Ali Ağaoğlunu artık hepimiz biliyor ve tanıyoruz. Türkiyenin en büyük inşaat müteahhitlerinden birisi.

çok büyük projelere imza atıyor.

Allah tamamına erdirsin.

İşlerini daha iyiye götürsün.

Zengin olsun.

Daha zengin olsun.

Daha da olsun.

İş üretsin.

İnsan çalıştırsın.

Diyarbakır gibi illerde kimi okulların tamiratını yapsın(yakıştımı)

İnsan hayalini zorlayan projelere imza atsın.

Bu değil desin.

Bu da değil.

Bu çok banal.

Bu işe yaramaz.

İstediğim bu da değil.

Farklı bir şey, çok değişik bir şey.

İşte bu deyip, Maslak Projesinin maketini bir rüya şehri olarak gözlerimizin önüne getirsin.

Almasak da, alamasak da,

Bu işler için hayalimizi bile harekete geçiremesek de,

Orada yaşayacak olan mutlu insanların dünyasına uzaktan baksak da, olsun ülkemize bu zenginlikleri katan insanları kutlamak lazım.

Büyük düşünmek, daha da büyüklerini hayal etmek fırsatını bize verdikleri için, bu gibi kişilere teşekkür borcumuz var.

Bugünler de o hayal şehrin/sitenin/reklamını Ağaoğlunun bizzat kendisi yapıyor.

Yığınla projeyi masanın üstünden yere seriyor.

Ama bir proje var ki, ekrana geldiğinde dudak uçuklatıyor.

MASLAK 1453.(İstanbulun fethi 1453. Maslak 1453)

Bu projenin iyi müşteri toplaması söz konusu oldu ki, birileri işi biraz sulandırmak istedi.

Orman Bakanlığı Maslak 1453 projesinin uygulandığı alanın güya Orman Arazisi içerisinde kaldığını mı açıklamış ne, bunun üzerine Ağaoğlu aşağıdaki kendi açıklamasını yapmak gereği duymuş.

Önemine binaen biz de o açıklamayı aşağıya alalım.

son günlerde Maslak 1453 projesinin Orman arazisi içerisinde olup olmadığı kamuoyunda tartışılmaktadır. Bakanlıkça yapılan açıklamada projenin, Fatih Ormanı sınırları dışında yer aldığı açıkça beyan edilmiştir. Halkın duyarlılık ile yaklaştığı inşaat sahasının orman sahası dışında kaldığı ve ormanla hiçbir ilişkisinin bulunmadığı açıkça anlaşılmıştır.

Ancak Bakanlığın Proje ile ilgili olmayıp, Fatih Ormanları kapsamında tahsisli herhangi bir yer bulunmadığı yönündeki açıklaması gerçeği yansıtmadığı gibi hangi maksatla beyan edildiği de anlaşılamamıştır.

Fatih Ormanlarının Park Orman olarak bilinen bölümü önce Borusan Gurubuna daha sonrasında da Sayın Serdar Bilgiliye ait olduğu bilinen Ege Turizm A.Ş. ne tahsis edilmiştir.

Fatih Ormanlarının diğer bir bölümü mesire alanları olarak kullanılmak üzere 09.Aralık.2009 tarih ve 09900 yevmiye nolu Beyoğlu 51.Noterliğince yapılan sözleşme kapsamında A.K.C Petrol Ürürleri Limited Şirketine tahsis edilmiştir.

Yine Bakanlık açıklamasında Projemizin Kuzeyden Fatih Ormanlarının bir parçası olan Park Ormana Komşu olmadığı beyanları gerçeği yansıtmamaktadır.

Gurubumuzun hiçbir ticari faaliyetinde yasal çerçeve dışına çıkan uygulaması bulunmadığı gibi ayrıca ticari maksatla Orman Bakanlığının adının da hiçbir mecrada kullanılmadığını açıkça kamuoyuna beyan ederiz.

Ancak, olumsuz yorumlara dayalı bakanlık açıklamalarının ne maksat taşıdığını anlayamadığımızı da belirtmek isteriz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur

Ali bey biz halk olarak bu saygılı duyurunuz için size ne kadar teşekkür etsek azdır.

Kamuoyunu yapmış olduğunuz duyuruda Şirketinizin, Devletin/Milletin/ Orman arazisine vaki hiçbir müdahalesinin olmadığını ve hiçbir ticari faaliyetinin yasal sınırlar dışına çıkmadığını belirtiyorsunuz.

Helal olsun. Vatandaş dediğin böyle olur.

Yalnız daha önce de yazdım ve sizden bir açıklama yapmanızı bekledim.

O da şu.

Kamu Bankalarından, özellikle Vakıfbank ile Halk Bankasından milyon, milyon dolarlarla ifade edilen kredi kullandınız mı, vadesi gelen bu kredileri zamanında ödediniz mi, vadesi gelen kredileri ödemek için, bu Bankalardan yeni kredi aldınız mı? Aldığınız kredilerle borçlarınızı kapatırken, artan kısmını elinizde yeni sermaye yaptınız mı? Şu anda bu bankalara olan kredi borcunuz ne kadar? Vadesi gelip de ödemediğiniz krediler var mı, varsa miktarı ne kadar. Yoksa zaten yok.

Siz saygılı adamsınız.

Hiç sektirmeden Kamuoyuna gerekli bilgileri verir ve böylece zenginliğinizin Devlete dayalı borçlanma ile değil de, kendi öz sermayeniz, bu sermayeyi yöneten akıl ve zekanız ile olduğunu anlarız.

Peki o diğeri akıl ve zeka ürünü değil mi? Şimdilerde esas akıl ve zeka bu diyorlar.