Evet, sevgili okurlar.

Başkan Erdoğan, BM 73. Genel Kurulunda bütün dünyaya karşı yapmış olduğu uyarıcı konuşma, gerçekten günümüzdeki küresel dünyada çok büyük yankılar yapmıştır.

ABDden Almanyaya giden Erdoğanın, Başbakan Merkelle yapacağı görüşmede, kendisine şunları söyleyeceğini düşünüyorum

Türkiyenin Almanyadan beklentisi, Almanyanın iç barışını da tehdit eden ve Alman vatandaşlarını da terör saldırılarının hedefi haline getiren FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri ile mücadele konusunda Türkiyeye gerekli desteği vermesinizi istiyoruz...

Erdoğan, PKKnın Alman istihbarat kurumlarının raporlarında da tespit edildiği üzere, örgütün faaliyetlerine dikkat çekecek..

PKK çeşitli kisveler altında Almanyada faaliyet göstererek eleman temin etmektedir

Uyuşturucu ve insan kaçakçılığı yapmaktadır

Haraç toplamaktadır

Ve Almanyada serbestce terör propagandası yapmaktadır

Erdoğan, bu hakikatleri, Alman hükümetine açık bir dille ileteceği gibi; sorumluluklarını da bir kez daha hatırlatacaktır..

Ki, Almanyadaki bu sesleniş; aynı zamanda tüm dünyaya da bir mesaj niteliği taşıyacaktır..

Ama ne çare ki buna da heyhat! diyoruz...

çünkü, emperyalist haçlı dünya, tarihini çok iyi okuyor ve biliyor

Ona göre de hareket ediyor...

Geçmişe yönelik dostuna ve düşmanına karşı ne yapmışsa, aynı o çığırda dümdüz gidiyor...

Emperyalist haçlılar, ister ABD olsun, ister Almanya olsun vs. vs. haçlı olmaları yeter

Onların sahte tebessümleri tarih boyunca ne Osmanlıya karşı, ne de İslamın ana gerçeğine karşı samimi olmamıştır

Olamaz, olmasını beklemekte hep safdillikle sonuçlanmıştır..

Eğer ki, yıllardan beri terör odakları Türkiyeye karşı direniş gösterebiliyorsa ve halende faaliyet içerisinde bulunuyorlarsa, kesinlikle bu terör odaklarının ana kaynağı yine haçlı emperyalistlerdir

Siyonizmin gerçek; yüzüdür

Erdoğan, tüm bunları biliyor..

Onların yüzüne; çifte maskeli olduklarını söylüyor..

Dost değil, hep düşman olmuşsunuz diyor..

Onun içindir ki, bu siyonistler ve haçlılar, Erdoğanı içlerine sindiremiyorlar..

Karşı duruyorlar..

Abluka altına alıp, alaşağı etmek istiyorlar..

İşte Erdoğan bunu çok çok iyi biliyor.

Ve bu sahtekrların kitabını da çok iyi okuyor...

Zira yüce kitabımız Kuran, zaten defalarca vurgulaya vurgulaya bunları bize deşifre etmektedir..

İlahi bir kelamdır.

Yeryüzündeki hayat gerçeğini müminlere tebliğ ediyor.

Erdoğan da Kurana çok yakın bir insan olması hasebiyle, bunları bizden çok daha iyi bildiğine inanıyoruz!

***

Bakınız, Mümtehine suresinin 1. ayeti mealen aynen şöyledir;

Ey imn edenler!

Benim de düşmanımı, sizin de düşmanınızı dostlar ve arkadaşlar edinmeyin.

Size gelen hakkı inkr ederlerken siz, onlara sevgi sunuyorsunuz!

Rabbınız olan Allaha imn ettiğiniz için, Peygamberi ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlardı.

Eğer siz, benim yolumda cihda çıkmış ve hoşnutluğumu arzu etmişseniz, onlara (nasıl olur da) sevgi sunup sır verirsiniz?

Ben, sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim.

Sizden kim böyle yaparsa, gerçekten o doğru yolun ortasında şaşırıp sapıtmıştır.

* * *

Evet, sevgili can dostlar.

Erdoğan, bu ayeti defalarca okumuş, tekrarlamıştır..

Ki anlamını da biliyor.

Ama siyaset olarak idare-i maslahat demeyelim de görülen lüzum üzerine karşılıklı siyaset ne ise öyle inanıyoruz ki o da onlara karşı bu ayetin hükmünü inancında yaşatıyor...

Ayette geçen;

Size gelen hakkı inkr ederlerken siz, onlara sevgi sunuyorsunuz! ifadesi, tüm İslam dünyasına tarih boyu bir mesajdır

Bir uyarıdır...

Zira onlar gerçekten hakkı inkr ediyorlar

Erdoğanın iktidara gelişinden daha önceden de nerdeyse 40 yıl gibi bir süreyle ekonomiksel olsun, ahlaki olsun, hangi alanda olursa olsun, Türkiyeyi güçsüz hale getirmek için büyük meblağlar harcayıp terör odaklarına silah vermeleri, okunan ayet-i celilenin manasının da; ta kendisidir.

BM Genel Kurulunda Erdoğanın dile getirdiği ABDnin Pensilvanyada FETÖye vermiş olduğu 400 dönümlük bir arazide barınmasını sağlamasını hatırlatırken, senede 800 milyon dolar bütçe tahsis etmeleri; terörü kimin desteklediğini ifşa etmektedir..

Ki her şeyi bitirir.

Bir o misli de mutlaka PKKya, YPGye, PYDye ABDnin tahsis ettikleri bütçe, inkr edilemez gerçekler arasındadır.

Ama ne yapacaksın?

Herhalde bunlar sadaka dağıtmıyorlar?..

Zekat inançları da yoktur.. (!)

Sadece Türkiyeyi ve İslam dünyasını, haçlıların hkimiyetini temin etmek için bu para harcanıyor

Türkiyeyi de Afganistan, Irak ve Suriye gibi, demokrasi adı altında iç savaşa sürüklemekten başka da amaçları yoktur.

* * *

Biz bunları dile getirirken Tevbe suresinin 7. ayeti bakınız bizlere neleri hatırlatıyor;

Mescid-i Haram yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında, o (sözünden dönen) müşriklerin Allah katında ve Resulünün yanında nasıl (geçerli) bir sözleşmeleri olabilir?

Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının.

Şüphesiz ki Allah, kendisine karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanları sever.

İşte bu ayet, haçlıların portresini çiziyor ve bize açıklıyor..

Tüm bunlara rağmen, ne yapacaksın?..

Mevcut anayasa, gelen giden tüm hükümetlerin elini kolunu bağladığı gibi elbette ki Erdoğanın da elini kolunu bağlamış durumda.

Küfür dünyasına karşı ne kadar direnç gösterirsek gösterelim; onlar hep bildiklerini okuyorlar.

Birliğimizi, gücümüzü, birlikteliğimizi zedelemek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Onların hedefleri; bu milleti Kuran ve sünnet çizgisinden uzaklaştırmaktır

Gelen-giden iktidarları da aldatarak kendi himayeleri altında, piyon olarak kullanmaya çalışmaktalar.

Ama öyle inanıyoruz ki Erdoğan hiçbir zaman aldanmaz, aldatılmaz...

İmanıyla, inancıyla bir bütünlük içerisinde küfür dünyasına karşı her daim, dimdik ayakta olacaktır..

Şeklen o da onlara karşı her ne kadar gülümsüyorsa da mutlaka bildiğini okuyor.

Erdoğan gelen giden diğer liderler gibi değildir...

Apayrı bir siyaseti vardır.

Milli ve İslami çizgisini hiçbir şeye değiştirmez ve gerçek yoldan da sapmaz diye düşünüyoruz.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı cumalar