AYASOFYA, AYASOFYA, AYASOFYA!?
Eklenme: 7/10/2020 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği üzre yüce kitabımız Kuran-ı Kerim, yeryüzünde camileri imar edenler, ancak inanan kimselerdir.

Camileri yıkan da, yerle bir edenlerin de imandan ve insanlıktan nasibi olmayan kesimlerdir.

Kuranın ifade ettiği ilk hüküm, yanı yeryüzünde Allahın mescitlerini imar edenler hiç kuşkusuz ki Müslümanlardır..

Nitekim, TEVBE suresinin, 18. Ayet-i celilesinin mealidir bu..

Mealde denir ki;

Allah`ın mescitlerini; ancak Allah`a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekt veren ve Allah`tan başka kimseden korkmayanlar tamir ederler. İşte onların doğru yola erenlerden olmaları umulur.

Ayetin mealinden anlaşılıyor ki...

Ayasofyayı cami olmaktan çıkarıp, müzeye çevirmek isteyen anlayışın ne kadar batıl ve sapık olduğunu göstermektedir..

Pek tabi ki, milletiyle ters düşen bir anlayış olduğu gerçeğiyle; kendini ele veriyor.

86 yıldan beri ibadetsiz bir iskeletten ibaret olarak Türkiye ve İslam dünyasına görüntü veren Ayasofyanın hazin tablosunun artık sonu gelmiştir.

Bu da ayette zikredildiği gibi; Allahın mescitlerini ibadete açan ve inşa edenlerin işidir ancak.

Allahın mescitlerini ibadete kapatanlardan daha zalim kim olabilir diye bize buyuran Kuran-ı Kerimdir...

İşte Bakara suresinin 114. Ayetinin meali..

Şöyle diyor...

Allah`ın mescitlerinde O`nun isminin anılmasını engelleyen ve o mescitlerin yıkılmasına çalışan kimseden daha zalim kim olabilir? Böyleleri oralara (istedikleri gibi değil) ancak korkarak girmeleri gerekir. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.

İşte Tevbe suresinin 18. Ayeti ile Bakara suresinin 114. Ayetinin bize vermiş olduğu ders-i ibret aklı, imanı ve inancı yerinde olanlara yeter de artar.

Anlayan anlar.

Ama aklı, inancı ve karakteri morfinleşmiş, kalpleri mühürlenmiş, küfür sistemlerine bağlılığını ilan edenler anlamaz..

Nitekim, bunların portresini ortaya koymaktadır bu ayet-i celile.

* * *

Evet, sevgili dostlar.

Gerçekten, dünkü yazılı basında da yayınlandığı gibi Ayasofya kararı bugün verilmelidir artık.

Türkiye ve İslam dünyasının gözü kulağı, Ayasofya için Danıştaydan gelecek müjdeli haberde!.

2 Temmuzdaki duruşmada tarafları dinleyen Danıştay 10. Dairesinin kararının bugün açıklanması bekleniyor.

1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararı iptal edilirse, Ayasofya 86 yıl sonra yeniden cami olarak, ibadete açılacak..

Yani, İdari yargılama usulü kanununa göre Danıştayın verdiği kararın 30 gün içerisinde yerine getirilmesi gerekiyor.

Yasal olarak bilinen gerçek bundan ibaret

Bekleyelim görelim.

Ama ümit varız.

Zira öyle inanıyoruz ki Devlet Başkanımız muhterem Recep Tayyip Erdoğan, taşıdığı iman ve inanç ruhunun gerekliliğini yerine getirecektir!...

Ve öyle inanıyoruz ki haçlı emperyalistlerin baskılarına rağmen, Erdoğan, Ayasofyayı Cami olarak ibadete açacaktır...

Erdoğanın bu nurlu dik duruşu da, milletin ona olan güvenini tazeleyecektir?

Milletimizin ruhu yeniden şad olmakla beraber, Sayın Devlet Başkanımız da tarihi bir zafere imza atmış olacaktır...

İnkr edilemez; bir zaferdir bu!.

Her ne kadar her şeyi yan gören, eğri büğrü gören, bırakın meta-fiziğe inanmayı, fiziksel dünyanın gerçeğini dahi net göremeyen nice sapık insanlar olsa bile..

Onlar er ya da geç; hıyanet girdabında boğulup gideceklerdir.

***

Ne yazık ki, Fatih Sultan Mehmetin Bizanstan İstanbulu alırken Ayasofya kilisesini camiye çevirmesinin manasını bilemeyen gaflet vadisinde yürüyen nice sözde bilim adamlarımız vardır.

Sözde akademisyenlerimiz vardır.

Sözde demokrasiyi ve siyaseti elinden kaçırmak istemeyen, gaflet çukuruna gömülüp giden nice siyasilerimiz vardır.

Onlar hep batının ve batılın kulvarında yürümüşlerdir..

çünkü onların anlayışında Rahmani bir inanç yoktur..

Onun için de; Ayasofyanın cami olmasını istemiyorlar.

Bunlar, Ayasofyanın cami olarak açılması manasını anlayabilme zeksına ve kudretine sahip değiller...

***

Evet, sevgili okurlar.

Biz burada siyasetin veya siyasilerin veyahut iktidarın meth-u senasını yapmak, bir yerlere yaranmak için yazmıyoruz.

İhtiyacımız da yok.

Ama gerçekleri görmemek de akıl krı değil.

***

Tarihi münafıklar yalnız Türkiyeyi değil, tüm İslam dünyasını yıllardan beri sömürüyor?..

Sülük gibi emiyor ve yeri geldiğinde de kullanıyor...

Ne hazin ki, İslam ülkelerinde krını ümmetin zararında gören nice melun darbeci siyasiler vardır.

* * *

Şu Hafterin alçaklığına bakın.

Libyada, Fransa ve BAEnin desteklediği darbeci Hafter yine vahşet ile gündemde.

Daha önce Hafterden temizlenen bölgelerde 11 toplu mezarlık bulunmuştu.

Bu kez işkence zindanlarıyla karşılaştık.

Bir insanın oturabileceği yükseklikte olan hücreler..

İşte bu hücrelerin üst taraflarında ateş yakılarak işkence ediliyor..

Tıpkı, Almanyadaki Nazileri gibi..

İnsanları burada yakıp öldürüyorlar.

Evet, bu alçak, sözde askeri üniformayı omuzlarında taşıyor.

Ama hain.

Ama zalim.

Ama edepsiz.

Ama piyon.

Hele hele onun bazı görüntülerinde kabarık harflerle yazılmış Fetih suresinin başlığı olan İnna fetehna leke fethan mübina kelimesini gösteriliyor olunması; kahrediyor..

Ülkesindeki din kardeşim demesi gereken Müslüman bir kesimi yok etme çalışan bu zındıka!...

Ne yazık ki kendi vahşetini, planını örtbas etmek için işte bu ayet-i celileyi de kendine ve zihniyetine kalkan olarak kullanıyor...

Nasıl bir alçaklık bu?!

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı Cumalar...