“20 YILLIK ARŞİV ÇIKTI..!” (II)
Eklenme: 12/7/2020 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Bir önceki sohbet yazımıza başlık olarak 20 YILLIK ARŞİV çIKTI ifadesini kullanmıştık.

O günkü yazımızda belirttiğimiz olayları kısmi olarak genişleterek, 20 yıl içerisinde olup bitenlerin bir ölçüde özetini, size aktarmıştık...

Aktardığımız başlıklar az da olsa, özdür, gerçektir ve çok büyük anlam taşımaktadır...

Anlattıklarımız, yaşadıklarımız, bugün yaşanan ve yaşatılanlar noktasında, artık yavaş yavaş deşifre olmaktadır...

Türkiyemizin yıllar öncesine, başta darbeler silsilesi dhil olmak üzere 28 Şubat ve son olarak 15 Temmuz, 17-25 Aralık olayları, bizim bu anlattıklarımızın birer tercümesi ve deşifresidir...

O günlerden başlamak üzere günümüze dek Türkiyede kimin elinin kimin cebinde olduğunu, devletin nasıl ve kimlerin elinde yönetilmiş olmasının bilinmemesi bize göre bir gaflettir ve delalettir?...

Tarihi bir zihin ucubesidir...

Yüz karasıdır..

Pek tabi ki, skandal zincirinin üst üste oluşmasıdır.

***

20 yıllık arşiv çıktı ifadesi yerli yerinde bir tespittir.

Ama bize göre azdır.

çünkü, 20 yıllık değil, aslında 100 yıllık bir arşivin ortaya çıkarılması gerekiyor

Tarih çok kirli hadiseler içeriyor..

Ne yazık ki, işte o tarihi gerçekleri açıklamak, deşifre edip, milletin önüne koyacak bir irade bugüne kadar bir türlü bulamadık...

Gelip-giden iktidar ve hükümetler, bu minvalde bir misyon üstlenmedi...

Bilakis, ketum kalındı..

Gelen gideni aratır misali bir hal-i vaziyet yaşandı...

Tıpkı bugünkü AK Partinin bünyesinde yaşamakta olan AKPliler gibi..

Kapalı geçen o tarihi ve kirli tağuti düzenin hala da bu AKPliler tarafından AK Partinin bünyesinde yaşatılır olması; kamu vicdanını yaralıyor.

Kamu vicdanına elem veriyor.

Yazıklar olsun dedirtiyor.

Neden mi?

Bu millet nerdeyse 70-80 yıldan beri CHPye iktidar şansını vermemiştir.

Vermek de istemiyor.

Amma velkin, 28 Şubat başta olmak üzere önceki gelip giden darbeler silsilesiyle devletin mevcut sistemi kapalı bir sistem olarak, faaliyet göstermeye devam ediyor..

Ak Parti buna bir şeffaflık getiremedi..

Bugün de benzer tablo yaşanıyor...

Gerek bölgemizde olsun, gerek Türkiyenin her tarafında olsun, özellikle Diyarbakırımızda olsun, Devlet adına bazı kirli eller, devleti yönetircesine varlıklarını gösteriyorlardı.

Başta 28 Şubat olmak üzere ta Şemdinli olaylarına gelinceye kadar

Bize göre 20 yıllık arşiv çıktı değil, 40-50 yıllık bir arşiv çıkmalıdır.

Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi; O arşivde gösterilen PKKya yardım-yataklık eden o bürokratlar kimlerdir?

O 17 iş adamı müteahhitler kimlerdir?

Bu isimlerin deşifre edilmemesi, inandırıcı olmuyor.

Her ne kadar yazımızda bu olay bize göre ayet gibi gerçektir demişsek de ne yazık ki kamu vicdanında şaibeli ve kapalı olarak gösterilip kalması mukadderdir ve kaçınılmazdır.

Licede öldürülen Doktor Amara kod adlı PKKlı Aydınlının üzerinde ve barındığı sığınakta PKKnın 20 yıllık arşivi ele geçirildi. Bölgede görev alan üst düzey bürokratlar, lojistik ve eleman temini sağlayanların tek tek isimleri çıktı

***

Ne yazık ki, 1997-98de aynı bu tarz üzerine, PKKyı devleştirme pahasına bölgede senaryolar tertipleniyordu

Olayların bir cüzi gerçek ise de yüzde 90ı gerçek dışıydı.

Ama gerçek gibi gösteriliyordu.

Tıpkı Bahtiyar Aydın Paşanın Licede askeri birlik içerisinde gözünden vurulup şehit düşürülmesi gibi.

Bu olayın, PKKya mal edilmiş olması gibi...

Plan, PKKyı güçlü göstermeye yönelikti...

Kasıtlı olarak PKKyı devleştirmeye çalışıyorlardı

***

Aynı o tarihlerde, günü gününe şimdi hatırlamıyorum ama arşivlerimizde kayıtlıdır.

Yaşar Büyükanıtın 7. Kolordu Komutanlığı döneminde iki Kurmay Albay olan Reha Şatana ve Erhan Tavşancı...

Bu iki albayın imzalarını taşıyan belgelere dayanarak, bizim ailemizi PKK yanlısı olarak göstermeye kalktılar...

Tarihi bir yalan, tarihi bir skandal, tarihi bir çamur atma operasyonuydu o gün?

Devletin gerçek yüzüne düşürülen bir gölgeydi...

Hem de kasıtlı olarak devleti küçümsemekti...

Kendi milletine iftira atan bir devlet haline getirilme gafletiydi..

Devletin tarihi ayıplarıydı.

***

Bir Jandarma İstihbarat Yüzbaşı ile Şemdinli olaylarının meşhur kahramanı İyi çocuk olarak adlandırılan Ali Başçavuş, el yazılı bir belge getirdiler bana...

Bu belge sözde Amed Eyaleti Karargahı tarafından yazılmış...

El yazılı belgede; sözde benim çocuklarım PKKyla anlaşarak Mark ve Dolar yardımında bulunmuş.. Artık bu aileye dokunmayın.. Bu ailenin çocukları tamamıyla bize geçtiler..

İşte böylesi, yalan-dolan tezviratlar içeren ifadelerin yer aldığı sözde bir yazı..

O dönemdeki devletin yüz karası durumunda olan bir yafta,...

Hem de dönemin 7. Kolordu Komutanlığınca, PKKnın diliyle kaleme alınmış bir yafta.

Atılan bu yaftanın hikayesi uzun...

Yaşanan ve yaşatılan mağduriyetler, silsilesi çok..

Peyderpey yazacağız inşallah

Devletin nüfuzunu kimler o dönemde nasıl, kirli emellerine, anlayışına, ideolojisine, rant ve çıkar teminine göre, tertiplediğini..

Tabi bize attıkları iftira, tutmadı..

Yargı nezdinde; attıkları o iftiralar onlara adaletin silesi, şamarı, tokadı olarak gerdi döndü..

Beraat ettik?

Tabi yalanlarını, iftiralarını da ortaya koyarak..

Kim, hayali belgeyi kaleme aldı?

Hani itirafçı rol aldı

Koçerin denilen bir PKKlının olmadığı

O tarihte, o bölgede herhangi bir çatışmanın yaşanmadığı?..

Yani, herşey 7 Kolordu Komutanlığının içerisinde; iyi çocuklar tarafından, tertiplendiği; gün gibi ortaya çıktı?..

Devletin nüfuzuyla beceremediler, ama sinsice tertipledikleri suikastlarla, can aldılar..

Nitekim, iki-üç sene içerisinde iki gencimiz bir yerde, iki gencimizi de başka bir yerde trafik kazası süsü verilerek şehit ettiler...

O dönemde, devlet imknlarını kötüye kullandılar..

Gaye, devlet ile milletin arasını açma, fitnesiydi..

***

Onun için, Licede son dönemde olup biten olaylar, şeffaf ve net olarak kamuoyuyla paylaşılması gerekir..

Aksi takdirde, kamu vicdanı geçmişe yönelik benzer yaşanan olaylar noktasında, algılayıp, düşünür..

Ki düşünüyorlar da?

Nitekim kamu vicdanı sorguluyor ve diyor ki;

Terörist Doktor Amara kod adlı Müzeyyen Aydınlının üzerinde çıkan o işadamlarının ve bürokratların isimleri açıklansın...

Afişe edilsin ki, kamu vicdanı daha bir rahatsın...

Devletin ciddi çalışmasını da vicdanlara yerleştirsin...

Olup bitenler, inşallah ümit ediyoruz ki, geçmişteki benzer durumları içermiyor..

***

Tekrarlıyorum ve diyorum ki gerçekten bu Lice olaylarında o 20 yıllık arşiv çıktı ifadesinde yer alan işadamları ve bürokratlar kimler ise lütfen resmi ağızlar bize açıklasın...

En derin saygı ve sevgilerimle.