CHP’NİN MAYASINDA İHANET VAR!?
Eklenme: 10/1/2020 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

CHP anlayışı, kirli bir anlayıştır.

Darbeci bir anlayışa sahiptir..

Daima terör çağrısı yapan gizli bir şebekenin uzantısı gibidir..

Düne kadar bu faaliyetleri gizliydi..

Ama artık bu anlayışını ve felsefesini gizli icra etmiyor..

Bilakis, açık bir şekilde toplumu terörize ediyor, terör yapılarına destek veriyor, darbe çığırtkanlığı yapıyor, Türkiyenin düşmanlarına göz kırpıyor?

***

Dünkü, Yeni Akit Gazetesini görüp okudunuz mu!?

Manşet haberi şöyle..

İsmet İnönü ile Kemal Kılıçdaroğlunun resimleri yan yana konulmuş...

Haberin başlığı şöyle; CHPnin sicili ihanet dolu?

Spotundaki ifadeler şöyle..

1945 yılında Türkiyeye sığınan 195 Azerbaycan askerini SSCBye teslim ederek şehit edilmelerine seyirci kalan CHP zihniyeti şimdi de Azerbaycana silah yardımı yapılmasını eleştirerek yeni bir ihanete imza attı.

Haber şöyle devam ediyor;

1-CHP yönetimindeki Türkiye 14 Mayıs 1948 yılında kurulan İsraili tanıyan ilk İslam ülkesi oldu.

2-1964 yılında Kıbrısa yapılması planlanan askeri harekat, tarihe Johnson mektubu olarak geçen uyarı sonrası dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından askıya alındı.

3-Türkiyenin Suriyede ve Irakta Türkmenlere yönelik gönderdiği askeri mühimmatı DEAŞ terör örgütüne silah veriliyor kara propagandasıyla bağlamından koparttı.

4-Fırat Kalkanı, Zeytindalı ve Barış Pınarı askeri operasyonlarına karşı çıktılar. Türkiyeyi emperyalist politikalar gütmekle itham ettiler.

5-Türkiyenin Doğu Akdenizde Libya ile yaptığı işbirliği Kılıçdaroğlu tarafından Libyada ne işimiz var sözleriyle eleştirildi...

Altı ve yedinci maddeleri de biz ekleyelim..

6-Tarihi CHP ihanetlerinden birisi de Ecevit ile Erbakanın koalisyonu döneminde yaşandı.. Kılıçdaroğlu SGKya genel müdür olduğu dönemde, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkerle işbirliği yaparak, işçileri sömüren ve devrimci geçinen bir sendikanın dayatmasıyla çıkartılan İş Kanunu.. Kanun bir bütün olarak, kötü niyetli işçinin, istihdam yaratan işverenlerin üzerinde hegemonya kurmasını içeriyor..

7-İş Mahkemelerinin işçiden yana yaptığı yargılama üslubunun, yansızlığının yitirilmesidir.

Zira açık ve net olarak adaleti, hukuku, gerçek adalet terazisinden çıkarıp mutlak bir mezalim yağdıran yasalarının yürürlüğe konulması..

* * *

Evet, sevgili dostlar.

Gerçekten CHP anlayışı hiçbir zaman milli olamamıştır, olamaz ve bundan sonra da, olacağı beklenilmesin!..

CHPnin ana kaynağı, dayanak noktası, İsmet İnönüdür.

İsmet İnönü de kesinlikle seküler bir yaşamı benimseyen, din imanı tanımayan, Kurana inanmayan laikçilik adı altında mutlak bir din düşmanı olmuştur..

Tarihte yaratmış olduğu vakalar silsilesinin başını çeken de Lozanın sahte zaferidir.

Zira Lozanda kesinlikle Memalik-i İslamiyeyi Lord Curzonun direktifiyle satmış bir haindir.

Yıllardan beri bu coğrafyada, hatta Türkiyenin genelini sarmış PKK terör odaklarının varlığı CHPnin gölgesinde oluşa gelmiştir..

AK Partinin iktidarı boyunca ve hele hele son 6-7 yıldır PKK terör örgütüne karşı verilen mücadele takdire şayandır..

PKKnın bugün varlığı, sönmüş durumda..

Bu başarıyı ve mücadeleyi kimse inkr edemez.

Bu da AK Partinin sayesinde olmuştur.

Ama buna rağmen, bugün PKKnın sesi soluğu bölgede çıkmıyorsa da PKK unsurlarına tarih boyunca lojistik sağlayan KCKnın varlığı hala sürmektedir diye düşünüyoruz.

Bölgenin gizli ermeni devşirmeleri, sosyalist, inkrcı, Marksist, laikçi unsurlarla, ulusalcı keferelerle işbirliği içinde hareket ederek, KCKnin varlığına destek olmaktadırlar..

Onların gölgesinde KCK, PKKya hala da gizliden gizliye lojistik destek sağlayarak, ayakta tutmaya çalıştığını düşünüyoruz.

***

KCK denilen yapı; ne yazık ki yaşamın her alanında nüfuz edici bir etkiyle, faaliyet göstermektedir..

Kimi barolarda, kimi avukatlar bu yapının değirmenine su taşıdıklarını biliyoruz..

çünkü bu sözüm ona savunma erki olan avukatlar, meslekin tüm ilkelerini çiğneyerek, hukukun, adaletin, avukatlığın, hele hele o cübbenin şeref ve haysiyetini rant uğruna ayaklar altına almaktadırlar..

İşçilerle işveren arasına rantları uğruna nifak tohumları ekiyorlar..

İşçileri işverenin üzerine, kışkırtıyorlar..

Enva-i hileye başvuruyorlar..

Hileli savunmalarıyla, bazı iş mahkemelerinin hkimlerini de ne yazık ki, yanıltabiliyorlar..

Kendi lehlerine çıkardıkları kararlarla büyük rant temin ediyorlar..

Haksız kazanç sağlıyorlar..

Örnek vermek gerekirse..

Bakıyor ve görüyoruz ki Diyarbakır barosuna mensup, fazla değil, üç-beş tane avukat bu işin başını çekiyor..

Biri var ki işin baş aktörü

S.K. isimli bu avukat, yaşananların organizatörü ve kayıt dışı para kazananların da başında geliyor..

Devlete kıyıdan köşeden ancak vergi verebiliyor.

Kazandığı büyük meblağların vergileri kesinlikle verilmiyor.

Ve bu insan; yaptığımız araştırmalara göre avukatlık cübbesi adı altında KCKnin nam-ı hesabına faaliyette bulunmuş..

Hatta hakkında, soruşturma açılmış!..

Tabi çok gizli tutuyor.

Nedense bir türlü açığa kavuşmuyor.

Bu itibarla diyoruz ki Türkiye genelinde olsun, bölgemizde olsun, meydana gelmiş ve gelmekte olan anarşik hareketler, terör unsurlarının varlığı KCKdır ve KCK da PKKnın çatısıdır..

PKK da CHPnin yan bahçesidir.

Böylesine eleştirilere yönelik yazı serimiz devam edecektir.

En derin saygı ve sevgilerimle...