“BUNU YAPANLARIN; HEPSİ SAHTEKÂRDIR, DOLANDIRICIDIR!?”
Eklenme: 11/29/2017 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Yazımızın ana temasına başlamadan evvel, öncelikle bu akşam mübarek Mevlid-i Nebi

Bu münasebetle, gecenizi tebrik ediyoruz.

Hayırlı dualarla insanlarımızı yad ediyoruz.

Hayırlı dualarla ecdadımızın ruhlarını şad etmekle gecemizi geçirmemizi tavsiye ediyoruz.

Zira merhum Süleyman çelebi Türkçe mevlidinde şöyle diyor;

Ol Rebil evvel yın ncesi

On ikinci gce isneyn gcesi

Ol gce kim doğdu ol hayrl-beşer

nesi anda neler gördü neler

İşte bakınız, sevgili okurlar.

Kinat Peygamberi Fahr-i lem (S.A.V)in, hicri takvime göre bu geceye rastlanan doğum olayı, İslam dünyası için elbette ki çok önemlidir.

Bu gecemizi dualarla, salavat-ı şeriflerle, Kuran okumakla geçirmemiz gerekir

Tüm İslam dünyasına hayırlı uğurlu olsun.

Gerçek barış ve kardeşliği nasip eylesin.

***

Evet, sevgili okurlar...

Yazımızın ana temasına gelecek olursak;

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğanın dün AK Parti grup toplantısında partililere yaptığı hitabet ve konuşma stilinin gerçekten belagatine hayran kalmamak elde değil.

Tebrik ediyoruz ve Allah razı olsun diyoruz.

Gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor ve şöyle diyor;

Bizim tarzımız; doğruya doğru, yanlışa yanlış demektir. Bunu birlikte çalıştığımız, mesai sarf ettiğimiz herkes çok iyi bilir...

Sevgili dostlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük yüreklilikle, bürokratik oligarşiye dikkat çekerken şöyle seslendi..

Biz yıllarca bürokratik oligarşiyle mücadele ettik ama şimdi şahsım üzerinden yeni bir bürokratik oligarşi inşa etmeye çalışmaları asla kabul edilebilir bir durum değildir

Hiçbir bakanlıkta, hiçbir kurumda, hiçbir teşkilatımızda şahsımın adı kullanılarak, herhangi bir sürecin tıkanmasına, kurallar, kaideler dışında iş yapılmasına rıza gösteremem

Bu benim en yakınım da olsa, lütfen, bizzat ben bir bakanımı, bir bürokratı aramıyorsam, babamın oğlu da olsa kapıdan geri koysun...

Cumhurbaşkanı gerçekten yeni bir Türkiye istiyor.

Ve inşallah bu yeni Türkiye gerçekleşecektir.

Kirden, kirlenmeden, paslanmış rantiyeci kalplerden ve beyinlerden arındırılmış büyük bir devlet, inşa etmek istiyor

Ve bunu da; tüm herkese söylediği gibi dikkatleri de çekmekdedir

Yani...

Bürokratik oligarşi çetelerine inanmayın.

Benim en yakınım da olsa bunların hepsini kapıdan geri koyun.

Bu alanda AK Parti adını veyahut özellikle benim adımı kullanarak iş yapanlara geçit yok.

Cumhurbaşkanı devamla şunları söyledi;

Tüm bakan arkadaşlarıma, şu 15 yıllık süre içinde her zaman bunu söylemişimdir: Adımı kullanarak sizlere kim geliyorsa, lütfen eğer benden bir telefon almıyorsanız bana sorun ve bunu teyit etmiyorsam bu insanları lütfen gönderin.

Ne demek adımı kullanmak?

Bu bir defa bizim adabımıza, edebimize, siyaset etme anlayışımıza temeliyle terstir.

Onlar kolaycılıktır.

Bunu yapanların; hepsi sahtekardır, dolandırıcıdır.

Bunlara yol vermeyin.

İsmimi, unvanımı, kendi yanlışına, kendi basiretsizliğine alet etmeye kalkan hiç kimseyi affedemem.

Bu tarz davranışlarla karşılaşanlardan durumu Meclisteki, partideki, Cumhurbaşkanlığındaki özel kalem görevlilerimle lütfen şahsıma iletmelerini rica ediyorum.

İşte Cumhurbaşkanı bu sözlerle; ihalecileri, yüzde 10cu komisyoncuları, rantiyecileri kast ediyor.

Bize göre Cumhurbaşkanı burada kesin dille hüküm kıldığı olay; keşke birkaç yıl önce bunları söylemiş olsaydı.

Gerçi o zaman da Cumhurbaşkanı değil, Başbakandı.

Biz burada Cumhurbaşkanımızın bu tespitlerine atfen diyoruz ki; Sayın Cumhurbaşkanımız, gerçekten söylemleriniz, tespitleriniz yerli yerindedir.

Ama heyhat!

Siz ne kadar bunları seslendiriyorsanız seslendirin.

İnanın, sevgili Cumhurbaşkanımız bunları Güneydoğuda hala yapıyorlar.

Özellikle Diyarbakırda.

Özellikle sizlerin yani zat-ı liniz Diyarbakıra geldiği zaman, eski AK Parti Diyarbakır Milletvekillerinden bir iki şahsiyet, bu rantiyeci kirli sistemi yeminle söylüyorum kullanıyorlar.

Ve yaptıkları da yanlarına kar kalıyor.

Siz her ne kadar bunları azarlarcasına konuşursanız konuşun; yağmur sanırlar.?!

CHP anlayışı üzerine kurulmuş bir Türkiyenin siyaseti ve politikası, rantiyeci siyasetçilerin hizaya girmesine, hiçbir şey ifade etmiyor.

Adamları ensesinden tutup, önce partiden ihraç edip sonrasında da cezaevine göndermek lazım.

Zaten Türkiye, Osmanlının bir mirası olarak ırsiyet şerefine varabilmek için, bunu yapmalıdır.

Aksi takdirde dünya kamuoyu Türkiyeye şöyle sesleniyor;

Artık yeter, biraz adil olun.

Demokratik sistemi gerçekleştirin ve sımsıkı sarılın.

Tabi ki İslamı değerlere bağlı kalmak kaydıyla, demokrasi sistemi işlemelidir

Ama liberal demokrasiden de uzak durulmalıdır..

En derin saygı ve sevgilerimle...