Memleketin çivisi çıkmış. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Ve tabii ki, bu durum hayra alamet değil.

Özellikle kadın erkek ilişkilerinde akla hayale gelmedik serkeşlik yaşanıyor. Evli kadınlar, evli erkeklerle aşna fişne bir hayat yaşamayı asla bir yanlışlık olarak görmüyorlar.

Lut Aleyhisselam zamanında erkek erkeğe ahlaksızlık almış başını gitmişti.Lut aleyhisselam Arap yarımadasını puta tapıcılıktan alıkoymak, ortaksız ve tek bir Allah'ı tanıtmaya çağıran ve bu mukaddes yolda büyük başarılar kazanan Hz. İbrahim'in amcasının oğludur. Bunların yaşadığı Ürdün Devletinin Sınırları içerisinde bulunan   Şezum (Sodom) ve Omore (Gomore) şehirleri bölgenin önemli şehirleri idi.

Hz. Lût (a.s) Şezum şehrinde oturuyordu. Bu soysuz kavim erkek erkeğe cinsi birleşmeyi (livata) vazgeçilmez, sapıkça bir huy haline getirmişlerdi. Hz. Lût'un dosdoğru yolu temsil eden bir Allah resulü sıfatıyla durmak ve yorulmak bilmez bir gayret göstererek yaptığı bütün ikazlar ve verdiği bütün acı-tatlı öğütler bu ahlak düşkünlerine zerrece bir tesir etmiyordu. Cenabı Allah  3 meleğini Lut'a gönderdi. 3 erkek kılığına girmiş yakışıklı gencin Lut'un evine gelmiş olduğunu öğrenen  kavmi, kalabalık bir gurup halinde Lut'a geldiler ve o gençleri kendisine vermesini istediler.

Lut aleyhisselam gelenler misafirlerimdir, işte size kızlarım, misafirlerime dokunmayın dedi.

Pişirerek getirdiği bir koyunu önlerine koydu, haydi yiyin dedi. Onlar biz Allah'ın melekleriyiz, biz yemek yemeyiz, sana buradan çıkmanı ve geri kalanların başına gelecek belayı haber vermek üzere geldik dediler.

Daha sonra Sodam Gomorenin başına gelenleri biliyoruz.

Bütün bir şehrin altının üstüne getirildiği ve şu anda Lut gölü olarak bilinen yerin derinliklerinden musibete maruz kalan bu kavmin kalıntılarının çıktığından sanırım herkes haberdar. MHP Kadın ve Aileden sorumlu genel başkan yardımcısı Recai Yıldırım ve diğer bir genel başkan yardımcısı Metin Çobanoğlu, biri asker eşi olan diğeri Nataşa olarak tabir edilen bayanla aynı mekanda uygunsuz görüntüleri ve konuşmalarının kasetleri yayınlandı.

Recai Yıldırım bir albayın eşi ile beraber. Hanımın Albay eşi olduğunu öğrenince, Askere karşı saygısının sonsuz olduğunu söylüyor. Yani nasıl olacak ta evli bir Asker eşi ile beraber olacağına anlam veremiyor. Ama bildiğini de yapmaktan geri kalmıyor.

Onu tesettüre sokuyor, bu esnada sapık konuşmalar yapıyor. Sağ seçmenin tümüne, ehli beyt kardeşlerimize söylemedik laf bırakmıyor.

Şimdi basındaki değerlendirmelere baktığımda Recai Yıldırımın, onun bunun eşi ile yaşamış olduğu uygunsuz hayat değil de, daha çok siyasi değerlendirmeleri eleştiri konusu oluyor.

Yıllarını ülkücü harekete vermiş olan birisi, kendisinin varlık sebebi olan seçmenlere neden bu tür laflar söyler, onları döneklik ile suçlar deniliyor. Yoksa diğeri kendisinin özel hayatıdır denilerek es geçmemizi istiyorlar.

Recai Yıldırım'ın siyasi değerlendirmelerindeki tutarsızlık önemsizdir dememekle birlikte, insan hayatında siyasi gel gitlerin olması, bazen en yakınlarımızın bize reva gördükleri "haksızlık" normal karşılanabilir, bu eleştiri konusu olabilir.

Ama ya aile, ya namus?

Evli çoluk çocuk sahibi bir hanımı alıp oraya buraya kapatmak, bu ne oluyor?

MHP  gibi milliyetçi ve muhafazakar bir partinin Kadın ve Aileden sorumlu genel başkan yardımcısı olacaksın, el alemin karısını alıp eve kapatacaksın.

Kadın ve aileden sorumluluğun gereği bu mu?

Allah Resulüne bir gün genç bir sahabe gelir ve "Ey Allah'ın resulü zina yapmama müsaade et" der. Peygamber "niye evlenmiyorsun" diye sorar. Genç "imkanım yok" diye cevaplar. Bunun üzerine Resulullah "sen bir başkasının ananla, bacınla zina etmesini ister misin" diye sorar. Genç "hiç öyle şey olur mu" diye cevaplar. Bunun üzerine Hz.Muhammed(sas) "senin zina yapmak istediğin hanım, ya birisinin anası, ya birisinin bacısı veya birisinin kızıdır" der.

Genç "Ey Allahın resulü beni bağışla, bundan sonra asla bu tür işlere tevessül etmeyeceğim" diyerek huzurdan ayrılır.

Bizim camiada da "ben ar sahibiyim, haya sahibiyim, bu tür işlerde bezim yoktur, bu yapılanlar ahlaksızlıktır, şerefsizliktir" demeye utanır olduk.

İnananların ar ve haya sahibi olmaktan utanır hale gelmesi, bu özelliklerin geçerli bir meta olarak kabul edilmemesi, SODOM GOMORE'NİN DURUMUNA DÜŞMEKTE OLDUĞUMUZUN İŞARETİDİR.