İsrailin Filistinin Gazze Şeridine 6 aylık ateş kes bitti diyerek havadan, karadan, denizden yaptığı 21 günlük saldırıdan sonra 1500 kişi öldü ve 5 bin insan da iflah olmayacak biçimde yaralandı.

              İsrailliler ekonomide olduğu gibi, siyasette de çok mahirler.

              ABD nin yeni Başkanı Barack Süleyman Obamanın göreve başlamasına üç hafta kala saldırılarını başlattılar ve tüm dünya siyaset analistlerinin yaptıkları açıklamaya uygun biçimde O, göreve başlamadan bir gün önce bu saldırılarını sona erdirdiler.

              Biliyorsunuz İsrail tarafı bu arada hem Fransayı, hem Mısırı tarrakaya getirdi. Türkiyeyi ise zaten hiç kaale almadı.

              Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı bölgeye yaptığı ziyaretlerde İsrailin hemen ateş yapacağını söylemesine ve bölgenin etkili ülkesi(olduğu söylenen) Mısır ile beraber hareket etmesine rağmen İsrail tarafı onları dinlemedi ve kendi verdiği karar doğrultusunda, Obamanın da zoruna gitmeyecek biçimde ateş kesti ve Gazze topraklarını boşalttı.

              Geçen hafta Davosta yaşananlar onların saldırganlıklarının bir haddi , hududu olmadığını gösteriyor.

              Dün de belirtmeye çalıştım, siz ona yaptıkları sebebiyle gerçekten diş göstermiş iseniz,bunun sonucunun gelmesi lazım. Yani açık ve net söylüyorum, tüm ilişkilerinizi gözden geçirmeniz gerekiyor. Siz hiçbir ilişkinizi gözden geçirmiyor, sadece biri birinize karşı tansiyonu yükselten sözler söylüyor ve hemen arkasından karşılıklı güven verici açıklamalarda bulunuyorsanız, yaptığınız suya yazılmış yazıya benzer.

              Aslında bu tür tartışmalar sanki yanlış zemin üzerinden yürütülüyor.

              İsraile,

              1947 den bu yana ne kadar Filistinli Arap ile komşu ülkelerdeki Arapları öldürdünüz,

              Mısırın , Suriyenin, Ürdünün, Filistinlilerin ne kadar toprağı işgaliniz altında,

              Siz bu toprakları ne zaman terk edeceksiniz,

              İşgaliniz altında bulunan topraklardan ne kadar insanı sürmüş durumdasınız,

              Kendi topraklarınızdan ne kadar Arabı topraklarını terke zorladınız,

              Gerçek bir barış için Kudüsün statüsünün tartışılmasına neden karşı çıkıyorsunuz,

              Mescidi Aksa tüm dünya Müslümanlarınca mukaddes bir mekan olduğu ve bu mekandan Müslümanların sürülmelerini kabul etmeyecekleri gerçeği bilindiğine göre, siz nasıl oluyor da buranın tüm kontrolünü elinizde tutmak istiyorsunuz,

              Mescidi Aksa Hz.Muhammedin semaya gidişinde son ayak bastığı yer olduğundan, bu konunun sadece Filistinlileri ilgilendiren bir konu olmadığını bilmiyor musunuz?

              İsrail ile barış görüşmeleri yapan o çok beğendiğiniz Mahmut Abbas ile bu güne kadar hangi konuda anlaşma yaptınız,

              Mahmut Abbasın kabul edip Müslümanların ve Filistinlilerin önüne getirip koyduğu bir anlaşma metni var mı ki, Hamas buna karşı çıktı ve siz onları enterne etmeye çalışıyorsunuz?

              El Fetih gurubuna mensup kişilerin yoğun olarak yaşadığı Filistinin Batı Şeria tarafına kilometrelerce uzunlukta duvar kim ördü?

              İşgalin altındaki topraklarda yaşayan Müslümanlar ile Filistindeki Akrabalarının görüşmesini kim engelliyor?

              Seçilmiş Milletvekilleri, Bakanlar neden senin hapishanelerinde, suçları Demokratik biçimde seçilip gelmekten başka nedir?

              İşte bütün bunları unutturmak için İsrail saldırıyor, binlerce Müslümanı katlediyor ve arkasından biz onları susuz bırakmıyoruz, biz onları açlığa terk etmiyoruz diye afra tafra yapıyor.

              Şimdi de bu bir din savaşı değildir diye ortaya çıkmaya başladılar ve kimi aklı evvel Müslümanlar ve onların kimi idarecileri bunun bir din savaşı olmadığı teranesini ümmete kabul ettirmeye çalışıyorlar.

              Bu bir din savaşı değil ise Müslümanlar için en kutsal mekanların üçüncüsü olarak kabul edilen KUDÜSÜN ve doğal olarak Mescidi Aksanın Statüsü konusunda İsrail tarafı neden bir anlaşma zemininin oluşturulmasına fırsat vermiyor?

              İsrail bu bir din savaşı değil derken çok önemli bir politikayı tüm dünya Müslümanlarına kabul ettirmeye çalışıyor. O da şu: Bu bizim ile Filistinliler arasında bir siyasi olaydır, sizin bu işe müdahil olmanız gerekmez.

              Dünyada kendilerine Müslüman denilen insanlar eğer gerçekten Allaha inanıyor ve onun göndermiş olduğu kitabın hak olduğunu kabul ediyorlar ise, İsrailin yaptıklarını kabul etmeleri, sineye çekmeleri mümkün değildir.

              Bu arada İsrailli siyasilerin seçimler öncesinde söyledikleri , bölgemizin daha yıllarca büyük kavgaya sahne olacağını gösteriyor. Olmert, Tizippi Livni Ve Ehud Barak, Benjamin Netenyahu yaptıkları açıklamalarda bölgede İrandan rahatsız olduklarını ve onun nükleer gücünü asla kabul etmediklerini ifade eden açıklamalar yaptılar.

              Yani, imkan bulurlarsa İranı vuracaklar.

              Gazze saldırılarının ilk gününde ,İsrailin asıl hedefinin İranı işin içine çekmek olduğunu ve bir büyük dünya savaşını başlatmak için fırsat kolladıklarını yazmış ve İranın nükleer bir güç  haline gelinceye kadar, İsrailin sataşmalarına cevap vermeyeceklerini umduğumu belirtmiştim. İran bu konuda büyük diplomasi örneği verdi ve kan kusup ,kızılcık şerbeti içtik dediler.

              Fakat İsrail rahat durmuyor ve dünyayı bir felakete sürüklemek için var gücünü kullanıyor.

              Böyle bir gidişin kötülüğünü, kendisinden çok şey beklediğimiz Barak Hüseyin Obama İsrail tarafına anlatacak ve Filistinlilerin ayrı bir devlet olmasına imkan verecek  barışı temin edecektir/etmelidir.

              Hamasın barış istemediği yolundaki düşünceler,şimdiye kadar bir barış planının ortaya çıkmamasıdır ve bu doğru bir değildir.

              İsrail gücünün sınırlarını zorluyor.