Bağırsaklardaki kazurat, kozmik odalarda korunacak kadar kıymetli mi?
B tan işlerden devlet sırrı mı olur?
Albay Erkan Y.B ile Binbaşı İbrahim G, 19 Aralık 2009 tarihinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç beyşin evinin çevresinde şüpheli davranışları nedeniyle yakalandılar.
Bu iki görevli Asker olmalarına rağmen, Jandarmaya değil de doğrudan doğruya Emniyet Müdürlüğüne götürüldüler ve orada sorgulandılar.
Aslında Asker bunları almak istedi, ama eylem yeri Polis bölgesi olduğu gerekçesi ile polis bunları jandarmaya teslim etmedi.
Eskiden Askerlerin işledikleri suçlar Polis bölgesinde de olsa, Jandarma tarafından sorgulanıyordu.
Ama işte Vehbinin kerrakesi değişti ya. Yani 12.Eylül.2010 anayasasının 145.maddesindeki değişiklik, askerlerin görevleri ile ilgili olmayan suçları sebebiyle yargılanmaları sivil yargı yerinde görülür kuralı geldi ya, olan oldu, kolların yen içerisinde kırılıp, hesapsız kalmasının önü kesildi.
Sorgulama aşamasında sanıkların ellerinde belge niteliğindeki kağıtları yutmaya çalışırlarken polislerce müdahaleye maruz kaldıkları ve şahısların ağzından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın evinin krokisinin alındığı basına yansıdı. Adamlar sorgulanırken, bunlar önemsiz kağıtlardı dediler de, kimse onlara oğlum bu yutmaya çalıştığın Afyon lokumu mu demedi.
Olay sonrası Ankara daki Özel Harp Dairesine bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığında arama yapılmak istendi.
Savcıların Mahkeme kararı ile arama yapma isteği Askeri yetkililerce geri çevrildi. İlgili etkili yetkililer, tutanak tutmamak kaydı ile kararı veren Hakim tarafından gerekli incelemenin yapılabileceğini ifade ettiler. Sebebi sorulunca, devlet sırrı dediler.
Hani nerede bir melanet varsa işlenmiş ve Devlet sırrı diye Devletin kozmik odalarında saklanır olmuş.
Yav insan kasasında, neyse işte kozmik(Kürtçenin bir deyimi var, yazayım dedim, sonra vazgeçtim) odasında matah değerlerini saklar, kaybolmasın, çalınmasın diye. Hiç insan onun bunun öldürülmesi, toplu katliamların gerçekleştirilmesi, garip garip suçlar işlenip, halkın kışkırtılarak suç işlemelerinin temini, ardından, toplu ayaklanma oldu iddiası ile Devlet yönetimine el koyma eylemleri, insanların Devlet yaşasın iddiası ile arı, hayası, namusu kirletilir ve ardından sır diye saklanır mı?
Önce zorluk çıkarılsa da bir hafta sonra kozmik odaya girildi. 11 ve 16 Nolu kozmik odalarda aramalar devlet sırrı gerekçesiyle Hkim Kadir Kayan tarafından yapıldı. Bu arada, Bülent Arınç beyin evinin etrafında yakalanan 2 subay tutuklanma talebiyle çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Niye? çünkü Hakim Kadir Kayan beyin 25 günlük çalışması sonrasında elde edebildiği belgeler Mahkemeye getirilmiş, Savcıya teslim edilmişti, ama, belki de yeri ve zamanı gelmediği için bu belgelerle ilgili işlemin yapılması zamana bırakılmıştı.
Bendeniz o arada birkaç yazı yazdım.
Ya Bülent Ağabeye yapılmak istenen suikast girişimi ile ilgili hazırlık evrakı ne oldu?
Hani ya, biz gerekli tahkikatı yaptık, elde edilen evrak muvacehesinde bir suç unsuruna rastlamadık ve takipsizlik kararı verdik deyin, veya adamların suçunu sübuta götürecek, hatta ondan da önemli bilgi ve belgelere ulaştık, Türkiye tarihinin çok önemli olaylarına ışık tutacak çalışmaları yapıyoruz, hazırlık tahkikatı bitince, gerekli davayı açacağız ve ağzınız açıkta kalacak açıklamasında bulunun
Yok Allahım yok.
Bu konu ile ilgili olarak Bülent beye de zaman zaman sorular soruldu, zahir O da siyaset bilgeliğinin verdiği tecrübe ile, ya ne oldu bilmiyorum, galiba dağ fare doğurdu gibi değerlendirmeler yaparak, zamanın gelmesini bekledi, ya da gerçekten işin, rutin bir çalışma olduğuna kani oldu, sustu.
Herkes sustu ama, Savcı Mustafa Bilgili bey susmadı. İşte o, yakın zamanda, 6-7 Eylül olayları(Ermeni Vatandaşların İstanbuldaki Mallarının yağmalanması, sahiplerinin maddi ve manevi büyük zarara uğratılmaları) 01.Mayıs.1977 Taksim hadisesi, çorum , Sivas olayları (Madımak Otelinin yakılmasına) ve Gazeteci Hırant Dinkin öldürülmesi eylemine varıncaya kadar ve belki de bizim hayal dahi edemeyeceğimiz, karanlıkta kalmış onlarca hadisenin ortaya çıkarılmasının iddianamesini hazırlıyormuş.
Bu ülkenin gerçekten kaderi ile alakalı birçok hususu ortaya çıkaracak çalışma yapılıyormuş.
Sanıyorum, Mart ayından itibaren YENİ DALGALAR ESMEYE BAŞLAYACAK ve bir çok muvazzaf veya emekli asker sorguya çağrılacak.
Son diyeceğim o ki, hani Askerin kozmik odalarında inceleme, ancak Bülent Arınç beye yapılmak istenen suikast girişiminin iyi izlenmesi ile mümkün oldu. çok zordu ama başarıldı. Ya MİT in kozmik odalarında neler gizli, buralarda Sayın Başbakan bir inceleme başlatsa, 1960 yılından itibaren tüm gizli bilgi ve belgelerin bir envanterinin çıkarılmasını istese, Askerin Kozmik odasındaki bilgilerden daha azına mı kavuşur? Mesela PKK adına eylemler planlanıp, sahneye konmuş mu, bu eylemlerde kimler hayatını kaybetmiş, Devlet adına öldürülüp, faili meçhullere yazılan kaç eylem var, Hizbullah ilim ve menzil guruplarına nasıl ayrılmış ve bu ayrılıştan sonra işlenen cinayetlerin failleri nerede saklanmış, kim tarafından korunmuş?
Bağırsaklardaki kazurat kozmik odalarda korunacak kadar kıymetli mi?
Bunları anlamadan İmralı sürecini de kavrayamayız.