İSLAM DÜNYASI VE AJANLAR!?
Eklenme: 11/27/2017 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Gerçekten işimiz çok zor.

Türkiye dahil olmak üzere tüm İslam dünyası çok büyük sarsıntılar geçiriyor.

Hem de içteki satılmış piyon münafıkların organizasyonuyla; bu sarsıntılar yaşanıyor

Türkiye açısından bize göre siyasetin baş münafığı Kemal Kılıçdaroğludur ve CHP anlayışıdır

Sadece işi gücü; ülkeyi ve milleti karıştırmak..

Kriz ve kaos yaratmak...

Ki bu muhalfetiyle; AK Partiyi daha fazlasıyla güçlendirmektedir ama ne hazindir ki; Türkiyenin de başına bela olmaktadır

Yani, kaş yapayım derken, göz çıkarma misali.

Ağzından çıkanı, kulağı duymuyorcasına yalana dayalı laf üretmektir

İşte son skandalı...

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğanı iftira topuna tutarak, Sevgili Erdoğan, Bilale anlatır gibi soruyorum sana:

çocuklarının, eniştenin, kardeşinin, dünürünün ve eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetindeki bir off-shore şirkete milyonlarca dolar gönderdiğini biliyor musun? diyor..

Allah aşkına şu hezeyana bakın!

Şu yalan ve iftiraya bir bakın!

Gerçekten, anamuhalefet partisi lideri, rakibi olan AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğanı sözde; halkın gözünde düşürmek için, böylesine kazibelere başvuruyor ve olmayan bir şeyleri söylüyor.

Hem de dayanaksız ve tutarsız.

Hiç kuşkusuz ki, böyle yapınca halkın AK Partiye daha fazlasıyla bağlı kalacağı da bir gerçektir

Zira Cumhurbaşkanına iftira ediyor..

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan hodri meydan dedi..

Restini çekti..

Ve dedi ki;

Sen bunu ispat edersen, ben bir dakika dahi makamımda durmam istifa ederim.

İspat edemezsen, sen de o makamı terk edermisin?

Cumhurbaşkanı bu çıkışıyla bir kez daha, kendi masumiyetini daha fazlasıyla pekiştirmiş oldu

Ancak Kılıçdaroğlunun dayanaksız ve tutarsız söylemleri yine havada kalmış oldu.

Der demez; böyle muhalefet batsın! demezler mi?

***

Tüm bu hengamede dünya devletleri, haçlı emperyalizm, Siyonizme dayalı İslam dünyasındaki localar, her gün biraz daha İslam dünyasına adeta yeni bir cihan savaşını ilan eder gibi saldırmaktadırlar

İslam ülkelerini ortadan vuruyorlar.

Katliamları gerçekleştiriyorlar, acımasızca cami, cemaat demeden insanları katlediyorlar

Hem de Müslüman geçinen kişiliksizlerin eliyle bunları yapıyorlar ve yapabiliyorlar..

Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Mısır, Cezayir, Tunus, Libya derken

Geçen Cuma günü Mısırın Sina yarımadasındaki Ravza Köyü camisine Cuma Namazı esnasında bombalı saldırı düzenlediler..

Attıkları bombalarla yetinmeyip, bu kez cemaatin üzerine silahla ateş açtılar

335 insan hayatını kaybetti, şahadet şerbetini içtiler..

İşte bu rolü üstlenen de DEAŞın Amerikan ajanları tarafından gerçekleştiriliyor.

Bu itibarla diyoruz ki;

Gerçekten başta Ortadoğuda bulunan, sonradan Osmanlıdan ayrılan devletçiklerin içinde ajanlar kol geziyor, cirit atıyor

Tıpkı günümüzde, Türkiyede olduğu gibi...

* * *

Evet.

Yeni Şafak Gazetesinin evvelki günkü nüshasında sürmanşette verilen; Mısırdaki vahşete dair haberde şu ifadelere yer verildi..

Gazzeye refah kapısından girmek isteyenlerin mecburi güzerghı, Gazzeye girişlerine izin verilmeyenler, ya da geç çıkanlar burada konaklıyor.

Bu nedenle ölenlerin arasında çok sayıda Filistinli olabileceği söyleniyor.

Bu da katliamın; kimin organizasyonuyla yaptığını ortaya koyuyor

Öyle ya Amerikanın, BMnin, diğer AB ülkelerinin ve İsrail Siyonistlerinin çok büyük kirli ittifakı üzerine bıyık altından gülercesine Barış istiyoruz diyorlar ama; katliamları yapmaktan geri kalmıyorlar

Barış değil, tam manasıyla savaş istiyorlar...

I. Dünya Savaşında yapılmayan katliamlar, oluşturdukları terör örgütlerinin aracılığıyla yapıyorlar

Hem de içten kiralanan teröristlerle İslam dünyasına katliamları yaşatıyorlar

***

İşte gerçekten bugün Türkiye, özellikle Sayın Cumhurbaşkanı ne kadar üzüntü içerisinde olursa olsun, illa ki bu edepsizlere karşı mutlaka bir hareketlilik içerisinde olması gerekir

Ve böylesine alçakların, hainlerin, edepsizlerin yaptıkları yanlarında kar kalmasın diye harekete geçmek lazım

İslam Birliği gerçekten lafızda değil, mana değerini ifade eden bir İslam Birliğinin harekete geçmesi lazım.

Her ne kadar ehl-i salib, zaman zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana karşı büyük saygınlık gösteriyorlarsa da ben bunların hiçbirisini ciddi görmüyorum.

Hem Recep Tayyip Erdoğandan korkuyorlar, hem de Dostlar alışverişte görsün misali hareket ediyorlar diye düşünüyoruz.

Türkiyenin bu saldırıyı kınaması, gerçekten yerli yerinde bir kınama olmakla beraber, hele ki Türkiye genelinde bir günlüğüne Milli yas ilan edilmesi apayrı sevindirici bir olaydır.

Zaten Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğana da bu yakışır.

Bu itibarla mesele çok detaylı, derin bir mesele

Ne yazık ki hala da; mana değerleri unutan siyasilerimiz var

Bakınız Başbakan Sayın Binali Yıldırım, 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmenleri ağırlarken, Bayan Öğretmene şöyle hitap ediyor;

Öğrencilerimize mutlaka vatan, millet, bayrak sevgisini aşılamayı ihmal etmeyin

Güzel bir ifade..

Yıldırım devamla şöyle dedi..

En büyük belamız terörle mücadelenin ilacı; birliğimizin, toprak bütünlüğümüzün, küçük yaşta gençlerimizin zihnine ilmek ilmek işlenmesidir.

Sayın Yıldırım böyle konuştu.

Ama ne yazık ki tam manasıyla olmasa dahi ciddi bir şekilde bundan 20-30 sene evvel merhum Süleyman Demirelin Doğru-Yol ilkeleri doğrultusunda konuştuğunu söyleyebiliriz

Liberal bir konuşma.

Halka mana değerini unutturup, illa ki vatan, millet sevgisini öğretin demesi, akla ziyan gelir.

Zira zaten 28 Şubattaki kadro da aynı kelimeleri kullanıyordu.

Keşke bu liberal dil değil de AK Partinin şanına şerefine yakışır bir şekilde hareket edilseydi

Ey sevgili öğretmenler!

Size düşen görev; vatan, millet, bayrak sevgisinin yanı sıra her şeyden önce körpe dimağları İslam ve Kuran gerçekleriyle aşılayın.

Okullarda İslam hakikatlerini, Kuranda geçen ahlak meziyetlerini çocuklara aşılayın

Bunlar denilmiş olunsaydı, halkı daha çok AK Partiye bağlayan bir unsur olarak görülebilinirdi?

Ama ne yazık ki!

AK Partinin bu düşüncedeki aktörleri, gittikçe liberal partilerin diliyle konuşuyorlar.

Halk, bu dilden anlamıyor.

Kapalı yüzle, kapalı karakter yerine şeffaf bir karakterle yola çıkılmalıdır.

Ey ahali!

Biz AK Parti hükümeti olarak, halkın mana değerleri üzerine siyaset yaparız denilseydi

Daha çok makbule geçerdi.

Ama heyhat!

Tam tersine halkı adeta Demirelin, Turgut Özalın, Mesut Yılmazın, klasik Doğru Yol veya ANAP diliyle konuşması, bize göre AK Partinin kar hanesine bir artı kaydetmeyecektir.

Bilakis halkın dikkatini başka yönlere çekme gibi yanlışlıklar yapılıyor.

Bizden dostça uyarı

Elbette ki vatan, millet, bayrak sevgisi 7den 70e kadar her vatandaşın ruhunda ve düşüncesinde mevcuttur ve olmalıdır.

Ama bunun yağı, tuzu iman aşılamasıdır

Kuranla terbiye derslerinin öğretilmesi; lazım

Aksi takdirde Doğru Yol nasil ki, bu halktan oy almak yerine havasını aldı ve Ke en lem yekn oldu.

Keza ANAP da havasını aldı.

CHP ve MHP zihniyeti zaten çoktan havasını almıştır

Siyasi balonları havada uçarken patlamış..

Ki bir daha da dikiş tutturamazlar

Eğer Sayın Başbakan Binali Yıldırım da böyle bir anlayışla halkın karşısına çıkmaya devam ederse, inanın AK Parti de bu halktan oy yerine havasını alır duruma düşer...

En derin saygı ve sevgilerimle.