BDP liler TBMM sinde Anayasa oylamaları sırasında büyük hata yaptılar. Bu paketin içerisinde Kürtler için yeni bir şey yok diyerek oylamaları boykot ettiler. Aynı tutumlarını referandum sırasında halka dayattılar. Onları maddi ve manevi baskı altına alarak oy vermelerinin önüne geçtiler. Hele Osman beyin referandumda, halkın yüzde elli birin üzerinde bir nisbetle evet oyu vermesinin kendisi için güvensizlik anlamına geleceğini söyleyerek, psikolojik baskı uygulaması, iradeler üzerine vurulmuş prangaya yeni bir halka oldu. Doğu ve Güneydoğu Anadoluda insanlar % 60 dolayında evet oyu vermekle BDP yi ve Osman beyi dinlemediklerini ortaya koydular.
Diyarbakır, Batman, Şırnak, Hakkari Koridorunda alınan oyları kabullenmek ve halkın kendilerinin isteğine uygun davrandığını söylemek, ne kadar talepleri karşılıyor. Onca baskıya rağmen gelinen nokta BDP lileri tatmin etti mi?
Benim bir tezim var. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin iller bazında durumu ele alındığında, özerk bölge, konfedarasyon gibi talepler hiçbir zaman karşılanamaz. Referandum da BDP bakımından öne çıkan bu dar koridora "özerk bölge" veya "Konfederalizm" bakımından atfedilen "değer" bizim için yeterlidir denilebilir mi? Diyelim ki, bu koridoru alıp gidiyoruz dediğiniz de, buradaki insanlar size ne kadar "itaat" ederler. Elimizde cetvelimiz, istediğimiz yerlerden hattımızı geçiririz dediğinizde, hiç batı bölgelerine falan gerek yok, bu iller insanları inanın bu kadar ağır söylüyorum "size karşı bir kurtuluş mücadelesi başlatırlar"
Demografik yapılarından iyice haberdar olduğum Sivas, Malatya, Elazığ , Erzincan ,Erzurum, Muş, Bingöl ,Ardahan, Kars, Iğdır, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Gaziantep, Mardin, Siirt insanları neler yapar, aklıma bile getirmek istemiyorum. Ütopyadan kurtulamayanlar, rüyalarının hep uzun olmasını isterler.
Neyse Anayasa referandumuna dönelim.
Kanunlar insanlar içindir. Yasal iyileştirmelerin/bir anlamda ileri demokratik düzenlemelerin/ Kürdü, Türkü mü olurmuş? 12 Eylül 1980 darbesini yapanlara karşı 30 yıl sonra ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk olarak en sert kararların alındığı bir çalışma neden BDP lileri ilgilendirmedi? Hem 12 Eylül rejiminden şikayet edeceksiniz, hem bu rejimin yüz karası olan Diyarbakır Cezaevi gibi, Mamak Cezaevi gibi yerlerdeki insanlık dışı uygulamalardan yakınacaksınız, hem de bu rejim sahiplerinin yargılanmasına müncer olacak değişikliklere destek olmayacaksınız!!! Bu gerçekten inanılmaz bir hata idi. BDP liler bu hatayı göz göre göre işlediler.
Darbe girişiminde bulunacak Askerlerin Sivil yargı organlarında yargılanmaları,
YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması,
HSYK nın meslekten ihraç kararlarına yargı denetimi getirilmesi,
İşçilere ve Memurlara Toplu sözleşme hakkının tanınması, uyuşmazlık halinde Yüksek Hakem kurulunun vereceği kararın kesin olması(Bakanlar kurulunun bu konudaki yetkisinin elinden alınması)
Çocuklara ve kadınlara pozitif ayırımcılık tanınması ve bu gurup insanlar için çıkarılan kanunların eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile Anayasa Mahkemesine götürülememesi,
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının tanınması ve bu Mahkemenin bir anlamda AİHM si gibi bir statüye kavuşması, Siyasi Partilerin hangi gerekçe ile olursa olsun kapatılması halinde Milletvekilliğinin düşmemesi( Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, BDP Anayasa değişikliğine destek olmadı diye, lütfen Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru haklarını kullanmaktan kaçınmasınlar, bu hiç şık olmaz),
Halkın Hakemliği müessesinin tanzimi, devlet ile vatandaş arasındaki ihtilaflarda Mahkemeye gitmeden, bu kurula bedelsiz başvuru hakkının sağlanması, Avukatların Anayasa Mahkemesinde, birinci sınıfa ayrılmış 10 yargıcın HSYK da temsilinin temini,
Ve hepsinden önemlisi yepyeni bir Anayasa yapmanın önünü açılması, neden BDP lileri ilgilendirmedi anlayamadık gitti.
Sayın Başbakan "biz bu Anayasa değişikliğini Meclis ve halk olarak gerçekleştiremez isek, bir daha sivillerin Anayasa yapması mümkün olmaz, yine bir gün dikta rejimleri gelir, istedikleri biçimde Anayasa ile oynarlar" dediği zaman, o ince vurguyu anlamayanlar, hayır oyu ve boykot kararı ile süreci tökezletmek istediler.
Ama herkes bir daha gördü ki, Sayın Başbakan, Referandum sonuçlarının üç aşağı, beş yukarı belli olması üzerine, 2011 seçimleri sonrasında yepyeni bir Anayasayı TBMM si başkanlığına sunacağız, dedi. BDP liler bu ilk pakete evet oyları ile destek olsalardı, yeni Anayasanın yapılmasında daha fazla söz sahibi olacaklar ve herkes onların fikrine daha fazla itibar edecekti. BDP bunu yapmadı ve yeni Anayasa sürecinde kendisine düşen çok önemli görevleri şimdiden elinin tersi ile itmiş oldu.
Bundan böyle BDP liler yeni Anayasada şunlar olsun, bunlar konulsun elbette diyeceklerdir. Ama herkes gayet iyi biliyor ki, yeni Anayasa yapımında BUNDAN BÖYLE SİYASİLERİN SÖYLECEĞİ HER ŞEY, HALKIN REFERANDUMDA EVET OYLARI İLE KABUL ETTİKLERİ, KISMİ DEĞİŞİKLİĞİN YÜZÜ SUYU HÖRMETİNEDİR. Yalan mı?
Temelde harcınız olmadığı için, yeni yapılacak binada daire istemekte çok zorlanacaksınız. Ama nede olsa arsada payınız var.