Evet, sevgili okurlar.

Dünkü sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz

Hocaların hocası diyebildiğimiz muhterem Hayrettin Karaman Beyin, önceki gün kaleme aldığı, çok anlamlı, çok kapsamlı, çok isabetli yazısından bir bölümünü, dünkü sohbetimizin sonunda sizlere aktarmıştık..

Ve kalanının da, bugüne bıraktığımızı not etmiştik

Elbette ki bizim de ilave edebileceğimiz çok önemli memleket meseleleri vardır

Ki bu meselelerin her daim takipçisi olacağız

Ve her zaman siz değerli okurlarımızla paylaşarak hasb-i hal edeceğiz...

Tabi ki, bu mülahazalarımız esnasında hatalarımız olursa da peşinen özrümüzü beyan ediyoruz

Şu bir gerçektir ki; siyasette hiçbir zaman inatlaşmayla olmaz.

Ki olmamalıdır...

İnatla hep benim dediklerim isabetlidir demek, bize göre yanlıştır

Zira yüce kitabımız Kuran, Şurayı emrediyor

Yani istişare-i elden bırakma...

Bize göre, ehliyetli ulema kesimlerinden oluşabilecek bir komiteyle Şura sistemi kurulmalıdır

Ve şuarada yer alan ulema kesimi, bilgilerini, fikir ve düşüncelerini devletin ali menfaati doğrultuğunda devlet büyüğü olan Cumhurbaşkanına iletme görevini üstlenmelidir

Türkiye için Şura sistemi ivedilikle, hayata geçirilmelidir

Bakınız bu minvalde, deneyimli yazarlarımızdan Yusuf Kaplan Bey gibi, Hocaların hocası muhterem Hayrettin Karaman gibi daha birçok yazarımız, alimlerimizin görüşlerini almakla, yani kanat önderleri dediğimiz gerçek kanat önderleriyle bir istişare sistemi oluşturulması gerektiğini söylüyoruz...

Elbette ki, hakkı, hukuku, adaleti ve milli iradenin değer ölçülerine vakıf olabilenlerden; teşekkül edilmelidir

Tabi ki, kendine kanat önderi dedirten ve ranttan başka hiçbir şey düşünmeyen kabahat önderlerinden oluşmasın

Bizim de temennimiz odur ki Cumhurbaşkanımız bu hususta iman ferasetiyle etrafını gören ve hep isabetli karar veren vasfa sahip biri olması münasebetiyle; bu oluşuma zemin yaratacaktır.

Bu millet ona güveniyor

İnşallah milli irade paralelinde, bir yönetim anlayışını ve felsefesini Türkiyede inşa edecektir

Ki etmeye de çalışıyor..

Öyle ümit varız ki, ondan sonra ki siyasi hayatta, topluma çok önemli ümitleri verecektir ve beklentileri karşılayacaktır

Bu itibarla sözümüze burada virgül bırakarak, sözü değerli hocamız Hayrettin Karaman Beye veriyoruz.

Dünden devam diyerek, işte bakınız değerli hocamız neleri söylüyor?

* * *

Şimdi çınarımızı kurtarmak için başkanımıza, onun yanındaki salih ve sadık adamlarına düşen önemli vazifeler, almaları gereken hayati tedbirler var:

Kötü niyetli ve kusurları istismar ederek partiyi yıpratmak isteyenler olabilir, ama iyi niyetli, hiçbir şahsi beklentisi olmayan, yalnızca kötüye gidişin engellenmesi için düşünen ve düşündüklerini dile getiren (özeleştiri yapan) pek çok insanımız da var.

İşte bu insanlarımızın mutlaka dinlenmesi, yazdıklarının okunması gerekiyor.

PARTİYE SIZMIŞ, ÖNEMLİ YERLERE GELEBİLMİŞ AHLAKSIZ çIKARCILAR MUTLAKA TEMİZLENMELİDİR.

İslam evet imandır, ibadettir, ama onun çok önemli bir temeli de ahlaktır ve edeptir.

İslm görünüm (gösteriş) içinde ahlaki kusuru olanlar yalnızca partiye değil, İslama ve Müslümanların imajına da kötülük yapmaktadırlar.

Rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma, devlet otoritesini kendi menfaati için kullanarak servet edinme, işi ve imknı ehline değil, ortak menfaati olanlara verme ahlaksızlığın önemli örnekleridir.

Parti içine sızmış, iktidarın imknlarını kullanan, istediğini aldığı sürece dost görünen, alamadığında düşmanla işbirliği yapacağı şüphesiz olan bu ahlaksız asalaklardan çevrenizi temizlemekte gecikmeyin.

Millete hizmeti ön planda tutmayan, yerini korumaktan başka bir derdi ve faaliyeti olmayan kimselere imkn vermeyi sürdürmeyin.

Sevgili Başkan,

Mümkünse her şehirden gayr-i resmi olarak beş altı iyi kişi seçin, bunları yalnızca siz bilin; bu iyi den maksadım güzel ahlakı ile tanınmış, bilgili ve ehliyetli, iktidardan hiçbir beklentisi olmayan kişilerdir.

O şehrin ve çevrenin doğru bilgisini bunlardan alın.

Aday seçiminden imkn tahsisine kadar önemli tasarruflarınızda teşkilattan ziyade bu kişilerin raporlarına güvenin.

Sevgili Başkan,

Mevcut insan kalitemiz sebebiyle işinizin zor olduğunu biliyorum.

Sizi biraz teselli edebilecek bir anekdot var:

Bir edepsiz adam Hz. Aliye gelmiş, onun yönetiminden şikyet ve kendisine Senden öncekiler ne iyi idiler, başımıza gelenler hep senin kötülüğünden geliyor diyerek hakaret etmiş.

Hz. Ali ona şu cevabı vermiş: Bunlar benim kötülüğümden olmuyor; Ebu Bekrin yanında ben vardım, Ömer vardı, Osman vardı Ömerin yanında da biz vardık, benim yanımda ise sen ve benzerlerin var, olanlar bundan oluyor.

Ne yapalım, elbise yapmak için mevcut kumaşımız budur, ama kumaşın sağlam yerlerini kullanarak da sağlam bir elbise yapabiliriz vesselam.

* * *

Sevgili can dostlar.

Bakınız, deneyimli kalem sahibi Hayrettin Karaman Beyefendi ne güzel örnekler veriyor.

Ders-i ibret mahiyetli...

Yıllardan beri Cumhurbaşkanımıza acizane ve dostane bir şekilde, buradan kendilerine çok büyük önerileri, sunmuşuz ve sunmaktayız

Hatta bizatihi makamında dahi, dilimizin döndüğü, fikrimizin teşekkül ettiği bir çok mevzuu hakkında, öneri ve bilgileri aktarmışızdır

Ki, 10 Ekim 2015te huzuruna davet edildiğimizde; bunların birçoğunu özetleyerek kendilerine bildirmiştik

Bugün yine aynı minval üzere Hayrettin Karaman ve Yusuf Kaplan hocanın anlatımları paralelinde, biz de kendi düşüncelerimizi bir kez daha aktarıyoruz..

Ve söylemlerimizi, aktarmaya da devam edeceğiz.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadoluda; olup biten olumsuzluklar..

Hep deriz; akşam bir yerde, sabah başka bir yerde, günün ortasında bambaşka yerlerde kendini gösteren nice bukalemun, rant ve çıkar uğruna çalışan kirli, zararlı sineklerin varlığı söz konusudur.

Bunların gizli çalışma gammazlığıyla halk ne yazık ki PKKya kaymıştır.

Ve bugün bunlar hala da Diyarbakırda, Batmanda, Vanda, Şırnakta ve her tarafta; aynı zehri enjekte etmeye devam etmektedirler..

Bu itibarla biz de her iki hocamızı teyiden diyoruz ki;

Aman Sayın Cumhurbaşkanımız, Allah aşkına bu kirli rant sineklerini partinin bünyesinden uzak tutun.

En derin saygı ve sevgilerimle...