1960lı yıllar Türkiyede siyasi akımların şekillendiği, bu ideolojilerin
üniversitelerde ve devlet kurumlarında mecra bulduğu dönemlerdi.
27 Mayıs 1960 darbesi ile Başbakan Adnan Menderes suçsuz yere idam edilmiş,
ardından başlayan kaotik süreç 1971 muhtırası ve 1980 darbesi ile
noktalanmıştır.
Bugün Kürt sol hareketi diye tarif ettiğimiz tüm akımlar o dönemin Marksist
Leninist hareketlerden ve CHPnin siyasi kadrolarından yetişmiş kişilerden
oluşmaktadır.
Ne yaparsanız yapın onları CHPden uzaklaştıramazsınız.
CHP ise bütün tarihi boyunca siyasetleri, söylemleri ve eylemleri ile Kürt
düşmanı olmuş Kürtlere yapmadıkları mezalim kalmamıştır.
Ne zaman bir iktidar Kürtlere bir hak vermeye kalksa ona en büyük tepki ve
direnişi CHP sergilemiştir.
Tüm Kürt isyanları CHP döneminde olmuştur.
CHP sadece Kürtlere değil, Kürtlerin dinine de düşmanlık etmiştir.
Kürt medreseleri kapatılmış, medrese imamlarına yasak getirmiş, Kürt
şeyhlerine sarık ve cübbe yerine zorla fötr şapka giydirmiştir.
HDPnin tüm kadroları CHPnin rahle-i tedrisatından geçmiş hala sosyalizm ve
Kemalizm hedefinden vazgeçmemiştir.
çünkü mezhepçi CHP ve HDPnin asıl hedefi tüm halka hükmedecek bir zümreyi
teşekkül ettirerek devletin zor gücü ile iktidarda tutmaktır.
İçi kof eski Sovyet ideolojilerin peşinden koşan jargonist bir siyasetle halktan
gerçek yüzlerini gizlemeye çalışmaktadır.
Aslında hedefledikleri tek şey, bir Türk-Kürt Baas partisi ile Esedvari bir rejim
kurmaktır.
Bunun emareleri açık beyan ortadadır.
Oysa HDPye oy veren taban ise tamamı ile Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini
talep eden muhafazakar dindar halk kesimidir. Muhafazakar insanlar hem AK
Partiye, hem de HDPye oy verdiği açıktır.
Gerçekte sosyalist Kürtler ve HDP yönetiminin temsil ettiği halk kesimi oylarını
HDPye vermemektedir.
Bunlar marjinal sol partiler ya da CHPye oy vermektedir.
Onlara göre saf ve yobaz muhafazakar köylü, işçi ve orta sınıf halkımız rahat
kandırılabilen sisteme karşı çıkabilen cesaretli inançlı Kürtler den oluşmaktadır.
Zaten en çok dağa çıkarttıkları çocuklarda bu tür ailelerin çocuklarıdır.
HDP seçilmişleri ve yöneticilerinin çocukları yurt dışında ve özel okul ve
üniversitelerde okurken, belediyelerin park bahçe ve temizlik işlerinde asgari
ücretle çalıştırdıkları kişiler ise kerdeşleri, evlatları, gencecik yaşta dağa ölüme
gönderilen garibanlardan oluşmaktadır.
Müslüman halkın evlat acılarını ve öfkelerini çekmemek içinde onlara Değer
Aileleri gibi etiketler koyarak onları uyutmaya çalışmaktadır.
Madem ki değer ailesi olmak o kadar kıymetli; o halde o lüks ve şatafatınızı
bırakın da biraz değer ailesi de sizden olsun demek kimsenin aklına gelmiyor
mu?
Geliyor elbet.
Ancak dile getirdiğin zaman ihanetçi ve işbirlikçi ajan oluveriyorsun.
Şunu kesinlikle unutmamak lazım. HDPnin hayalinde Kürtlerin haklarına ve
özgürlüğne dair hiçbir plan yok.
Tek dertleri CHP iktidarında mecliste olan bir parti olmak ve bol bol sol
jargonları kullanarak halkı uyutmaktır.
Gündüz meclis gece de Ankaranın güzide mekanlarında CHPli zevat ve
çevreleriyle masa kurup keyif sürmek.
Bu kadar belediye başkanı ve milletvekili hapiste buna ne diyeceksiniz diye
sorduğunuzu tahmin ediyorum.
Evet bu doğru.
Ancak Zindan da olmak onlara bir lütuf.
Surda, Cizrede, Nusaybinde, Şırnakta ölen onca Kürt evladının hesabını
vermeden zindana koşmak onlar için bir kurtuluş.
Mumla kaçacak delik ararken, hükümet onların imdadına yetişti. Eğer zindana
girmeselerdi halk onları tarihin zindanına gömecekti.
Ancak hükümetin bu politikası onlara hayat suyu oldu. Şimdi ilk seçimde
aklanarak gelmenin sabırsızlığını yaşıyorlar.
Yerleri hoş, kitap yazıyor, basına bol bol demeç veriyorlar.
Son demecinde Demirtaş CHPye ortak hareket etme teklifi gönderiyor. İstedikleri kadar çağrı
yapsınlar, HDPnin platonik CHP aşkının karşılığı yok.
Kürtlere her türlü yasal hakkı vermeye hazır olan AK Partinin tüm çabasını ve
hizmetini görmezden gelerek, verilen hakları elinin tersi ile itmek; ancak Kürt
düşmanı bir zihniyetin tezahür ettiği bir siyasi örgütte olabilir.
Bu da CHPnin üvey kardeşi HDPnin Türk yoldaşlarını memnun etmek için
yapacağı akıl dışı bir eylemlilik biçiminden başka bir şey değildir..
Onlara, her şeye rağmen oy vermeye ve değer ailesi olmaya hazır muhafazakar
Kürt ailesi varken suçu onlarda aramaya mahal kalmıyor
Onlar zindandan makama geçerken bizler ise parklarda değer ailesi olmaya
devam edeceğiz.
CHP de, ebediyen var olmaya devam edecek!