28 ŞUBATI HATIRLAMAK DERİN ÜZÜNTÜ YARATIYOR (III)
Eklenme: 3/1/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

28 ŞUBATI HATIRLAMAK DERİN ÜZÜNTÜ YARATIYOR başlıklı yazı serimiz devam ediyor..

Bugün üçüncü yazımız..

Hiç kuşkusuz ki, 28 Şubattaki, tarihi zulmün, ihanetin, hıyanetin, uşaklığın, piyonluğun üzerinden 21 yıl geçsede bu millet O günü unutmayacaktır.

Unutmayacağı gibi gelecek nesle de unutturmayacaktır.

Dün de ifade etmeye çalıştığım gibi

Velev ki tozlu raflara kaldırılmış olsa bile

İlla ki bir gün o tozlu raflardan indirilir ve o silinen tozlar onu uygulayan şebekenin yüzüne tokat gibi inecektir..

Bu millet necip bir millettir.

Azizdir, imanlıdır.

Zulme, ihanete eyvallah dememiştir, bundan sonra da demez...

Kimseden de korktuğu yoktur.

Ama tabii sabır her şeyin başıdır ve çaresidir.

Yalan söylemeyen tarih, dimdik ayaktadır.

Ve ayakta durmaya devam edecektir...

Refah yol iktidarının başında Başbakan olarak merhum Erbakanın varlığını İsrail piyonları içine sindiremediler.

Erbakanın siyasi tavrı, durumu, yeri, mekanı ne olursa olsun, her şeyden evvel müspet bir siyaset adamıydı.

İnancıyla yaşıyordu.

Nereye gitse, mutlaka beş vakit namazını cemaatle kılıyordu veya kıldırıyordu.

Tabii elbette ki buna da o dönemde irtica deniliyordu...

Ve bu irtica yaftası ile yola çıkan, omuzları kalabalık olan generaller, Erbakanın namaz kılmasını içlerine sindiremediler

İnancına taktılar

Ve her şeyine irtica-i faaliyetlerde bulunuyor dediler

Halkımız, İrtica narasını çeken sözüm ona askerleri, bize göre hiçbir zaman kahraman TSK mensupları olarak görmedi

İtibar etmedi

çünkü biliyordu ki, Peygamber Ocağı denilen Mehmetçiğin bulunduğu Ordu, bu ülkenin ve bu milletin evladıdır..

Bunlar olsa olsa; devşirmedir..

Sızan, haşhaşilerdir..

Bugün onlar yok...

Olmadıkları içindir ki; bugün Ordumuz devletiyle, milletiyle kenetlenmiştir..

Mehmetçik

İşte günümüzün Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar

Ordu, onun kumandasında

Bugün kahramanca Allah Ekber nidalarıyla, Aşr-ı Şerifler okunuyor..

Askerlerimiz taarruz alanında dahi cemaatle namaz kılıyor, saf tutuyor..

İşte bunlarla yüce İslam dinine irtica diyen yaftacı, sahtekr anlayış arasındaki fark barizdir ve ortadadır.

Evet, bu ihanet şebekelerinin ister general olsun, ister er olsun, ister medya grubu olsun, ister sivil olsun

Kim olursa olsun, her nerede olursa olsun

Mademki yüce İslam dinine irtica diyor.

O adam mutlak bir kafirdir

Mürtettir

İslamdan çıkmıştır..

Bunlar, ceberut bir eda ile bu milletin vergisiyle kendi geleceğini temin etmekten başka bir şey yapmamıştır.

Ama bu millet o hakkını helal etmemiştir ve etmezde.

İsrail adına, onların nam-ı hesabına orduyu yönetenleri, bu halk hiçbir zaman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir mensubu olarak görmedi..

Ki görmezde..

Zira bunlar, gidip İsraildeki ağlama duvarı önünde ayin yapanlardı

Bu ayinden sonra da gelip Genelkurmay Başkanı oluyorlardı

Sonra da İslam dinine ihanet ediyorlardı

O yüce İslam dininin kitabına, Kuranına çöl kitabı diyebilecek kadar alçaklaşıyorlardı

Ne acıdır ki, o paralelde de Efendimiz (S.A.V)e de çöl bedevisi diyerek, salya akıtıyorlardı

O günde ve bugünde diyoruz ki..

Böyle bir nitelendirmeyi yapan her kim olursa olsun, safkan taşıyamıyordur.

Saf bir insan değildir.

Ancak madrabazlıkla, aldatmacalarla bir yerlere kadar gelmiş, devletin imknlarını kötüye kullanmış çukur anlayışın sahibidirler

Ve ne yazık ki; devlet hala bunlara bir şey yapamamıştır.

Düşündüren, üzen de bu...

* * *

Bakınız, sevgili dostlar.

Dün, Başbakan Sayın Binali Yıldırım AK Parti Genel Merkezindeki toplantıda konuştu..

Allah var, bugüne kadar Başbakanımızın böyle yürekli, cesaretli bir siyaset adamı olduğunu bilmiyordum.

Zaman zaman bazı hususlarda eleştirilerimiz de oluyordu.

Ama dün 28 Şubata dair yaptığı konuşmanın uslübüna, içeriğine, eleştirilerine hayran kaldım

Yürekleri okşadı..

Buradan sizin huzurunuzda tebriklerimizi sunmak istiyorum.

Bakınız, Başbakanımızın tespitlerine.

Cümlesi cümlesine beraber okuyalım.

Başbakan diyor ki;

28 Şubat sürecinin Türkiyeye maliyeti 390 milyar dolar.

çıkan ağır faturalar millete ödettirildi.

Darbeciler bu ülkenin geleceğini çaldılar.

Başarılı ya da başarısız her türlü darbe girişimi bu ülkeye ihanettir.

Siyaset yapmaları engellenmek istenen kadrolar şimdi iktidarda ve darbecilerden hesap soruyor.

28 Şubatı unutmadık unutmayacağız.

28 Şubat davasında sona geldik, yargılamalar devam ediyor.

İntikamla değil adaletle davranarak hukuk içinde en ağır cezayı alacaklar.

17-25 Aralıkı tertip eden 28 Şubatı planlayan darbe kardeşleridir, amaçları ülkenin yönetiminden uzaklaştırmaktır.

Hiç kimse devlet gücünü kullanarak toplumsal mühendislik yapamayacak.

Vatandaşlarımızı yaşam tercihleri üzerinden yargılayamayacaklar.

Bin yıl geçse bu ihanetler unutulmayacak.

15 Temmuz ve 28 Şubat kardeştir.

Biz de diyoruz ki, hem de kanı bozuk iki kardeştirler

***

Velhasıl kelam

28 Şubatın 21. yılındayız..

Bakınız, Hukukçular ve STK temsilcilerinin tepkisi var..

Özellikle; hak, hukuk ve adaletin tecellisi adına..

Diyorlar ki..

28 Şubatın medya, yargı ve sermaye ayağı elini kolunu sallayarak dolaşıyor..

Kimse dokunmuyor..

Niye?..

21 yıl önce, Müslümanları uydurma delillerle içeriye tıkanlar bugün, FETÖden cezaevlerinde

28 Şubatın mağdurlarının hala cezaevinde tutuklu olmaları, anlamsız..

Bu ayıba, bu mağduriyete bir an önce son verilsin..

En derin saygı ve sevgilerimle