1955 yılında Erzincan'da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi'nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı. 1978-1993 yılları arasında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tershanesinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. 1990-1991 yılları arasında İsveç'te bulunan Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ne ait Dünya Denizcilik Üniversitesinde (WMU) Denizde Can ve Mal Güvenliği Yönetimi konusunda ihtisas eğitimi aldı. Bu eğitim sırasında toplam 6 ay İskandinav ülkeleri ve Avrupa'da çeşitli ülke limanlarında Denizcilik İdaresi Uzmanları ile birlikte kontrollerde bulundu. 1994-2000 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Otobüsleri İşletmeleri (İDO) da Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Bu görevi sırasında İstanbul'da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde önemli projelere imza attı. Başta İstanbul-Yalova ve Bandırma hatlarının açılarak, Adnan Menderes ve Turgut Özal hızlı feribotlarının sefere konulması olmak üzere İstanbul'a kazandırılan toplam 29 iskele/terminal, 22 deniz otobüsü ve 4 feribotla IDO'yu alanında dünyanın en büyük şirketleri arasına soktu. 1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslar arası "Skal" kulübü tarafından verilen kalite ödülüne layık görüldü. Halen uluslar arası denizlerde yolcu ve yük taşımacılığı ile denizcilik konularında danışmanlık yapan şirketinde çalışmalarını sürdürmektedir. Muhtelif sivil toplum kuruluşlarında üyeliklerin yanı sıra Piri Reis Denizcilik Vakfı ve Refahiye Kültür ve dayanışma Derneği Başkanlık görevini sürdürmektedir. 58 ve 59. Hükümetlerde Ulaştırma Bakanlığı yaptı. 60. Hükümet'te yeniden Ulaştırma Bakanı oldu. İyi düzeyde İngilizce ve Fransızca biliyor. Yukarıda bir İnternet Sitesinden alıntıladığımız bilgilerin sahibi Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım bey, sessiz ve derinden çalışmalarını sürdürüyor. Sayın Başbakanın çok güvendiği insanlardan birisi olan Binali Bey, sorunsuz biçimde dur durak bilmeden çalışmasına devam ediyor. Sayın Bakanın döneminde,Türkiye Cumhuriyeti tarihine hani o meşhur deyimi ile altın harflerle geçecek çalışmalar, giderek meyvelerini vermeye başladı. Ankara İstanbul hızlı tren hattının Ankara Eskişehir bölümü hizmete gireli iki yıl oldu. Eskişehir İstanbul hattının yapımı ise süratle devam ediyor. Bu hattın inşası devam ederken, Marmaray(boğaz geçişi) projesi ile de uyumlu hale getirilmesi konusunda çalışmalar yürütülüyor. Ankarada hızlı trene bindiğinizde, boğazdan geçip, hızlı trenin Avrupa yakasında ulaşacağı son noktaya kadar kesintisiz seyahat etme imkanı olacak. Tabi unutmadan hemen belirtelim, bu işin bir de Konya ayağı var. Konya-Ankara Hızlı tren seferi yakında hizmete girecek. Yani Konyadan trene bindiğimizde, 3,5 saatte İstanbula ulaşacağız. Eskişehir-İstanbul Hızlı tren yolunda 55 kilometre uzunluğunda 34 tünelden hızlı trenin geçiş yapacağını öğrenince, doğrusu çok gururlandım. Şu anda bu tünellerin 20 kilometreye yakını bitmiş durumda. Geri kalan kısmı ise inşa halinde. Bu olay bize Türkiyenin nereden nereye geldiğini ifade etmesi bakımından gerçekten çok önemli. Hızlı tren seferi Türkiye için hayal konusu bile değildi. Beynimizin gri hücrelerini çalıştıralım lütfen. Bu projenin finansmanı için İsveç tarihinde ilk defa 450 Milyon Euro kredi vermişti de Ecevit ,Anasol M nin Başbakanlığını yaptığı sırada bu parayı elinin tersi ile itmişti. Hatırladınız mı? 10 yılı ödemesiz, 25 yıl süreli kredi % 3 faiz le verilmişti. Bedava gibi bir şey. Ak Partinin ilk icraatı bu krediyi kullanmak oldu ve hızlı tren seferinin ilk kazması 2003 Haziran ayında Ankarada vuruldu. İkili yolların Bayındırlık Bakanlığından alınıp, Ulaştırma Bakanlığına bağlanmasının ayrı bir anlamı olduğunu teslim etmemiz lazım. 14.000 Kilometreye ulaşan bölünmüş yollar ile ilgili haritayı dün Sayın Başbakan Ak Parti Gurup toplantısında gösterdi. Silik, silüetsiz Türkiye haritasını gösteren Sayın Başbakan, vekillerin alkışlamasına gülerek karşılık verdi. Herhalde güleriz ağlanacak(ESKİ) halimize demek istedi. Ardından bölünmüş yolları gösteren harita gerçekten Türkiyeye hüviyet kazandırmış. Aramızda bölünmüş yollardan bile şikayet edenler var. Geçen hafta Antalya İl Başkanlığında arkadaşlar ile yapılanları konuşur iken dedim ki, bölünmüş yolları bir günlüğüne kapatalım, o şikâyetçilerin durumuna yeniden bakalım. İnanın ben, bölünmüş yollardan eski tek yola düşünce, araba kullanmada şaşkına dönüyorum. Geçen hafta Sayın Bakan Marmaray Boğaz geçişinin tamamlandığını, geriye üst sanat yapılarının ikmaline sıra geldiğini söyledi. 29 Ekim 2013 te,yani Cumhuriyet Bayramında Marmaray geçişi hizmete girecek. Hava taşımacılığında da dünyanın en ileri ülkelerinden birisi haline geldik. Ülkem insanlarından uçağa binmeyen kalmadı. 1975 yılında Kars İmam Hatip Lisesindeki görevime, İstanbuldan Erzuruma uçak ile giderken, arkadaşlar ile kaldığımız evin kapısına bileti asar, ben uçağa bindiğim zaman, ben uçaktan indikten sonra diye şamata ederdim. Sayın Bakan, döneminde 60 Milyon insanın Uçaka bindiğini söylerken çok mutlu idi. Eee bu hatırlatmaların elbette bir ceremesi olmalı değil mi? Sayın Bakan 2005 yılında Diyarbakırda PTT Bankı hizmete açtı, ardından Partide arkadaşlar ile ilin sorunlarını konuştu. O toplantıda ben de bir konuşma yapmış ve HIZLI TREN SEFERLERİNİN DİYARBAKIR ÜZERİNDEN KURTALANA KADAR UZATILMASINI talep etmiştim. Duygulu bir konuşma idi. Sayın Bakan bu konuşmadan sonra değerlendirme yaparken "BEN HAYATIMDA PLAN, PROJE YAPMADAN HİÇBİR KONUDA SÖZ VERMEDİM. ANCAK CAVİT BEY BENİ ÇOK ETKİLEDİ, BURADAN SÖZ VERİYORUM, ANKARAYA DÖNER DÖNMEZ, DİYARBAKIR HATTININ HIZLI TREN SEFELRERİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMAYI BAŞLATACAĞIM" demişti. O, söz verdi ise yapar. Ama ben biraz kenarda olduğum için, çalışmalar ne düzeyde bilmiyorum. Tabii ki, Şanlıurfaya kadar yapımı bitirilen otoyolun, Diyarbakır üzerinden İrana, oradan KAFKAS DÜNYASINA UZATILMASI vazgeçmeyeceğimiz bir istektir. Sayın Bakanın yapmış olduğu SESSİZ VE DERİNDEN çalışmalar, daha uzun süreli ve daha uzun soluklu olsun diye dua ediyorum.