ILIMLI İSLAM PROJESİ (!)?! (III)
Eklenme: 9/25/2019 12:00:00 AM

Evet sevgili okurlar..!

Ilımlı İslam Projesi başlıklı yazı serimize, bugün de devam edeceğiz..

Bu başlığı kullanmamızın ana amacı biliyorsunuz ki olmayan bir kavramı çok kullanınca ve peyderpey, yavaş yavaş uygulamaya sokunca müttesebiyet kazandığı gerçeğini aktarabilmektir Yani, yok olanın, varmış gibi algılanır hale getirilmesi!

Kısaca, o somut olmayan mevzunun akıllara artık uzak kalmama hali!...

Ilımlı İslam Projesinin muhtevası da, işte bu noktada ne yazık ki zihinleri kemirmektedir

Sanki, İslamda Ilımlı İslam varmış gibi; bir kabul görür hale getirilmeye çalışılıyor

Gerçek gözle, gerçek kulakla dinlenir ve izlenir; hale gelindi!!.

Ama öyle olmamalıydı ve olmazda!

çünkü, inandığımız ve iman ettiğimiz din Allah nezdinde yüce İslam dinidir ve hükümleri de açıktır

Ayetle sabittir, hadisle sabittir.

Yüce İslam dini, hiçbir zümrenin, ya da insanın, kişinin, oluşumun yarattığı ideolojilerin paralelinde oluşagelen bir din değildir.

Ki olamazda İslam dini, İlahi bir dindir.

Tüm dinlerin ve inançların da üstünde bir dindir...

Bir inanç kaynağıdır, tevhid inancına dayalıdır ve min indillahtır...

Allah nezdinden gelen en üstün bir dindir İslam dini!.

İslamın ılımlısı, şiddetlisi olmaz

Ne dün, ne de bugün, böyle bir sınıfsal kulvarda varlığı ifade edilmemiştir..

Ki edilemez de!...

Orta yerde her insana hitap edebilecek, her beyine hitap edebilecek, her kalbi nurlandırabilecek ilahi bir hitap vardır; O İslam dininin yüceliğidir ve sadeliğidir!...

Hz. Muhammed (s.a.v.)in dili üzerine tebliğ edilmiştir

Ve o tebliğin emri de Allah tarafından kendisine verilmiştir.

İslam dinindeki maksat, inananların yüce Allaha gerçek manada kulluk görevini yerine getirmektir, fiiliyata geçirmektir.

Ama kemali huşu ile yani en mükemmel bir şekilde Allaha karşı bir korku yaratma kabiliyetine haiz bir din olarak bilinmelidir.

Bu dine karşı çıkan ve yarışa girebilecek herhangi bir medeniyetin varlığı da yer yüzünde söz konusu bile edilemez

Yegane din Allah nezdinde; İslam dinidir.

İnsanların kurtulma ve hidayet kaynağıdır

Ama buna inanmayıp bu dinin medeniyetiyle medeniyetlenmeyi düşünmeyen kesimlerin İslamda yeri yoktur.. çünkü peşinen kendi kendilerini suçluyorlar ve küfre kapılıyorlar

Bu yüce Din Hz. Peygamber (S.A.V.) tarafından insanlara tebliğ edilmiş bir din olmakla beraber, ne yazık ki son yirmi birinci yüzyıl ve yirmi ikinci yüzyılın insanları bu mefkreden geri kalmışlar, bu düşünceden uzak tutulmaya çalışılmışlardır.

Yanlış bir eğitim sistemiyle seküler ve Kemalist bir anlayışla yola çıkan toplum, özellikle İslamın ana kaynağı durumunda olan Türkiye ne yazık ki, İslam hakikatlerinin tam tersi istikamette yol almıştır

Ki, seküler anlayış, laikçilik anlayış; dinsizlik gibidir... çünkü, putperestliktir ve tağuti düzenin hal ve hareketlerini içermektedir..

İşte bu noktada, kendi kendimizi sorgulamamız lazım.

Bilmeden putçuluk sistemine mi hizmet ediyoruz acaba?

Yoksa seküler anlayışla kendimizi kurtarıcı mı zannediyoruz?.

Bu iki önemli, noktayı kendi kendimize sormamız lazım..

Hiç kuşkusuz ki, şu da bir gerçektir bugün dahil yaşanan ve yaşatılan travmatik halimiz, tamamen seküler anlayışın ürünüdür...

Bize yarar değil, hep zarar vermiştir..

çünkü; nedamet getiren bir fikrin ürünüdür...

Geçmiş büyüklerimizin de dediği gibi seküler anlayış yüce İslam dini ile terstir, küfürdür, inançsızlıktır

Vücut bulduğu toplumu serseri mayın misalı, başıboş bırakır

En derin sevgi ve saygılarımla