VEL MUKASSİMATİ EMRA
Eklenme: 17.12.2012 00:00:00

Perşembe günü Tekirdağ cezaevinde tutuklu bulunan bir hemşehrimiz ile görüşmeye gidiyordum.

Sabah 08.00 gibi Silivri yakınlarından geçtiğimde yüzlerce aracın yol kenarlarında park ettiğini gördüm.

Ellerinde Atatürkün resimli Türk Bayrakları taşıyan insanlar arabalardan inerek cezaevinin bulunduğu alana doğru hareket ediyorlardı.

Ben unutmuşum. Ama yanımdaki kişi bugün Silivride Ergenekon davasının duruşması var deyince olayı, gelişmeleri hatırladım.

Ergenekon davasından yargılanan kişiler hakkında Savcı Mütalaa verecekti.

CHP si de açıklama yapmış, başta CHP li Milletvekilleri olmak üzere partilileri ve halkı Silivride toplanmaya davet etmişti.

Ben Tekirdağ Cezaevine gittim, müvekkilim ile görüştüm, Saat 11.00 civarında dönüş yolunda, ooo ne göreyim, yolun sağ tarafı iki şerit halinde arabalarla dolmuş, binlerce araba Silivriye insanları taşımış, akın akın insanlar duruşmanın olduğu salona doğru hareket halindeler.

Yanımdaki insana, bugün burada cingar çıkar dedim.

Kaderin garip tecellisine bakın, MHP li ve CHP li insanlar Ergenekon davası sebebiyle bir araya gelmişler ve aynı ideal uğrunda biri birlerine yardımcı oluyorlar.

Ne CHP lilerin MHP lileri ve ne de MHP lilerin CHP yi bu anlamda eleştirmesi söz konusu olmuyor.

Kardeş kardeş miting yapacakları Silivrideki Mahkeme salonun bulunduğu yere akıyorlar.

Rabbim sen ne büyüksün.

İnsan istikametten şaşmaya görsün, doğruluk, dürüstlük, erdem, kadirşinaslık, vefa, dostluk, ilkeler, idealler gider, yerini bencillik, egoizm, menfaat birlikteliği alır, normal zamanlarda biri birinin yüzüne bakmayan insanlar, can ciğer dost kardeş olur.

Şimdi Türkiyede CHP ile MHP muhalefette ya, Ak Partiye saldırıda biri diğerinin eline su dökemez hale geldi. Oysa MHP ye oy veren vatandaşlarla, CHP lilerin his ve hadi biraz daha ileri gidelim, inanç birliktelikleri o kadar az ki.

MHP üç hilalin ifade ettiği manayı bir tarafa bırakmış, CHP nin oklarını alıp alıp, kendileri gibi mütedeyyin olma emelindeki Ak Partiye fırlatıp duruyor.

O yüzden değil mi ki, Cenabi Allah bize İhdinassiratel Müstakim - Rabbim bizi doğru yoldan(dosdoğru yoldan) ayırma diye niyazda bulunmamızı öğütler.

Akşam haberlerine yetiştiğimde, gerçekten Silivri Cezaevi ve Mahkeme yerleşkesinde cingarın da ötesinde kavganın çıktığını, herhalde Türk Hukuk tarihinde ilk kez Ergenekon davasını takip eden Avukatların önlerindeki masaları yumrukladıklarını görmüş oldum.

Meslek hayatımda 34 yıla girdim, Diyarbakırda PKK nın 576 kişilik ilk büyük davasında kimi sanıkların PROFESYONEL anlamda Avukatlığını yaptım ve pek tabii binlerce ceza davasına girdim, memleketim Avukatlarının önlerindeki masaları yumruklamak, Mahkeme heyetine ağza alınmayacak hakaretleri yapmak gibi çizgi dışı hareketlerine asla şahit olmadım.

Onlar pek tabii Ergenekon Avukatları zahir. Haklarında herhangi bir muamele yapılmasına mahal yok. Ya PKK dosyalarına giren Avukatlar böyle bir şey yapmış olsaydı, şimdi hepsi PKK dan, ya da KCK dan kendilerini içeride bulurlardı.

Mahkemelerde bile ayrıcalık inanın çok, ama pek çok garibime gidiyor.

Oysa Allah Vel mukassimatı Emra- işi taksim edenlere, adaleti yerine getirenlere yemin olsun diyor. Hakimler üzerine yemin ediyor. Bu ne büyük bir yemin.

Ve pek tabii İnnallahe yemuru bil Adli- Şüphesiz Allah Adaleti emreder diye buyuruyor.

Peygamberimiz de Eddiynu El Muamele-Din Muameledir diye bizleri ikaz ediyor. Yani hayattaki iş ve işlemleriniz, insanlar arası ilişkileriniz, hak ve hukukun dağıtılmasındaki görevleriniz, sizin dini vecibeleri yerine getirmede ne kadar müstakim olduğunuzu ortaya koyar. Karşınızdaki kişi kim olursa olsun(Yahudi, Hırıstiyan, Yezidi, Arap, Acem, Türk, Kürt) hak ve adaletle muamele görmeye layıktır. Ona ayrı bir liyakat ünvanı vermeye kimsenin hakkı yoktur, böyle bir hukuk da hele İslamda asla bulunmamaktadır.

Bir taraftan bunlar olur iken, diğer taraftan ülkem insanlarının Devlet ile ihtilafı olmayanı, yani kişiler hukukunun dışında, Devletin Tüzel kişiliğinin on binlerce koruma zırhına büründürülen yasaları ile çelişmeyen kimse kalmamış gibi. Hemen herkes devletin kendisini korumaya aldığı yasalarla kavgalı.

Devlet Müslümanı muzır, Kürdü muzır, Aleviyi muzir, Üniversite öğrencisini muzır, trafiğe çıkarı muzır, düşüneni muzır, söyleyeni muzır, Türkü çığıranı muzır, şarkı mırıldananı muzır, yazanı muzır oğlu muzır olarak gören bir anlayış üzerine bina edilmiş.

O sebeple dünya üzerinde, Devletin vatandaşlarına açtığı davalarla bu kadar Mahkemelik olan bir başka ülke vatandaşı olduğunu asla düşünmüyorum.

İstanbulda girdiğim bir dosyada bundan üçbuçuk sene önce Vali ve Emniyet Müdürünün basın açıklaması ile 2 ton uyuşturucu ele geçirildiği ifade edilmişti.

Adli tıp incelemesi sonucunda bazı fabrikalarda elde edilen 300 den fazla kimsayallardan sadece üçünde toplam 530 gram Amfetamin üretilmesini mümkün kılan maddenin olduğu ifade edildi.

2 ton iddiasına karşılık, 530 gram. Oda üretilmiş değil.

Onlarca kişi 3 sene 3 aydan beri tutuklu.

İşte gerek Ergenekon, gerek KCK ve gerekse devletin taraf olduğu davalardan hangisi olursa olsun, kısa sürede, adil biçimde yargılama yapmak ve karara varmak ve Mehmet Akif Ersoy Merhumun dediği gibi Ben Ezelden beri hür doğdum hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım demek hepimizin hakkı.