“İLK KIBLEMİZ KUDÜS’Ü İŞGALCİLERİN İHTİRASLARINA TERK ETMEYECEĞİZ!”
Eklenme: 9/25/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Cumhurbaşkanı, yani Başkan Recep Tayyip Erdoğan ABD ziyaretini sürdürüyor...

Birleşmiş Milletler toplantısına katılmak üzere ABDye giden Başkan Erdoğan, ayağının tozuyla, her şeyden evvel ABDdeki Müslüman topluluğu temsilcileriyle bir araya geldi..

Toplantı yaptı..

Erdoğan, yine eski üslubuyla, cesaretle bütün dünyaya buradan bir kez daha; gür bir sesle seslendi.

Ve çağımızdaki İslam dünyasına lider olabileceği gerçeğini yineledi

Türkiyenin çoğu Avrupa ülkelerinde olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış 6 milyonu aşkın vatandaşı bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vatandaşların siyasetten sanata, bilimden ticarete, spordan kültüre kadar hayatın her alanında ciddi varlık gösterdiklerini söyledi.

Erdoğan devamla şunları söyledi;

Bir dönem teröristlerin ellerini kollarını sallayarak dolaştığı bölgelerde, bugün Suriyeli çocuklar hiçbir korku duymadan okullarına gidiyor.

Afrinde, El-Babda, Cerablusta gidiyor.

İnşallah önümüzdeki dönemde Fıratın doğusunu da kapsayacak şekilde, Suriyenin içindeki güvenli bölgeleri artırmaya devam edeceğiz.

Ülkemize yönelik terör tehdidi son bulana, Suriyenin geleceğine kasteden çetelerin kökü kazınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Aynı şekilde ilk kıblemiz Kudüsü, işgalcilerin ve Filistinlilere devlet terörü uygulayanların ihtiraslarına terk etmeyeceğiz.

İsrail ve Amerikan yönetimlerinin Kudüsün izzetini ve onurunu ayaklar altına alan tacizlerine karşı mücadelemizi diplomaside en üst düzeyde vereceğiz...

* * *

Değerli okurlar.

Gerçekten İslam dünyasına lider olabilecek bir karaktere sahip olan Başkan Erdoğana Türkiye ve tüm dünya kamuoyu adına şükranlarımızı sunuyoruz.

Başkan Erdoğan, ABDde Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen etkinlikte de konuştu

Gür bir sesle, özellikle İslam dünyasına, sonra da tüm dünyaya ve tabi ki ABDye seslenen Erdoğan Kurandan ayetler okudu.

Erdoğan, Yüce Kuran-ı Kerimin l-i İmrn suresinin 103. ayetinin orijinalini okurken, şu Hadis-i Şerifin mealiyle de, konuşmasını bütünleştirdi..

Her bir mümin, diğer mümin kardeşi gibi sarsılmaz bina duvarlarının tuğlalarına benzer..

Tabiatıyla tuğlaların birbiriyle uyum sağlayarak, biri diğerinin üzerine konularak böylece bina meydana gelir.

İşte dünya Müslümanları da İslamın ana ruhunu yaşayarak ve Kurana sımsıkı sarılarak güçlenebilir ve büyüyebilir.

Hep birlikte Allahın ipine (İslama/Kurana) sımsıkı tutunun (hayatınızı ona göre düzenleyin) ve (İslamla çelişen davranışlarınızla gruplara ayrılarak) birbirinizden kopmayın!

Başkan Erdoğanın bu hitabı salondakiler tarafından alkış tufanına tutuldu.

İlmiyle amel edip, imanıyla yaşayan Erdoğan, temsil ettiği makama layıktır ve ona yakışır.

Ondan önceki gelen giden Cumhurbaşkanlarının kaçta kaçı acaba bu güzel sedayı insanlara bildirmiştir?

Bırakın onu, İslamın İ harfi bile dillendirilmiyordu.

Ama Erdoğan, bugün İslamı tüm dünyaya tanıtıyor.

Küfür dünyasını gerçekten içten titretiyor.

Hele ki Kuds-i Şerif için, İlk kıblemiz Kudüsü, işgalcilerin ve Filistinlilere devlet terörü uygulayanların ihtiraslarına terk etmeyeceğiz demesi, oldukça önemlidir.

Allah, bu inançla yürüyen Erdoğanın yanındadır ve yürü kulum diyecektir diye düşünüyoruz.

* * *

Bir de Türkiyenin manzarasını inceleyelim.

Erdoğanın varlığına rağmen, çabalarına rağmen, inanç, izan ve sarsılmaz düşüncelerine rağmen, bir türlü müesses nizam, mevcut sistem Erdoğanı dinleyip, kendine çekidüzen vermiyor.

Erdoğanın bu güzel jestlerine rağmen, daima önünü tıkamaya çalışmaktadırlar..

Ama Erdoğan, ABD gibi dıştan gelen kışkırtmalar olsun ve onların besledikleri terörist unsurlar olsun, hiç kimseye bugüne kadar Eyvallah dememiştir.

Demez de...

Hiç kuşkusuz ki, Erdoğan Suriye halkını, kepaze, ajan, provokatör Esedin elinden, zulmünden kurtarmak için altı yıldan beri çok büyük çaba gösteriyor.

Allah bu çabasından dolayı, inşallah onu her iki cihanda da mükafatlandıracaktır.

Ama bu da bir gerçektir ki bize göre en önemli strateji; Türkiyenin mevcut düzeni olmalıdır.

Toplumsal olarak kamuoyu buna muttali değilse de Erdoğanın buna gayet muttali olduğunu biliyor ve inanıyoruz.

Ama yapacağı bir şey yok.

Zira mevcut bozuk bir düzen var ve bir anayasa var.

Ne yazık ki bu düzenin savunucusu da 1924, 1961, 1982 yıllarının darbeci anayasalarıdır.

Bu kirli çevreler, ıslah olmayan yanlış, münafık tıynetli kişiliksizler, hep devletin nimet ve imknlarından faydalanarak her devirde kendi emelleri doğrultusunda devletin çarkını döndürüyorlar.

Nice baykuş tıynetli, vurguncu, politikacı var ki muhafazakrlıkla, İslamiyetle, Erdoğanın misyonuyla uzaktan yakından alakası yok

Ancak AK Partinin gömleğine bürünmüş, etiketini kendine takmış gerek bazı bürokratlar olsun, gerek siyasi alandaki jargonlar olsun; bir türlü devlet bunların hakkından gelmedi, önleri kesilmedi

Ve hala da kişisel vurgun peşinde koşan, devletin önemli makamlarını ihraz eden nice jargonlar ve baykuşlar var

Halka kuş bakışıyla bakıyorlar..

Kendi benliğini milletin üzerine demoklesin kılıcı gibi sallıyorlar.

Hele hele bu meyanda onları destekleyen bir kısım yazılı basının paçavraları var ki özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadoluda bazı bürokrat kesimi kendi emelleri doğrultusunda kullanmaya çalışıyorlar.

Oysaki aynı anlayış, yıllardan beri PKKyla işbirliği içinde insanları dağa götürüp getirenler var.

PKKnın saflarına, Kandile gönderilmek üzere öncülük yapan nice medya kalemşorları vardır.

Veyahut iş çevreleri vardır.

Ama ne yazık ki devlet hala bunları görmüyor veya görmezlikten geliyor

Ya da devletin istihbarat birimleri net çalışmıyor.

Kimin elinin kimin cebinde olduğunu artık görmeleri gerekir.

Aksi takdirde ülke her gün biraz daha gerilemeye doğru ilerleyecektir..

Hatta uçurumun kenarına dahi sürükleniyor.

İşte Erdoğan, özellikle İçişleri Bakanımız çok değerli Süleyman Soylu da Bakanlığına bağlı Doğu ve Güneydoğuda çalışan Vali, Vali Yardımcıları veya Kaymakam olarak geçinen bazı yanlış insanları tespit edip, devletten tez elden uzaklaştırması gerekir.

Mesela Siirt gibi bir ile bir Vali atanmış.

Vali olmaktan daha fazla adeta kendini dev aynasında görüyor

Herkese kuş bakışıyla bakıyor

İnsanları taciz ediyor, hakir ve küçük görüyor.

Kendini beğenmiş bir karekterle, Ağzından çıkanı kulağı duymayacak şekilde tavırlar sergilemektedir

Ve Siirtin yanlış bazı iş çevreleri ve Siirtte yayın yapan bir iki gazete demeyelim de adeta paçavranın direktifleriyle hareket ediyor..

Maalesef; yanlış yollara sapıyor

En derin saygı ve sevgilerimle.