ÜÇÜNCÜ CUMHURİYETE DOĞRU!?
Eklenme: 7/6/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

24 Haziran 2018 günü Türkiye, yakın tarihinin en büyük dönemeçlerinden birini geçti.

Ama sağ salim, sapasağlam, hiçbir olay olmadan

Tabiri caizse yoğurttan kıl çekercesine çok sühuletli ve çok güzel bir seçim geçirdik

Allaha sonsuz şükürler olsun ki bu aziz millet artık kendi benliğine doğru yürümeyi biliyor.

Muhalefetin hiçbir siyasi kurnazlığına kanmıyor..

Bilakis ona rağmen salt bir çoğunlukla sandığın başına giderek; tercihini ortaya koydu

Sandıkların açılışından birkaç saat sonra çıkan seçim sonuçları, seçmenin yapmış olduğu tercih, istikrara devam oldu

Milletin ağzından; huzur, güven ve istikrar çıktı.

Hiç kuşkusuz ki milletin istikrara devam demesi, tam manasıyla dünyanın gözü önünde tescil etmiş oldu.

Artık yepyeni bir dönem başlıyor.

Eski Türkiye ile yeni Türkiyenin sadece yönetim sisteminden ibaret bir değişim yaşamayacağını 24 Haziranda yeni bir zihni eşiğin başladığını ifade edebiliriz

***

Nitekim, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli seçimden hemen önce yaptığı açıklama, olabilecekleri net bir şekilde ortaya koymaktaydı

18 Haziran akşamı NTV-Star TV ortak yayınında soruları yanıtlayan MHP Lideri Bahçeli şöyle demişti

Türkiye yepyeni bir sisteme geçiyor.

Bu 94 yıllık cumhuriyet tarihimizde üçüncü evredir

Bu sözlerinin açılımı; çok şey ifade ediyor

Yürütmeyi oluşturan Cumhurbaşkanı ve hükümeti, yasamayı oluşturan milletvekilleri ve partiler, tabi ki bağımsız yargıyı da dikkate aldığımızda, Türkiye yepyeni bir sisteme geçiyor demektir

Evet, birinci Cumhuriyet 1923.

İkinci Cumhuriyet 15 Temmuz 2016.

15 Temmuzdaki kahhar bir el ile ayaklanan bir kesim teröristin darbe girişimi.. Ki bu millet onları da kırdı, dağıttı, darmadağın etti.

Herkesin pislikleri kursaklarında kaldı.

Artık yepyeni bir dönem başlıyor denildi.

***

İşte bakınız sevgili dostlar.

1923te kurulan cumhuriyet, bize göre bugünkü hali yaşayamıyordu.

Tüm imknlar ve ipuçları dış mihrakların tavsiyeleriyle olmuştu.

Ama her halükarda nihayetinde adı cumhuriyet konuldu.

O cumhuriyetin kuruluşunda Lozan muahedesi imzalandı

Ve ülkenin coğrafik alanı 1 milyon 800 bin kilometrekareden 783 bin kilometrekareye düşürüldü...

Hem cumhuriyet denildi, hem de halk tamamıyla yenik düştü.

Daha doğrusu Osmanlı yenildi ve dağıldı.

Ama o cumhuriyet, her nedense CHPnin hkimiyetine teslim edildi.

Bu itibarla halkla devlet bir türlü pekiştirilemedi

Barış sağlanamadı.

Kan gövdeyi götürdü.

Terör o biçim.

Ki hala da halk terörden çok büyük ızdırap çekmektedir...

* * *

İkinci cumhuriyet ise 15 Temmuz.

Post modern, laikçi, Kemalist anlayış tarafından tüm olaylar FETÖye kaftan giydirilerek havale edildi, ancak halkın sayesinde başarılı olamadılar.

O gece kirli darbe teşebbüsü bastırıldı.

Şehitler köprüsünde tanklar geri teptirildi.

Bütün camilerde Ezan-ı Muhammedi okutuldu.

Ve halk heyecanlandı.

Tüm sıkıntılara rağmen, halk dimdik ayakta, büyük bir salt çoğunlukla Cumhurbaşkanını yeniden Türkiyeye kazandırdı.

Üçüncü cumhuriyet ise 24 Haziran 2018 seçimleri oldu.

Başta anlattığımız gibi, halk kararını verdi.

Erdoğanın başkanlığında yeniden Türkiye hareketlendi

Dünyaya ders-i ibret olarak kendini gösterdi.

Dosta, düşmana kendi güçünü ve irade temsiliyetini, ilan etti.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yeni bir sistemdir.

***

Bu halkın; tarihine ve bin yıllık İslam kültürüne bağlı bir halk olduğundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın...

Ama ne yazık ki, birileri bu halka karşı despotluk yaptı..

İşte, 28 Şubat post modern darbeciler

Batı çalışma Grubu

Onlar 1997 yılında, meşru hükümeti devirmek için çalıştılar

Milli hareketliliğe, devletin yürümesine takoz koydular

O dönemde, İsrailden ders alan ve hep İsrail adına hareket eden bir Genelkurmay başkanı vardı.

Onun adı da Orgeneral İsmail Karadayı idi.

Bir de Genelkurmay Başkan Yardımcısı çevik Bir vardı

28 Şubat post modern olarak bilinen darbe döneminde bu her iki generalde İsraile gitmiş ve ağlama duvarı önünde ayin yapmışlardı..

Ki Siyonizimden icazet almışlardı?

Türkiyeyi nasıl yıkacağız, meşru hükümeti nasıl iktidardan indireceğiz diye

Aldıkları direktif ve talimat doğrultusunda enva-i kumpası, Milli iradeye kurmaya çalıştılar

Böylece Türkiyeyi İsrail adına yönlendirmeye çalıştılar

İsrailin bütçesiyle devletleştirilmeye çalışılan batıl ve yanlış darbecilerin anlayışı artık zemin bulamıyor..

Prim almıyor..

İtibar eden kimse de yok

Allaha şükürler olsun ki, yaptıkları yanlarına kar kalmadı? hesabı soruldu..

* * *

Bakınız, sevgili okurlar.

Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. İsmail Hakkı Karadayı ve emekli Org. çevik Birin de aralarında bulunduğu 21 sanığa müebbet hapis cezası veren Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı.

3831 sayfalık kararda 28 Şubatın küresel bir darbe olduğu ifade edildi.

Ülke ve millet; 28 Şubatın ağır bedellerini ödediyse de

Siyonizme ve uşaklarına teslim olmadı..

***

Tek kelimeyle ifade edilirse; bu milletin inancından, Kuranından aldığı ilhamın dayandığı nokta Kabetullahtır

Hz. Muhammed (S.A.V)in Medinedeki mihrabıdır.

Hiç kimse bir şey yapamaz.

Erdoğan, bu milletin ve tüm İslam dünyasının başı olma liyakatini almıştır.

Allaha doğru uzanan eller, hep Erdoğanı dualarla yd ediyor ve Allah da onu koruyor.

Ümit var olunuz ki; Erdoğan, bu istikamette gittiği müddetçe Türkiye yeni bir Türkiye olacaktır..

Ve yıldızı hep parlayacaktır

En derin saygı ve sevgilerimle.