28 ŞUBAT İHANETİ SADECE 21 KİŞİYLE SONUÇLANDI! (II)
Eklenme: 4/17/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Dünkü sohbet yazımızda inanıyoruz ki yeteri kadar 28 Şubatın karanlık yüzünü göstermeye çalıştık

Anlattık ve anlatabilme, gayretinde bulunduk..

Tabi ki devam edeceğiz.

Bu kara leke, yalnız 28 Şubat veyahut 28 Şubatı uygulayanlarla sınırlı değil..

Daha doğrusu bunlardan önceki darbeci maskeleri düşen 27 Mayıs 1960taki darbecilerin ne kadar hain ve Türkiyenin, hatta dünyanın yüz karası olduğunu hep yazdık, yazmaya çalıştık, anlatmaya çalıştık ve anlatıyoruz da.

Bunlardan daha fazlası

1923te kurulan cumhursuz bir cumhuriyetin ithal malı olan bir anlayışın sonucunda 1924te bir Hilafet-i İslamiye yok ediliyor.

İslam dünyası başıboş kalıyor.

Tabiri caizse tıpkı 99luk tesbihin büyük imamesinin koparılıp düşürülmesi gibi

İmamenin koparılmasıyla, o tesbihin taneleri de aynı şekilde dökülüp dağılması gibi.

İslam dünyasının başı olan Osmanlının yıkılışı ve Hilafetin ilgasıyla dağılan İslam ülkelerinin akıbeti bugün herkesin malumudur.

Yalnız 28 Şubat darbecilerinin yetinmesi ve onu dile getirmesi bize göre azdır, yetmez.

Zira onları yetiştiren, onları küme haline getiren, güçlendiren, 1924teki kurulan CHPnin bir sonucudur, uzantısıdır, neticesidir

Tabi ki dışa bağımlı birer masonik ve haçlıların kiralık uşaklarını da bilmek lazım..

Zira kurulan tek parti şeflik ve dipçik dönemindeki Türkiyede yapılan katliamlar bize göre on tane 27 Mayısı katlar, 28 Şubatı katlar.

Ama tüm bunlara rağmen, bu 28 Şubatçı ekip azgınlaştıkça azgınlaştı ve maskeleri düştü nihayetinde.

Halk, bu maskelerini düşürdü, yırtıp attı.

Ama tüm bunlara rağmen, bu paşalarımız (!) hala da keyif çatarken, nice mağdurlar içeride inim inim inliyor.

Evet, Sivas olayının mağdurları

Mütedeyyin kimliklerinden dolayı darbeciler tarafından zindanlara atılan nice mazlumlar var

Yaş ve sağlık problemi yaşamalarına rağmen hala cezaevlerinde tutuluyorlar

Mağdur yakınları ve hukukçular, darbecilerin mahkm olmalarına rağmen dışarıda keyif çatmaları, onların mağdur ettiği insanların ise zindanlarda çürüyor olmalarına tepki gösteriyor.

Bu nasıl adalet? diyorlar...

Gerçek adaletin tecelli etmesini istiyorlar

* * *

Evet, sevgili okurlar.

Gerçekten çevik Birin yüz hatları ne kadar mason biri olduğunu ele veriyor zaten.

İsmail Karadayı evlere şenlik.

çökmüş olmasına rağmen, Atatürkçülük adı altında hala da İslam düşmanlığı yapmaya devam ediyor.

Hele hele hep kıvıran Hüseyin Kıvrıkoğlu ile Yaşar Büyükanıtın yüz hatlarına bakıldığında, taktıkları şapkalarından da kendini gösteriyor.

Ki mason localarının birer kilit noktaları olmakla beraber, Yahudi uşaklığıyla tanınmış generallerdir.

Zaten Yaşar Büyükanıt, Yahudi asıllı olduğu halde hala da Türk bile değildir.

Zira sabataist bir Yahudidir.

Ama her nedense bu rejim, bu kirli anlayış, bu çürük sistem,

kokuşmuş düzen, bu kişiyi ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti askeri harbiye okullarında okutabilmiş, yetiştirmiş ve Genelkurmay Başkanlığına kadar gelebilmiştir.

Ve 27 Nisan e-muhtırasını yazan ve yayınlayan Yahudi asıllı biri iken.

Peki, gelen giden iktidarlarımız buna ne diyorlar?

Medya yazıyor ve halkın dikkatini çekiyor.

Müebbet hapse mahkm olan bu 21 insan, her nedense yakalanmadılar, tutuklanmadılar ve tutuksuz olarak yaşıyorlar.

Ne varmış?

Alelade ispat-i vücut denilen bir olayla işlerini bitirmişler.

Yani, her gün veyahut haftada bir gidip karakolda imza atıyorlar.

Bize göre bunların hepsi gülünç ve oyun.

* * *

Evet, sevgili okurlar.

Gerçekten bugünkü Türkiyede dönen dolaplar, oynanan oyunlar çok entrikalı.

Dikkatimi çekiyor?

Şu ulusalcılar, çok büyük derin sessizlikler içerisinde yürürken, sağ ve muhafazakr olarak geçinen AK Parti ve ona bağlı insanlardan da herhangi bir ses seda yok.

Bu olaylar bana yüce kitabımız Kuran-ı Kerimin Bakara suresinin 205 ve 208inci ayetleri ile Nur suresinin 21. ayetini hatırlattı.

Bakara suresi 205. ayetin meali aynen şöyle;

Ancak hkimiyeti eline alır almaz yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli yok etmeye çalışır. Allah bozguncuları hiç sevmez.

İşte Kuranın tasvir ettiği bozguncu güruh, Türkiye Cumhuriyetinin bünyesinden beslenip, TSK gibi şerefli ve izzetli bir kurumun bünyesinde yürüyüp Türkiyeye ihanet edenleri kastediyor.

208. ayet ise mealen aynen şöyle diyor;

Ey inananlar!

Allaha kendinizi tam olarak teslim edin ve şeytanın ardından gitmeyin, zira o sizin apaçık düşmanınızdır.

Yani şeytanın plan, proje ve ideolojisine inanmayın ve onunla yaşamayın.

Ne yazık ki bu işleri yapan ve bu milleti inim inim inletenler, bu tür insan suretindeki şeytanlardır ve mevcut düzenleridir.

Suretlerindeki nursuzluk görülüyor ve onları da ele veriyor.

Nur suresinin 21. ayetinin meali ise aynen şöyle;

Ey inananlar! Sakın şeytanın izinden gitmeyin! Kim şeytanın izinden giderse bilsin ki, o edepsizliği, ahlksızlığı ve çirkin davranışları emreder. Eğer Allahın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı hiçbiriniz asla kötülüklerden arınamazdınız. Ama Allah (kullarından) dilediği kimseyi (isteyeni) kötülüklerden arındırır. Allah (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir.

Böyle olunca uzağa gitmeye gerek yok, aranan düşman içimizdedir.

Hiç kimse kusura bakmasın.

En derin saygı ve sevgilerimle.