aklı başında olan hemen herkes gayet iyi biliyor ki, bu ülkede bir çok kişi bakımından "ulusalcılık"  "Türkçülük"  "Kürtçülük" denildiğinde "DEMOKRASİNİN" "Hukuk Devletinin" "kişi hak ve özgürlüklerinin" "YAŞAM HAKKININ" hiçbir önemi yoktur, hepsi terefrruattır. Yüzyıllardan beri sürdürdüğümüz bu "gelenek" maalesef bu gün de aynı biçimi ve hızı ile devam ediyor. Atatürk dönemi tabu olduğu için dokunulmuyor. Ama işte CHP nin geçmişi ile ilgili tartışmalar yaşanırken, ister istemez Demokrasi dışı eylem ve hareketler bir bir ortaya dökülüyor. Üzerinden 90 yıla yakın zaman geçmesine rağmen İstiklal MAHKEMELERİNE AİT TUTANAKLAR BİR TÜRLÜ GÜN YÜZÜNE ÇIKMIYOR/ÇIRAKILMIYOR/ÇIKARILMASINA MÜSAADE EDİLMİYOR. O dönem madem mükemmel, o halde yazılı kaynakları okuyarak inancımızı pekiştirmemize neden karşı çıkılıyor? Bu Mahkemelerde kaç kişi ve hangi suçları sebebiyle idam edildiler? Önce asılıp, sonra haklarında hüküm verilenler kimlerdir? İskilipli Atıf hocanın şapka takmadığı için idam edildiği gerçeğinin belgelerini daha ne kadar gizleyeceksiniz? Seyyid Rıza ve arkadaşları hangi gerekçelerle Elazığ Meydanına getirilip idam ilmiği boğazlarına geçirildi. Seyyid Rıza ve çocuklarının boğazlarına yağlı ilmikler geçirilir iken Ne kena, Evladı Resulimo, Ayıbo,Günahomo  derken yer, gök neler hissetti. Bu hesap sorulmasın mı? Böyle olduğu gibi mi kalsın? Ayıp değil mi, günah değil mi, yazık değil mi? 1950 ye kadar demokrasi yok. Milli şeflik var(Yani Führerliğin Türkiye versiyonu),tek parti iktidarı var, CHP il başkanlarının aynı zamanda il Valisi olmaları,CHP parti müfettişlerinin bölge Valisi olarak görev yapmaları var. Açlık var, işkenceler var, ayıp var, zulüm var, karnler var. ÖZEL NOT: Demirel yine konuşmuş ve İsmet İnönü hakkında söylediklerinden ötürü         Sayın Başbakanı kınıyorum falan gibi laflar etmiş. İcraatlar eleştirilir, ancak ölmüş kişiliklerin eleştirilmesinin bir anlamı yok demiş. Demirel bu işte yine sapla samanı biribirine karıştırmış. Demirele sormuşlar,efendim, Rusya Devlet Başkanı Boris Yetlsin( ki bendeniz, Prof Dr Mustafa Sait Yazıcıoğlu bey ve Prof Dr Mehmet Aydın bey Türkiye adına cenazesine görevli olarak gittik) Askerlerin ihtilal girişimine, tankların üzerine çıkarak karşı koydu. Siz neden yapmadınız diye sorunca, ya kaaardeşim,bizi almaya tank gelmedi ki, bir binbaşı geldi, onun sırtına mı çıkacaktım, diye cevaplamış ya. Şimdi söyledikleri onun gibi bir şey işte. Milli şeflik görevi üstlenmek, ona göre icraat yapmayı gündeme taşımak, kişi eleştirisi mi, icraat eleştirisimi?

ÇOK ÖNEMLİ NOT: "Ahmet Türkün Samsunda maruz kaldığı saldır sonrasında, ardı arkasına Samsun ile ilgili saldırı haberleri gelmeye başladı. Önce Ladik ilçesinde 2 polisimiz şehit edildi, arkasından bir askerin şehit haberi geldi. LİCE ABALI KARAKOLUNA YAPILAN SALDIR SONRASINDA BİR KOMUTAN ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ. Abalı karakolunu biliyorum. Bir tepenin üzerinde ve dört bir yana hakim bir noktada bulunuyor. Diyarbakır/Bingil karayoluna çok yakın bir alanda. Bu karakola saldırı yapılıyor ve Samsunlu komutan ile bir er şehit ediliyor.Bu olay bana biraz da Licede öldürülen Tuğgeneral  Bahtiyar Aydın olayını hatırlattı. Şimdi de yine Licede abalı karakoluna saldırı düzenleniyor ve ne HİKMET İSE SAMSUNLU KARAKOL KOMUTANI VURULARAK ŞEHİT EDİLİYOR" Diye yazmışım iki gün önce KİMDİR HAİN başlıklı yazımda. Yani o yazımda Samsunlu komutanın şehit edilmesini manidar bulduğumu açıklamışım açık açık. Şu anda internete düşen haberlerde PKK bu eylemi üstlenmediğini, iç çatışma sonucu söz konusu eylemin meydana geldiğini ifade etti. Şimdiii. Samsunda Ahmet Türke tokat atanlar, Licedeki Samsunlu Komutana "ölüm" piyangosunu layık gördüler ise, HANGİ KONUMDA OLDUĞUMUZU VE YARINIMIZI GARANTİ ALTINA ALMAK İÇİN KİMLERE GÜVENMEMİZ GEREKTİĞİNİ, ALLAH AŞKINA BİRİSİ SÖYLESİN. Ergenekonun Erzincan ayağının yargılanması gündeme geldiğinde, Erzincan içerisinde Sincan olayına benzer biçimde tanklar yürütülüyor, rutinmiş. Erzurumda duruşma başlıyor, Mahkeme üzerinden jetler uçuş yapıyor, rutinmiş. Allahım sen önce aklımızı, sonra bu milleti koru.