MUÎN-İ ZÂLİMÎN ERBÂB-I DENÂETTİR! (III)
Eklenme: 8/16/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği üzre, bir haftadan beri birçok önemli dünya devletleri başta olmak üzere, ekonomiksel olarak da Ortadoğunun büyük bir mali potansiyele sahip Katar Emiri Eş- Şeyh Temim, Türkiyeyi ve Erdoğanı yalnız bırakmadı.

Temim İdeal bir adam

Büyük bir devlet adamı

Gerçekten İslam dünyasının da medar-ı iftiharı...

Eş- Şeyh Temim bin Hamad es-Sani, Suudi Arabistandaki satılmış piyon uşakları gibi değildir

İslamın ruhunu ve manasını taşıyan bir devlet büyüğüdür...

Ne mutlu ona ki, Erdoğanı tanıyabilmiştir

Temim Erdoğanın gerçek kimliğine inanmış bir mevkidaşıdır

***

Hiç kuşkusuz ki, Türkiye yüzyıldan beridir, yerli yerindedir..

Ama nasıl; yerindedir?

Şu yüzyıl içerisinde; gelen giden cumhurbaşkanları ve başbakanlar olsun, bakanlar dahi olsun, çoğulcu parlamenter sistem içerisinde yer alan üyeler, hep havadan cıvadan bahsetederek, havanda su dövmüşlerdir.

Daha 15 yıl öncesine kadar, IMFden başka, kimse de Türkiyenin semtinden bile geçmiyordu

Bakmıyorlardı..

Hep, aşağılıyorlardı..

Alay ediyorlardı

Tabiri caizse; ülke idarecileri şamar oğlanına döndürülmüştü...

Ama Erdoğan iktidarıyla; herşey tersine döndü

Lider bir ülke..

Lider bir Türkiye..

Söz dinleyen değil, sözünü dinleten bir ülke haline geldik

Karar uygulayıcısı değil, karar verici kimliğe kavuştuk...

***

İşte bundandır ki; siyonizm, emperyalizm ve haçlı zihniyet ayaktadır..!

Saldırıyor..

Farklı kumpaslarla; ihanetlikler organize ediyorlar...

İçten ve dıştan; ablukaya alınmak isteniliyoruz

Bakınız, bir Papaz üzerinden nasıl hırçınlıklar sergiliyorlar..

Ekonomiksel savaş açmışlar..

Onun için bu olayı iyi görmeli ve okumalıyız

Üstün feraset sahibi olan Erdoğanin Berat Albayrak beyefendiyi Hazine ve Maliye Bakanlığına getirmesinin, ne kadar isabetli bir karar teşkil ettiğini; şimdi daha net anlamamız lazım

Albayrak, bugün 3 bine yakın yabancı iş adamıyla; uydu aracalığıyla görüşecek

Öyle inanıyorum ki bu görüşmede; haçlı zihniyetin maskesini düşürüp, hakikatleri gün ışığına vuracaktır

Herkesin parolası bu olmalıdır...

***

Eğer Erdoğan da onlara efendimcilikle önünü ilikleseydi

Dün olduğu gibi bugün de; IMFnin kapısını çalmak zorunda kalmış olacaktık?

Ama Erdoğan yapmadı..

Ne önünü ilikledi..

Ne de efendimcilikle; onların kararlarının uygulayıcı oldu

Dik durdu..

Boyun eğmedi...

Zira Erdoğanın imanı, misyonu, inanç ve fıtrat gerçeği; aksi durumu kabul etmiyor ve etmez de!

***

Sevgili okurlar...

Bize göre bu ekonomiksel hamle, yani ekonomik savaş 15 Temmuz darbe girişiminden daha da tehlikeliydi..

Ama şükürler olsun ki, üstesinden gelindi

15 Temmuzu kanıyla ödeyen ve püskürten bu millet, tüm ciddiyetiyle, bir ders-i ibret olsun diye gereken dersi bu kez ekonomiksel olarak, şer güçlere karşı verdi

Ekonomi çöktü, çökecek diye kirli provokasyon yapanların emellerini kursaklarında bıraktı

İstekleri yerine gelmedi.. Ki gelmeyecektir de.

Millet 15 Temmuzu, o rezaleti, o edepsizliği, o kanlı olayı püskürttüğü gibi bugünde, ekonomisiyle girişilen ekonomik savaşı püskürtmüştür...

Allaha şükür olsun

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün, Siyonist emperyalist dünyası hariç, bütün dünya kamuoyunun sevgisini kazanmıştır

Ve kardeşliğini yakalamıştır.

Nerdeyse bir dünya lideri durumundadır.

Zaten İslam dünyası onu kendine lider olarak kabul etmiştir.

Erdoğan, gittikçe misyonunu artıracaktır.

Öyle ümit ediyoruz ki bundan sonra Allahtan başka hiçbir güç Erdoğanı yenemez ve etkileyemez...

Tek kelimeyle şunu ifade edeyim; Erdoğan, Allahın hifz-u himayesi altındadır...

Ve Allah ona yürü kulum demiştir...

Ne darbeler, ne piyon uşaklarının hıyanetleri ve ne de ekonomiksel olarak bazı yanlış kuruluşların kalleşliği Erdoğanı etkileyemez, yenemez ve çökertemez...

***

Benim korkum şudur ki

Erdoğanın misyonunu taşıyamayan, davasına bile inanmayan, kozmopolit, çıkarcı, vurguncu insanların varlığıdır

Özellikle de; Doğu ve Güneydoğu Anadoluda partiyi ele geçirmeleridir..

Kamuoyunu Erdoğandan soğutarak, düşmanın hedefine ulaşmasını sağlamasında; üstlendikleri misyonu yerine getirmeleridir..

çünkü hal-i hazırda böylesi bir tehlike mevcuttur

Özellikle yerel seçimlerde Başkanlıklar için, cahil cühelanın şimdiden sıraya girmesi, bize göre büyük bir tehlikedir...

Özellikle Güneydoğu Anadoluda ve Diyarbakırda

Erdoğan davasının semtinden bile geçemeyen eski ANAPlı, Doğru Yolcu, hatta Ecevitçi bazı çıkar grupları; cirit atıyor

Halkın karşısına çıktıklarında ve kendilerini üst gruplara attıklarında; işte o zaman büyük bir yıkım başlar..

Maazallah

Haçlıların, siyonistlerin, emperyalistlerin yapamadıkları; bunların varlıklarıyla, yapılmış olur..

Yoksa Gezi Parkı olaylarıymış, 17-25 Aralıkmış, 15 Temmuz başarısız darbe girişimiymiş veya Trumpın ekonomiksel tehditleriymiş, bunların hiçbirisi; Türkiyeye artık sökmez.

Bunun tekrar tekrar altını çizerek diyoruz ki;

Bu tehlikenin şimdiden belirtiler görünmeye başladı.

Belediye seçimleri için ileri sürülmesi tasarlanan isimlerin hiçbirisi Erdoğanın davasına inanmış insanlar değildir.

Kesinlikle ya HDPlidir, ya PYDlidir, ya FETÖcüdür veya da eski vurgunculardandır.

Hal böyle olursa, 15 Temmuzdaki darbe girişimlerinin yapamadığını bunlar hükmen yapmış olacaklardır

Buna çok dikkat etmemiz gerekir.

Onun için, Katar gibi bir ülkenin dost ve kardeşliği Eş- Şeyh Temim bin Hamad es-Saninin arka çıkma hareketi bize yeter.

Ama görülen bu tehlikeli şemayı da hafife almamak gerekir.

Şimdiden bizden dostça uyarı

çünkü bunlar; Gh PKKlı, gh AK Partili, gah FETÖcü oluveriyorlar

Sinsidirler..

Bukalemun gibidirler..

Bu insanlar, partiye ve Erdoğana çok zarar verebilirler.

Hele hele bu Dolar ve Eurodaki görünen kur şoku, halkı biraz daha temkinli davranmaya itmektedir

Eğer ki hal böyle olursa, Ziya Paşanın yazımıza başlık olarak kullandığımız şiirindeki vecizeli sözünü daha çok konulara başlık olarak kullanmak zorunda kalacağız

Ne diyor Ziya Paşa...

Mun-i zlimn erbb-ı denettir,

Köpektir zevk alan sayyd-ı b-insfa hizmetten..

En derin saygı ve sevgilerimle.