ÇANAKKALE ZAFERİNİN 104. YILINDAYIZ!
Eklenme: 3/19/2019 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

çanakkale zaferi öyle ümit ediyoruz ki meşhur, mahut ve şüpheli Lozan Zaferi gibi değildir

Ki olamazda...

Zira Lozan Zaferi kağıt üzerinde uyduruk bir zafer ki; İngilizlere mutlak bir teslimiyet söz konusuydu.

Orada verilen imzalar, bırakın zaferle ilgili olmasını, tam tersine hezimetti...

Ülke coğrafyası, Memalik-i İslamiye elden gitti.

1923ten 1924e kadar Hilafet-i İslamiyenin ilgası, tümüyle İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzonun direktif ve talimatları neticesinde atılan bir imzayla gercekleşti....

Ancak çanakkale Zaferi öyle değil.

1915-1916 yılları arasında başını İngilizlerin çektiği ihtilaf devletlerinin ittifakına karşı Osmanlı Türk orduları Allah Ekber nidalarıyla, Ölsem şehidim, kalsam gaziyim misyonuyla yola çıkmış bir şühedalar ordusundan müteşekkildi.

Onun için Akif, çanakkale Zaferini şu dizelerle dile getiriyor

***

Şühed gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rük olmasa, dünyda eğilmez başlar,

Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor;

Bir hill uğruna y Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdd inerek öpse o pk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhdi...

Bedrin arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...

* * *

Sevgili dostlar.

çanakkale Zaferi tarihi yüz akımızdır.

Amma ne var ki, sonrasında yaşananlar inanan Müslüman Osmanlı milletinin bir maks kaderi miydi acaba?

Ki hep böyle zaferlere tarih boyu gölge atılmıştır.

Nitekim gölge atılmak istenmiştir.

İçten vesayetçi, satılmış ajanlar makyajlı görüntü vermişler, piyonca çalışmışlar ve 1918de yani 3 sene sonra İngilizler, İstanbula girebilmişler ve işgal edebilmişler.

O müstevli, gaddar düşman, yine içten tahribatını yapmış, önemli mevkilerde makam sahiplerini gizliden, gizleye ayarlamıştı.

Bu ayarlama şekli de İttihat Terakki mensupları, hatta üç tane paşası işin başucunda yer almışlardı

Paşalıktan maşalığa dönüştürülmüş nice münafık tıynetli dostlar (!)o süreçte rol oynamıştı.

Ve İstanbulun istilası için İngilizler davet edilmişti.

O günden bugüne, Türkiye ne yazık ki iki yakasını bir araya getirememiştir.

Her ne kadar cumhuriyetin kuruluşu gerçekleşse de

Tek parti şeflik ve dipçik döneminde, 1923lerden 1950lere kadar yapacakları tahrifatı yapmışlardı.

O tahrifat günümüze kadar sirayet ettiği gibi, bir türlü de düzeltilememiştir

En dikkat çekici olayların başında gelen de şudur ki; 1923ten 1950lere kadar haçlı emperyalizmi, maksadına-muradına erdikten sonra iktidardaki altı oklu CHP ile hiç ters düşmemiştir.

Ne vakit ki halkın salt çoğunluğuyla Demokrat Parti iktidara geldi..

Adnan Menderes Başbakan oldu..

Ondan sonra vesayetçi anlayış harekete geçerek hükümeti alaşağı etti..

Ama milletle baş edemediler..

Nitekim, 1950lere kadar iktidardaki vesayetçi hükümetin artık Türkiyede revaç bulamayacağına inanan hain haçlı emperyalist ve Siyonist İsrail, milletin iradesine ve temsilcilerine karşı operasyonlara girişti..

Yani rahat durmadılar.

Ki sonrasında, 10 yılda bir darbeleri, dayattılar..

Darbeler zincirinin tüm halkaları, bu vesayetçi anlayışın organizasyonuyla eklenmiştir!

27 Mayıs darbesi ile bir Başbakan, iki tane Bakan idam edildi..

Bir iki yıl sonra Türkiye demokrasiye geçmek istediyse de bu kez demokratik seçimle iktidara gelen Demirel, halka biraz yanaştıysa da bu kez 12 Mart 1971deki ağır bir muhtıra ile Demireli alaşağı edildi

12 Eylül 1980 darbesi.

2007de 27 Nisan e-muhtırası.

2013teki Taksim Gezi Parkı olayları

17-25 Aralık operasyonları.

Ve sonuç itibariyle 15 Temmuz 2016 başarısız darbe hıyaneti.

* * *

Tüm bunlar muhafazakr, milli iradeye sahip çıkan iktidarların dönemlerinde oluşa gelmiştir.

Ama Allaha şükürler olsun ki bir yere varamamışlardır.

Bu millet yine dimdik ayaktadır...

Erdoğanı destekliyor.

Ama ne yazık ki Erdoğanın tüm samimi ve ciddi çalışmalarına rağmen, bu millet siyasetten beklentisini bir türlü yakalayamıyor.

Ülkemizin beka sorunu var.

Bu beka sorununu da yarın tüm detayıyla siz değerli okurlarımızla paylaşacağız.

En derin saygı ve sevgilerimle